Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/820 E. 2022/1353 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/820 Esas
KARAR NO : 2022/1353
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2019
NUMARASI : 2018/743 Esas, 2019/1086 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, otoyol geçiş ücreti hakkında yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletmesi davacı müvekkili şirket tarafından yürütüldüğünü, davalı-borçluya ait araçlar ile çeşitli tarihlerde ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine 6001 sayılı kanun gereğince işbu davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediğinin tespit edildiği, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine itirazın iptali için işbu davanın ikame edildiğini, yerel mahkemece 8.782,15TL olarak talep ettikleri geçiş ücretlerinin 8.652TL olarak kabulüne karar verildiğini ve kararın bu yönden kaldırılması gerektiğini belirterek Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin aleyhlerine reddedilen kısmının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; vekil sıfatıyla takip ettiği davada dava dilekçesinin vekile tebliğ edilmediğini, müvekkili şirkete ait araçların hgs ve ogs bakiyeleri bakımından otomatik ödemeye tabi olduğunu, yetki itirazlarının bulunduğunu belirterek istinaf başvurularının kabulü ile dava dilekçesine karşı cevap, ilk itirazları, yokluklarında yapılmış tüm işlemlerin iptali ile eski haline dönülmesine ve kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafın istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
İstinaf istemine konu edilen tutarın(reddedilen) 130,15TL olduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesinde öngörülen “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen Ek Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle 2019 yılı için 4.400TL’dir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 ve 352. maddeleri gereğince istinaf edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri karar tarihi itibariyle 4.400TL’yi geçmeyen davalara ilişkin ilk derece mahkeme kararlarının istinafı kabil değildir. İstinaf dilekçesi, kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi verilmemiş olması halinde bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf isteminin reddine karar verilebilecektir.
İstinafa konu edilen miktar, yukarıda belirtilen istinaf kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde ilk derece mahkemesi kararının istinaf kabiliyeti olmayıp kesin olduğu tespit edilmekle davacı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı yasal gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle alınan bilirkişi raporunun dosya içerisinde bulunan belgelere uygun, denetime elverişli olması, davalı tarafın somut itirazlar ileri sürmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde mahkemece hüküm altına alınan alacak miktarının doğru olarak belirlendiği kanaatine varıldığından davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının reddi ile ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-1)Karar tarihi itibariyle 4.400 Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar kesin olup istinaf yoluna başvurulamayacağından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2, 346 ve 352. maddeleri gereğince davacı tarafın istinaf dilekçesinin REDDİNE,
2)Davacı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında yatırılan istinaf harçlarının talep halinde iadesine,
3)İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
B-1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 2.303,08TL istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 576TL’nin mahsubu ile bakiye 1.727,08TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı tarafın istinafı yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 ve 361. maddeleri uyarınca, davalı tarafın istinafı yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362.maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip