Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/609 E. 2021/986 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ


KARAR TARİHİ : 02/06/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2017
NUMARASI : …

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının yapmış olduğu kazı çalışmaları esnasında müvekkiline ait beton boru hattında KDV hariç 76.829,67 TL tutarında hasara sebebiyet verdiğini, gerekli tamiratın … ekiplerince yapıldığını, verilen hasarın tazmini amacıyla başlatılan takibe davalı itirazının haksız olduğunu iddia ederek davalının itirazın iptali ile 84.040,43 TL alacağın faizi ve yargılama gideri ile birlikte davalıdan tahsiline, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin telefon yer altı şebekesinin yatay sondaj işini yaptığını, işverenin gönderdiği kroki ile davacıya müracaat edilerek mevcut su hattı güzergahının gösterilmesi istenildiğini, davacının müracaata cevap vermediğini, işin süreli olması nedeniyle kazıya başlanıldığını, işin başlangıcında borunun üst kısmında 10 cm çapında deliğe sebebiyet verildiğini, hemen … haber verilerek vanaların kapatılmak suretiyle su zayiatının önlendiğini, deliğin üzeri açılarak kısa sürede hasarın onarıldığını, içme suyu şebekesinin proje kriterleri dışında döşendiğinin anlaşıldığından davacının bu olayda asli kusurlu olduğunu, davacının harcadığını ileri sürdüğü malzeme bedeline herhangi bir itirazlarının olmadıklarını ancak davacının kendi personeli ve iş makineleri ile ilgili giderleri isteyemeyeceğini, talep edildiği gibi su zayiatı meydana gelmediğini, tarifeler yönetmeliği uyarınca kayıp su bedelinin %50’si ilavesi ile talep olunamayacağını, zararın BK’nun 42. maddesi gereğince belirlenmesi gerektiğini savunarak haksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; toplanan delillere göre davalının kazı çalışmaları yaparken davalının su borusuna zarar verdiği, bu olayda davalının kusurlu olması nedeniyle bilirkişi tarafından belirlenen 769,50TL boru tamir bedeli, 41.297,34TL su kaybı zararını davalıdan işlemiş faizi ile birlikte talep edebileceği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü ile, 769,50TL tamirat masrafı, 41.297,34TL su zararı olmak üzere toplam 42.066,84TL asıl alacak ile 2.120,93TL faize davalının yapmış olduğu itirazının iptaline, şartları oluşmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; … Müdürlüğü Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin 31/1 maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre zararın giderilmesi için idarece yapılan tüm harcamaların ilgiliden %50 fazlasıyla tahsil edilir hükmünün bilirkişi hesaplaması yapılırken dikkate alınmadığını, mahkemece de bilirkişi raporu doğrultusunda %50 arttırım dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Dava konusu olayda, zarar miktarı hesaplanırken … Müdürlüğü Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin 31/1.maddesi uygulanmasının gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan zararın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince tüm deliller toplanmış, mahallinde keşif yapılmış, tanıklar dinlenmiş ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. İnşaat mühendisi bilirkişi tarafından sunulan ek raporda, … ait hatta davalının neden olduğu hasarın giderilmesi sebebiyle davacının yaptığı masraf için 769,50TL, su zayiatı için de 41.297,34TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
… Müdürlüğü Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin “Tesislere zarar verilmesi” başlıklı 32. maddesinde “(1) İdarenin taşınır veya taşınmaz malları ile su ve kanalizasyon tesislerine zarar verenler hakkında devlet malına karşı suç işleyenlere ilişkin hükümler uygulanarak, zararın giderilmesi için İdarece yapılan tüm harcamalar ilgiliden %50 fazlasıyla tahsil edilir.
(2) İdarenin ana isale hattı ile su şebekesine verilen zarar aynı zamanda su kaybına da yol açabileceğinden, borunun çapına göre arıza giderilinceye kadar geçen sürede borudan akan kayıp su miktarı, idare tarafından uygulanan en yüksek su tarifesi üzerinden hesaplanarak zarar verenden ayrıca tahsil edilir.
(3) İdareye ait su şebekesi ve kanalizasyon hattı ile bunlara ilişkin tüm sistemlerden herhangi birine gerçek veya tüzel kişiler tarafından yapılan müdahaleler sonucunda üçüncü kişilerin uğradığı zararlardan müdahalede bulunanlar sorumludur. İdarece bu zararların üçüncü kişilere ödenmek durumunda kalınması halinde yapılan tüm ödemeler su şebekesi ve kanalizasyon hattı ile bunlara ilişkin tüm sistemlerden herhangi birine müdahale edenlerden bu yönetmeliğin 30 ve 31’inci maddeleri ile bu maddenin 1’inci fıkrasında gösterildiği şeklinde rücuen tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.
Yönetmeliğin 32 maddesinin 1. fıkrası; idarenin taşınır ve taşınmaz malları ile su ve kanalizasyon tesislerine zarar verilmesi halinde idarece yapılan harcamaların ilgiliden %50 fazlasıyla tahsil edileceğini öngörmüş, ikinci fıkrasında ise su şebekesine verilen zararların aynı zamanda su kaybına yol açabileceği ön görülmüş ve bu kayıp su miktarının ise, idare tarafından uygulanan en yüksek su tarifesi üzerinden hesaplanarak ayrıca tahsil edileceği belirlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında mallara verilen zarar için %50 fazlasıyla ödenmesi yönünde ağırlaştırıcı bir hüküm getirilmiş, 2.fıkrasında ise, su kaybı olması halinde en yüksek su tarifesi üzerinden hesaplanması gerektiği yönünde ağırlaştırıcı bir hüküm getirilmiş ise de 27.07.2016 tarihli bilirkişi kök raporunda da belirtildiği üzere söz konusu Yönetmeliğin ancak …’nin sözleşmesel ilişkisi bulunan aboneleri ile ilgili işlemlerde dikkate alınabileceği, bahse konu olayda davalının abonelik ilişkisi bulunmadığı, ayrıca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 10/11/2015 tarih, … Karar sayılı benzer nitelikteki kararında belirtildiği üzere, dava haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, haksız fiil nedeni ile ödetilecek tazminat ancak gerçek zarar ile sınırlı olduğundan gerçek zarar ilkesi zarar görenin mal varlığını haksız fiilin meydana gelmesinden önceki duruma getirmeyi amaçladığından Yönetmeliğin 32.maddesinin dava konusu olayda uygulanma imkanı bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle davacı tarafın istinaf isteminin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362.maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2021

….