Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/462 E. 2021/871 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

….
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2019
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : Menkul Malların Teslimi-Alacak

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … 5 adet faturaya istinaden almış olduğu toplam 105 adet menkul malın, adi şirket statüsündeki davalıların, … şantiyesinde zilyetliklerinde bulunduğunu, 105 adet menkul malın davalılar tarafından müvekkiline teslim edilmediği gibi menkul malları kullanan davalıların kira bedeli de ödemediğini belirterek menkul malların aynen müvekkiline teslimine, 02.01.2018 tarihinden bu yana haksız olarak menkul malları kullanan davalılardan şimdilik 1.000 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … … San.Tic.AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın görevli mahkemede açılmadığını, müteakiben …-… Adi Ortaklığına ait şantiyede iş kapsamında çalışan taşeron şirketlere ait sayısız taşınır mal bulunduğunu, davacı yanın dava dilekçesi ekinde ibraz etmiş olduğu faturalardaki taşınırların hangi sebeple müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğuna dair kanaat getirdiğinin anlaşılamadığını, müvekkilinin ne … … AŞ. ne de davacı … … AŞ. ile akdi bir ilişki ve hukuki bağının bulunmadığını, dava dilekçesi ekindeki faturaların tamamında … maddesine göre malzemeler iş yerimizde teslim edildiğinden dolayı sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.” kaydının yer aldığını, buna göre malların davacıya teslim edildiğinin tartışmasız olup dava konusu malzemelerin teslimi veya tespiti yapılmadan malların lokasyonu veya zilyetliğine ilişkin tutanak tutulmadan 1.318.310,72 TL bedel ödemek suretiyle satın alınmasının ticari yaşamın olağan akışına aykırı olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Ağır Sanayi … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, müteakiben …-… Adi Ortaklığına ait şantiyede iş kapsamında çalışan taşeron şirketlere ait sayısız taşınır mal bulunduğunu, davacı yanın dava dilekçesi ekinde ibraz etmiş olduğu faturalardaki taşınırların hangi sebeple müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğuna dair kanaat getirdiğinin anlaşılamadığını, müvekkilinin ne … … AŞ. ne de davacı … … AŞ. ile akdi ilişki ve hukuki bağının bulunmadığını, dava dilekçesi ekindeki faturaların tamamında “Not: VUK.230/5 maddesine göre malzemeler iş yerimizde teslim edildiğinden dolayı sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.” kaydının yer aldığını, buna göre malların davacıya teslim edildiğini tartışmasız olup dava konusu malzemelerin teslimi veya tespiti yapılmadan malların lokasyonu veya zilyetliğine ilişkin tutanak tutulmadan 1.318.310,72-TL bedel ödemek suretiyle satın alınmasının ticari yaşamın olağan akışına aykırı olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının menkul malların zilyedinin davalılar olduğunu beyan etmesi karşısında mülkiyet karinesinin davalılar yararına olduğu, aksinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, ibraz edilen 13.05.2019 tarihli bilirkişi raporunun her ne kadar sonuç ve kanaat bölümünde bilirkişi tarafından davaya konu … numaralı faturadaki malların …-… Adi Ortaklığına ait tünel inşaatı şantiyesinde bulunduğu kanaatinde olunduğu belirtilmiş ise de, sonuç bölümünün tamamen varsayıma dayandığı, nitekim anılan raporda bilirkişinin açıkça faturadaki malların ayırt edici işaretlerinin bulunmadığını, birçok malzemeyi tespit edemediğini, birçok menkul malda seri numarası yazmadığından eşleştirme yapılamadığını, seri numarası olan cihazların ise çok yıpranmış olmasından dolayı seri numaralarının tespit edilemediğini, şantiyedeki malzemelerin faturadaki menkul mallar olup olmadığının ispat edilmesinin mümkün olmadığını beyan etmesi karşısında raporun sonuç ve kanaat bölümüne değil rapor içeriğine itibar edildiği, buna göre davacının, dava konusu 105 adet menkul malın maliki olduğunu ispat edemediği, kaldı ki davacı ticari defterlerine kayıtlı olan 5 adet faturanın tamamında …maddesine göre malzemeler iş yerimizde teslim edildiğinden dolayı sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.” kaydının yer aldığı, bu suretle faturadaki malın davacı tarafından teslim alındığının saptandığı, dolayısıyla davacının iddialarını dayanaksız kaldığı, davacının iddialarını ispat edemediği gerekçesi davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin usulüne uygun tuttuğu ticari defterlere göre iddialarını ispat ettiklerini, davalıların ticari defterlerinde bu hususta hiçbir kayıt bulunmadığını, davalıların dava konusu malların maliki olduklarına dair hiçbir belge sunmadıklarını, davalı tarafın … … Ltd.