Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/1588 E. 2021/1399 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

….
KARAR TARİHİ : 17/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/08/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Delil Tespiti

Delil tespiti isteyen vekili tarafından karşı taraf aleyhine açılan ve tespit isteminde bulunulması üzerine mahkemece talebin reddine dair karara karşı delil tespiti isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Delil tespiti isteyen vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ürettiği üç adet cihazın tıbbi cihaz olarak onayı almaya yönelik müracaatının ve üzerine yapılan müracaatlara ilişkin tüm başvuru güvenlik test sonucunun ve buna ait bilgi ve belgelerin açacağı davaya esas olmak üzere testlerinin sonuçlarının tespit edilmesini, karşı taraf şirket ve ilgilileri hakkında müvekkilinin dava açabilmesi için kaybolması ve gizlenmesi muhtemel delillerin tespitinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Karşı tarafa tebligat yapılmadan karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, talep dilekçesinde belirtilen hususların HMK 400/1. maddesinde belirtilen delil tespiti istenebilecek hallerden olmaması ve HMK 400/2. maddesi uyarınca da talep edenin hukuki yararının bulunmaması nedeniyle tespit talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Delil tespiti isteyen vekili istinaf başvuru dilekçesinde; delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığının gerektiği, delilin hemen tespit edilmemesi halinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dahilinde bulunuyorsa hukuki yararın var sayılacağı, tespit kararlarına karşı istinaf kanun yolunun açık olmadığı halde istinaf yolunun açık olduğunun yazıldığını belirterek, tespit kararlarına karşı istinaf kanun yolunun açık olmadığını zira delil tespiti talepleri sonucunda alınan kararların nihai bir karar olmadığını bilmelerine rağmen istinafa başvurma yolu açık olarak yerel mahkeme tarafından karar verildiğinden ve mahkemenin gerekçesi de dahil bu kararının hatalı olduğunu belirtmek için yaptıkları istinaf başvuru taleplerinin kabulüne, müvekkil şirkete ait olan ve fakat karşı tarafça gizlenen, gösterilmekten imtina edilen bilgi ve belgelerin, müvekkil şirkete ait rapor almak üzere karşı tarafça yapılan testlerin müspet veya menfi sonuçlarını gösteren raporların hemen tespit edilecek olmasında hukuki yararın varlığının kuşkusuz olduğu,nu, aksi halde delillerin kaybolacağını belirterek delil tespiti taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Öncelikle, delil tespiti talebinin reddine dair verilen karara karşı istinaf kanun yolunun açık olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, delil tespiti istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, tespit talebinin reddine karar verilmiş, delil tespiti isteyen vekili tarafından yukarıda gösterilen nedenlerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Delil tespiti, ileride açılacak veya açılmış olan bir dava ile ilgili delillerin, bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp emniyet altına alınmasını sağlamak için kabul edilmiş bir müessese olup, usul hukuku açısından bir dava çeşidi değil, bir çeşit tedbirdir. Nitekim bu müessese 6100 sayılı HMK’nın 400–406. maddelerinde düzenlenmiştir. Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir. Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır. Bu hali ile delil tespitine ilişkin talep bir dava olmadığı gibi talebin incelenmesi sonunda verilen ret veya kabul kararı da nihai bir karar niteliğinde değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” kenar başlığını taşıyan 341/1. maddesinde “(Değişik:22/7/2020-7251/34 md.) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:
a) Nihai kararlar.
b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.” hükmü yer almakta olup, delil tespitine ilişkin taleplerin kabulüne ya da reddine ilişkin kararlara karşı istinaf kanun yolu açık olmadığından, kararın sonuna istinaf yolunun açık olduğuna dair ibare yazılması sonuca etkili görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; delil tespiti isteyen vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinin, 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararının istinafı mümkün olmadığından, delil tespiti isteyen tarafın istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE,
2)Peşin alınan istinaf yoluna başvurma harcı ile istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf yoluna başvuran delil tespiti isteyene iadesine,
3)İstinaf yoluna başvuran delil tespiti isteyen tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2, 346 ve 352. maddeleri uyarınca; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olarak 17/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2021


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza