Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/1313 E. 2022/1647 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1313 – 2022/1647
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1313 Esas
KARAR NO : 2022/1647
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2020
NUMARASI : 2019/254 Esas, 2020/576 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İstirdat

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, haksız icra takibi sonucu ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından, davalı şirketin, icra takibinde müvekkili şirketin itiraz hakkını engellemek için usulsüz olarak tebligat çıkarttığı, alacaklı olmadığı halde icra takibi yaptığı, bu nedenle aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili tarafından, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete yapılan ödemelerin, davacı şirketin yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle alım satımı hususunda anlaştıkları dört adet ruhsatın yasal sürelerinin dolmaması için yapıldığı, kaldı ki davacı şirketin anlaşmaya varılan dört adet maden ruhsatından iki adetinin devrini yapamadığı, müvekkilinin zararına neden olduğu, takibin haksız olmadığı, bu nedenle davanın reddi gerektiği ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı yasal gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, dosya kapsamı ve dosyadaki bilgi ve belgelerle uyumlu, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kurulu raporuna göre davalı şirketin dava konusu icra takibine konu alacağını ispatlayamamış olmasına, davalının başlattığı icra takibinde kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olmasına göre, mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 80,70TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B-1) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 9.153,54TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 2.332,79TL harcın mahsubu ile bakiye 6.820,75TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362. Maddesi gereğince kesin olmak üzere 25/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip