Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/549 E. 2021/925 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

….
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında eczanenin devri konusunda anlaşmaya varıldığını, davalı tarafından düzenlenip davacıya verilen senetlerin ödenmediği gibi açılan menfi tespit davası içerisinde tedbir talep edildiğini, ödenmeyen alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin bu tedbir kararı nedeniyle durdurulduğunu ve alacaklarına ulaşamadıklarını, bu nedenle piyasaya olan borçlarını da ödeyemedikleri için zararları oluştuğunu, tedbir kararı daha sonra kaldırılmakla birlikte oluşan zararlarının haksız ihtiyati tedbirden kaynaklandığını belirterek şimdilik 1.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından icra takibine konu edilen bonoların yasal unsurlarını taşımadıklarını, bu nedenle menfi tespit davası açıp tedbir talep ettiklerini, mahkemenin kabul etmesi üzerine teminat yatırarak tedbir kararını infaz ettiklerini, davacının zararının olup olmadığı, zarar var ise bunun tedbir kararından kaynaklandığının ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 113.736TL alacağı bulunduğunun kayıtlı olduğu ayrıca davacı birinci sınıf tacir olup şahıs işletmesi olması nedeni ile herhangi bir ortağı olmamasına rağmen işletmesinin gelirlerinden davacının 2.363.255,44TL işletmeye borçlu gösterildiği, bu miktarın işletme ile davacı birlikte düşünüldüğünde paranın davacı yanında olması gerektiği, tüm icra takipleri birlikte değerlendirildiğinde davacı 1.910.783,53TL borçlu olmakla birlikte gerek davacı üzerinde bulunduğu kabul edilmesi gereken 2.363.255,44TL ile birlikte işletmenin diğer varlıklarının toplamından oluşan 2.467.551,68TL davacı varlığı dikkate alındığında sadece tedbir konulan icra takip dosyasındaki 100.000TL’nin tahsil edilememiş olmasının davacının varlığını ileri sürdüğü zararının ortaya çıkmasına neden olamayacağı, davacı uhdesinde sayılması gereken miktar ile diğer varlıklar birlikte düşünüldüğünde oluşmuş ise davacı zararının ihtiyati tedbir kararından kaynaklandığı ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının talebi üzerine müvekkilinin alacağı üzerine konulan tedbirin haksız olduğunu, alacağına kavuşamadığı için borçlarını ödeyemediğini, bu nedenle müvekkili hakkında icra takipleri başlatıldığını, borçları için faizlerin işlemesine sebebiyet verildiğini, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Öncelikle görevli mahkeme ve akabinde davalı tarafın talebi üzerine davacının alacağı üzerine konulan ihtiyati tedbir nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı ve varsa miktarı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.”
HMK’nın 399. maddesi uyarınca haksız ihtiyati tedbir nedeniyle aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf bu tedbir kararından dolayı uğradığı zararını kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince karşı taraftan isteyebilir.
HMK’nın 399/2. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, haksız ihtiyati tedbir sebebiyle uğranılan zararın tazmini davasının, esas hakkındaki davanın görüldüğü ve karara bağlandığı mahkemede açılması gerekir.
Mahkemenin görevli olup olmadığı hususu HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca “dava şartı” niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında ve resen gözetilmelidir.
Somut olayda, davalı tarafça davacıya karşı açılan Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında (menfi tespit davası), davalının talebi üzerine davacı tarafça başlatılan icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalının eldeki davada, anılan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacağını tahsil edemediğini, bu nedenle borçlarını ödeyemeyerek maddi zarara uğradığını ileri sürerek zararının tazminini talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, HMK’nın 399/2. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gözetilerek davanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle:
1)Davacı tarafın istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2019 gün ve… Karar sayılı kararının HMK’nın 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353.maddenin (1).fıkrasının (a) bendinin (3). maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2021

….