Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/1377 E. 2022/1632 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1377 – 2022/1632
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1377 Esas
KARAR NO : 2022/1632
KARAR TARİHİ : 24/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2021
NUMARASI : 2020/551 Esas, 2021/278 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda davanın usulden reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu işletmesinin davacı şirket tarafın yürütüldüğünü, davalıya ait … plakalı araçlar ile 01/02/2018 – 10/03/2018 Tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine 6001 sayılı kanun gereğince 15 günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkanı verildiğini, davaya konu ihlalli geçişler nedeniyle ücretlerin anılan sürede ödenmediğinin tespit edildiğini, davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/4983 Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve gecikme cezasının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, dava öncesinde arabuluculuğa başvurulduğunu, borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafça usul ve yasaya uygun hukuken geçerli bir icra takibi başlatılmadığını, geçersiz icra takibine ilişkin itirazın iptalinin istenilemeyeceği, yetkili icra dairesinde bir icra takibinin başlatılmadığını, yetkili icra müdürlüğünün Anadolu Adliyesi icra müdürlükleri olduğunu, yetkili mahkemelerinin Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri bulunduğunu, bu nedenlerle davanın usulden reddi gerektiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalı şirketin tüm ödemelerini düzenli ve nizami bir biçimde yaptığını, hiçbir zaman ihlalli geçiş yapmadığını, bugüne dek farklı ödeme araçları ile her zaman usul ve yasaya uygun olarak ödemelerini yaptığını, davalının hesap bakiyelerinin yeterli olmasına rağmen davacı tarafından işlemlerin gerçekleştirilememiş olmasından davacını sorumlu olduğunu, ihlalli geçiş olarak tanımladığı geçişlerden sonra araç sahiplerine herhangi bir uyarıcı mesaj, mail vs bilgilendirici bildirimde bulunmadığını, icra takibine konu faiz oranlarını kabul etmediklerini, davalının temerrüte düşmediğini, icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; itirazın iptaline konu Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/4983 Esas sayılı dosyasında, davalı borçlu vekili süresinde ve usule uygun şekilde icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ederek Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu ileri sürdüğünden öncelikle mahkememizin tetkik merciinin yerine geçerek, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı incelemesi gerekmiştir. Davalı borçlu vekilinin Ankara icra müdürlüğünün yetkili olmadığına, yetkili icra müdürlüğünün kendi seçimine göre de Büyükçekmece icra müdürlüğü olduğuna yönelik takip dosyasına yaptığı itirazı usul ve yasaya uygun olduğundan ve itiraz tarihinde adresinin de Büyükçekmece olduğu tespit edildiğinden, Ankara icra müdürlüklerinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın dava şartı yokluğundan reddi davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takip konusu alacağın doğum tarihinde müvekkili şirketin merkezi Ankara olduğundan borcun ifa yerinin Ankara olduğu ve davalının icra dairesinin yetkisine itirazının yersiz olduğunu belirterek Ankara 13. Asliye Ticaret mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Dava konusu alacağın tahsili yönünden Ankara İcra Dairelerinin yetkili olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ihlalli geçiş nedeniyle tahakkuk ettirilen geçiş ücreti ve cezanın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.

Dava konusu alacağın (geçiş ücreti ve para cezası) tahsili için davacı şirket tarafından Ankara 1. İcra Dairesinin 2018/4983 Esas sayılı dosyası ile davalı şirkete yönelik icra takibi başlatıldığı, takip talebinde, davacı şirketin adresinin “…Ankara” olarak belirtildiği görülmüştür.
Dava konusu geçiş ücreti ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre geçiş ücreti ile birlikte genel hükümlere göre tahsil edilebileceği düzenlenen ihlalli geçişten kaynaklanan ceza tutarının, götürülecek borçlardan olduğu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca dava konusu geçiş ücreti ve cezasının tahsili yönünden davacı şirketin merkezinin bulunduğu Ankara ili icra dairelerinin yetkili olduğu gözetilerek (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/23461 Esas, 2021/9283 Karar sayılı ilamı) mahkemece işin esasına girilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile dava konusu alacak yönünden yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı, bu nedenle ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)Davacı tarafın istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/04/2021 gün ve 2020/551 Esas, 2021/278 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 4.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddenin 1.fıkrasının a bendinin 4. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip