Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/1711 E. 2022/595 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

KARAR TARİHİ : 28/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2021
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4691 Esas sayılı dosyası ile 16.04.2018 tarihinde icra takibinin başlatıldığını, ancak davalının borcun tamamına, faize, faiz oranına, yetkiye ve her türlü ferilerine itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, davalının kendi ihmal ve kusurunun sonuçlarından müvekkil şirketi sorumlu tutmaya çalışmasının kabul edilemez olduğunu, takibe karşı yapılan itirazın haksız ve kötü niyetle, zaman kazanma amacı ile yapılmış olduğunu, takibe konu borcun ihlalli geçişten kaynaklanan likit para borcuna ait olduğunu, müvekkil şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 47.106,32TL alacaklı olduğunu, davalının söz konusu alacak miktarını, takip tarihi itibariyle geçerli olan ve daha sonra değişen oranlarda kademeli olarak hesaplanacak toplam ticari faiz miktarını ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının müvekkil şirkete ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, her ne kadar davacının, müvekkilinin araçlarının ihlalli geçiş veya geçiş ücretini ödemeden geçtiğini iddia etmiş ise de, işbu iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin araçlarının, davacı idaresinde ücretli yolları kullanması karşılığında geçiş ücretlerini ödeyerek geçtiğini, müvekkilinin ücretli yolların kullanılması sırasında kullandığı ve halen geçerli olan ödeme yöntemleri olan HGS/OGS sistemlerini kullandığını, davacının da geçiş ücreti tahsilatı için kullandığı bu yöntemin müvekkili tarafından aktif halde olduğunu, ihlalli geçiş iddia edilen tarih ve saatte müvekkilin kullandığı HGS/OGS hesabında parası bulunmakta olup ödemelerin bazı araçlar için kredi kartına otomatik ödeme şeklinde bazısına da eksildikçe nakit yatırmak sureti ile bakiye bulundurmadığını, davacının kullandığı tahsilat sisteminin hatalı olduğunu, müvekkilinin kullandığı HGS/OGS sisteminde yeterli bakiyesi olmasına rağmen tahsilatı yapılmayan geçiş ücretlerini daha sonra ihlalli geçiş olarak tahsil etmesi yani fazla para çekmesi nedeni ile müvekkilinin hesabını eksiye düşmesine neden olarak daha sonra yapılan geçişleri bakiye olmaması nedeni ihlalli geçiş saydığını, aynı güzergahı kullanmasına rağmen tahsilatlar arasında farkların mevcut olduğunu, davacının sunacağı hesap dökümü incelendiğinde anlaşılacağı üzere aynı güzergah için farklı ve resmi tarifenin üzerinde fiyat uygulandığını, davacının tamamen kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davalıya ait araç otoyol ve köprü geçişini kullandıktan sonra otomatik veya nakit ödeme yapmadan ihalli geçiş yaptığı, davacı tarafından araç sürücüsüne gerekli ihtar ve bildirim yapıldığından, davacı tarafın itirazın iptalini talep etmekte haklı olduğu, dosyada tarafların beyanları, icra dosyası, mevut deliller, fotoğraflar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın işlettiği köprü ve otoyoldan davalıya ait araçların ihlalli geçiş yaptığı, sürücüye gerekli uyarıların yapıldığı buna rağmen süresi içinde geçiş ücretinin ödenmediği, 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla 6001 sayılı … …… Kanunun m.30/5 fıkrada yapılan değişiklikle 10 katı tutarında olan ceza miktarının 4 katına düşürüldüğü, dava dilekçesi ve icra dosyasına göre ihlalli geçişlerden bahsedildiğinin anlaşıldığı, davalıya ait araçlar için davaya konu otoyol geçiş ücretlerinin HGS ya da OGS hesaplarından herhangi bir ödeme yapıldığına dair dosya içerisinde bir bilgi/belgeye rastlanmadığından, davacı şirketin davalı taraftan 7.978,75TL geçiş ücreti, 30.897,10TL gecikme cezası olmak üzere toplam 38.875,85TL’lik alacağının bulunduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/4691 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 38.875,85TL asıl alacak, 3.613,86TL işlemiş faiz ve 650,49TL KDV olmak üzere toplam 43.140,20TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si oranında olan 7.775,17TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar davacının müvekkilin araçlarının ihlalli geçiş veya geçiş ücretini ödemeden geçtiğini iddia etmiş ise de işbu iddiaların tamamen asılsız olduğunu, müvekkilin araçlarının davacı idaresinde ücretli yolları kullanması karşılığında geçiş ücretlerini ödeyerek geçtiğini, davacının kullandığı tahsilat sisteminin de hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak yapılacak yeniden yargılama sonucunda talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalı üzerine kayıtlı aracın ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, davaya konu tutarda borcu bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak başlatılan icra takibinde haklı olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol geçiş ücretine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İlk derece mahkemesinin kararı, davalı vekiline 16/06/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 05/07/2021 tarihinde istinaf dilekçesi sunmuştur. Dava dosyası Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra, davalı vekili Av. … UYAP üzerinden sunmuş olduğu dilekçesi ile, dosya borcunun ifa edildiğini, müvekkilinin rızası ve verilen yetki dahilinde yapmış oldukları istinaf başvurusundan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalının 08/02/2021 tarih ve (A) 002152 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Av. …’a vekalet verdiği, yapılan incelemede davadan veya kanun yollarından feragat etme özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 349. maddesi 2. fıkrasında, başvuru yapıldıktan sonra feragat edilmesi halinde dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesi ve henüz karara bağlanmadığı halde, başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı belirtilmiştir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderildikten ve henüz karara bağlanmadan vekaletnamesinde kanun yollarından feragat etme özel yetkisi bulunan davalı vekili istinaf kanun yolu talebinden feragat ettiğinden istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle:
1)İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içinde istinaf başvurusu yapıldıktan sonra, istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edilmesi nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 349/2. maddesi uyarınca, davalı tarafın istinaf başvurusunun feragat nedeniyle REDDİNE,
2)Peşin alınan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf yoluna başvuran davalı tarafa iadesine,
3)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3. maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 349 ve 352. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda kesin olarak 28/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022
…..