Şti. mallarına hapis hakkı uyguladıklarını kabul ettiklerini, bilirkişi raporunda kendi lehlerinde görüş bildirildiğini, bu nedenle davanın reddi kararının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca kısmi dava açtıklarını ve taleplerini artırmadıklarını, buna rağmen davalı lehine fazla vekalet ücreti takdir edildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacı tarafın iddiasını ispat edip edemediği ve davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menkul malın aidiyetinin tespiti ve teslimi ile kullanım bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı tarafça davaya konu edilen menkullerin … …….Tic.Ltd.Şti’ne ait iken 14/02/2017 tarihinde … … …. San.Tic.AŞ’ye satıldığı, 02/01/2018 tarihinde ise … … … San.Tic.AŞ tarafından davacı şirkete satıldığı, davacı tarafın, dava konusu menkullerin davalı şirketlere ait şantiyede bulunduğunu iddia ettiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince, davacı tarafça faturaları sunulan menkullerin, davalılara ait şantiyede bulunup bulunmadıklarının tespiti için talimatla keşif yapıldığı, yapılan keşif sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda, davacı tarafça dosyaya sunulan faturalarda, menkul mallarla ilgili belirleyici, ayırt edici bilgilere yer verilmediği, şantiye sahasında bulunan ve faturalarda geçen elektrik panosu, ranza, dolap gibi eşyaların her şantiyede bulunabilen mallar oldukları, faturalarda mallara ilişkin seri numaralarına yer verilmediği, bu nedenle eşleştirme yapılamadığı, bu nedenle faturadaki malların, şantiye alanında görülen mallar olduklarının tespitinin mümkün olmadığının belirtildiği görülmüştür.
Davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre, dava konusu edilen menkul malların bedelinin ödenmediği, satıcı firmanın hesaben alacaklandırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin, dava konu ettiği dava konusu menkullere ilişkin sunduğu faturalarda “Not: VUK.230/5 maddesine göre malzemeler iş yerimizde teslim edildiğinden dolayı sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.” ibaresine yer verildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin, … … … Müh.Tic.Ltd.Şti’ne ait bir kısım mallara ilişkin hapis uygulandığı yönünde beyanda bulunduğu görülmüş ise de, hapis hakkı uygulanan menkul malların, davacı tarafça satın alındığı iddia edilen menkul mallardan olduğu hususu da davacı tarafça ispat edilememiştir.
Yapılan keşif, tanzim edilen raporlar ve tüm dosya kapsamından, davacının iddiasını ispat edemediği kanaatine varıldığından davacı vekilinin davanın esasına ilişkin istinaf itirazları reddedilmiştir.
Davacı vekilinin, vekalet ücretine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ise; eldeki davanın menkul malların aidiyetinin tespiti ve teslimi istemine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde, dava değeri olarak 11.000TL gösterildiği ve bu bedel üzerinde harç yatırılarak davanın açıldığı, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine, mahkemece dosyaya sunulan fatura bedellerine göre dava değerinin 1.318.310,72TL olduğunun tespit edildiği hususunda 14/03/2018 tarihli tutanak tanzim edildiği ve davacı vekiline harç ikmali yönünden ihtarda bulunulduğu, bunun üzerine davacı vekilinin 02/04/2018 tarihinde dava değeri olarak 1.318.310,72TL üzerinden tamamlama harcı olarak 22.342,66TL’yi mahkeme veznesine yatırdığı görülmüştür. Bu itibarla, davanın tümden reddi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince davalı lehine dava değeri (1.318.310,72TL) üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince;Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021