Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/809 E. 2021/1033 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ


KARAR TARİHİ : 09/06/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2019
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait kablo TV şebekesinin davalı tarafından hasara uğratıldığını, müvekkil şirket teknik personeli ve taşeron şirket elemanları tarafından hasar yerlerinde tutanak düzenlendiğini, hasar tarihlerinde T.C. … döviz satış kuru karşılığı KDV dahil toplam 12.457,99TL zarar meydana geldiğini, müvekkil şirket tarafından gönderilen yazı ile alacağın tahsilinin davalıdan talep edildiğini fakat herhangi bir ödeme gerçekleşmediğini, toplam 12.457,99TL alacağın hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hasarın oluştuğu davaya konu lokasyonlarda/adreslerde 02/08/2016-01/06/2016-12/07/2016-18/08/2016 tarihlerinde müvekkil tarafından çalışma yapılmadığını, davacı kurumun iddia ettiği hasar yerlerinde müvekkilinin çalıştığını ve hasara sebebiyet verdiğini ispat edemediğini, hasar tespit tutanağı, hasar detay formu, hasar hesap belgesi ve diğer belgelerin davacının kendi personeli tarafından tanzim edildiğini, işbu belgelerin delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmayacağını, haksız fiil nedeniyle zarar görenin ancak gerçek zararını sorumlulardan isteyebileceğini, mahkemece kullanılan malzemelerin gerçekleşen hasarların giderilmesinde elverişliliğini tespit edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacıya ait kablolarda oluşan hasarın hasar tespit tutanağı, … yazısı ve fotoğraflar ile tanık beyanı doğrultusunda davalı tarafından yapılan kazı çalışması sırasında olduğunun anlaşıldığı, zararın bilirkişi raporu ile belirlendiği, oluşan hasarda davacıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesi davanın kısmen kabulüne, 3.861,96 TL tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda çelişkilerin mevcut olduğunu, belirlenen zararın, dava konusu edilen dört adet hasardan birisini dahi karşılamadığını, raporda açık hatalar bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacı şirkete ait yer altı tesislerinde meydana gelen zarar miktarının belirlenmesinde hata yapılıp yapılmadığı, davanın tümden kabulü gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı şirkete ait yer altı kablo TV şebekesine dört ayrı mahalde davalı şirketçe zarar verildiği iddiası ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmış olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu hasarlara ilişkin oluşturulan tabloda (Tablo 1) dört ayrı hasar yönünden ayrı ayrı belirleme yapılarak toplam hasarın 10.635,34TL olduğu, davacı şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığı belirtildikten ve oluşan hasarlar nedeniyle yapılacak maliyetin uygun miktarlarda ve piyasa rayiçlerinde olduğu tespiti yapıldıktan sonra ikinci bir tablo (Tablo 2) hazırlandığı, bu tabloda hangi hasar için hangi maliyet hesabı yapıldığı belirtilmeden malzeme bedelleri üzerinden bir hesaplama yapılarak toplam alacak bedelinin 3.861,96 TL olduğunun belirtildiği görülmüş olup raporun kendi içerisinde çelişkili olduğu, raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı, mahkemece de dört ayrı hasar yönünden nasıl bir değerlendirme yapıldığının, hangi hasar yönünden kabul kararı verilip hangi hasar yönünden red kararı verildiğinin gerekçeli kararda açıklanmadığı, kararın bu yönüyle denetiminin de mümkün olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/11/2019 gün ve…Karar
sayılı kararının HMK’nın 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)Davacı tarafça istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddenin 1.fıkrasının a bendinin 6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2021