Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/582 E. 2021/1035 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

….
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2020
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…. D.İş sayılı dosyasında yapılan keşif ve keşif sonucu düzenlenen tespit raporu ile, Ankara ili…… … Kapısı civarından …’nın yüklenicisi davalı şirket tarafından yapılan köprü ve yol genişletme çalışmaları esnasında müvekkiline ait yeraltı tesislerinin köprü ile açılan yolun altında kalmakta olduğu, bunların köprülü kavşağın etrafını dolaşacak şekilde yol kenarına deplase edilmesi gerektiği, deplase bedelinin KDV dahil 310.587,78TL olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafından hasar ve deplase bedelinin ödenmemesi üzerine işbu davanın açılmasının zorunlu olduğunu beyan ederek 310.587,78TL’nin tespit tarihi olan 06.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve bu faizin %18 KDV’sinin ve tespit giderinin yargılama giderine dahil edilerek davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …’nin…… üzerinde yeni yol çalışması ve ihtiyaca göre köprülü kavşak yapımı işine karar verdiğini, yapılan ihale neticesinde müvekkilinin ihaleyi kazandığını ve idarenin iş emri doğrultusunda yeni yol açma ve köprülü kavşak işini yaptığını, davacının sadece kazı ve çalışma esnasında zarar verilen kablolu iletkenlerin bedelini talep edebileceğini, ancak deplase bedelini müvekkilinden isteme hakkı bulunmadığını, müvekkilinin sadece çalışma esnasında tesislere kusuru ile zarar vermiş ise kusur oranında zarardan sorumlu olabileceğini, nitekim deplase bedeli ile hasar bedelinin birbirinden farklı kavramlar olduğunu, deplasenin sadece ve sadece davacının sorumluluğunda olduğunu, tespit dosyası ile tespit edilen deplase bedeli miktarının fahiş olup hasarın giderilmesi için davacının istemiş olduğu bedeli harcayıp harcamadığının dahi belli olmadığını beyan ederek davanın …’na ihbarı ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı/yüklenicinin ibraz edilen bilirkişi raporuna göre, davacı kuruma ait yeraltı kablolarına herhangi bir zarar vermediği, bilakis yol ve köprü çalışmaları sırasında davacı kuruma ait yeraltı kablolarına zarar vermeksizin açığa çıkartarak davacının deplase için yapması muhtemel masrafın azalmasına sebebiyet verdiği, nitekim davacının yeraltı kablolarının zarar gördüğüne ilişkin herhangi bir iddiasının dahi bulunmadığı, deplase giderlerinden de davalının sorumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan yeni köprü ve yol çalışması nedeniyle müvekkili şirkete ait yeraltı tesisinin kullanılamaz hale geldiğini, yeraltı tesisinin başka bir hatta deplase edilmesinin zorunlu olduğunu, bu durumda oluşan zarardan davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Yapılan yeni köprü ve yol çalışması nedeniyle davacının yeraltı tesislerinin deplase edilmesi için gerekli masraftan davalı şirketin sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalı şirketin …nın yüklenicisi olduğu, ihale ile aldığı köprü yapımı ve yol genişletme çalışması işini yaptığı, yapılan iş kapsamında davacı şirkete ait yeraltı kablolarının deplasesinin zorunlu hale geldiği, davalı şirket tarafından yapılan kazı sonucu davacı şirkete ait kabloların açığa çıkarıldığı, davacı şirketin yeraltı kablolarının farklı bir güzergaha deplasesi için gerekli giderin davalı şirket tarafından karşılanması gerektiği ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı şirket, dava konusu yerde yapılan işi … ihale ile almış olup yapılan iş kapsamında 3. kişilere verilecek zararlardan sorumludur.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Davalı şirketin yaptığı iş kapsamında, davacı şirket yönünden zorunlu hale gelen deplase işi bedelini, gerçek zarar ilkesi gereğince davacı şirkete ödemekle yükümlü olup yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince alınan 08/01/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda, deplase işi için gerekli bedelin 241.446,17TL olduğu hesaplanmış olup raporun dosyadaki bilgi ve belgelerle uyumlu, hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Dairemizce hükme esas alınmıştır.
Taraflar tacir olup TTK’nın 3. maddesine göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. 3095 sayılı Kanun’un 4089 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesinin 2. fıkrasında “Türkiye Cumhuriyeti … önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir.” biçimindeki düzenlemeye göre somut olayda istem gibi avans faizine hükmedilmiştir.Ancak,Katma Değer Vergisi mal ve hizmet karşılığı alınan vergi türü olup “işlemiş faiz” mal veya hizmet olmadığından işlemiş faizin KDV’si talebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında “davanın kısmen kabulüne” ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/01/2020 gün ve…. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
1)Davanın KISMEN KABULÜ ile, 241.446,17TL maddi tazminatın 06/06/2018 tespit tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 16.493,19TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 5.304,07TL harcın mahsubu ile bakiye 11.189,12TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)Davacı tarafından peşin yatırılan ve alınmasına hükmedilen 5.304,07TL harcın yargılama gideri olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; davacı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin yatırılan 54,40TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
5)Davacı tarafından hükümden önce yapılan 35,90TL başvurma harcı ile 2.329,60TL yargılama gideri ve hükümden sonra yapılan 11TL olmak üzere toplam 2.376,50TL yargılama giderinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/2.maddesi uyarınca, tarafların haklılık oranına göre 1.847,45TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6)Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 56TL posta/tebligat gideri ile 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 204,60TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 332/3.maddesi uyarınca, hükümden sonraki yargılama giderlerinin haklılık oranına göre taraflara yüklenmesine,
8)Davacı, vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 25.351,23TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9)Davalı, vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.788,41TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
11)Davacı tarafın istinaf başvurusunun haklı görülmesi nedeniyle Ankara 32. İcra Dairesinin ….Esas sayılı dosyasına nakit olarak yatırılan teminatın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 36/5. maddesi gereğince davacı/borçluya geri verilmesine,
12)Temyizi kabil olan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince;Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021