Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/40 E. 2021/490 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : ….
KARAR TARİHİ : 15/03/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2019
NUMARASI : ….

DAVACI : ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kabulüne dair hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından 02/12/2016 günü Ankara ili, Keçiören ilçesi …üzerinde bulunan müvekkili şirkete ait kablolara hasar verildiğini, bu zarar nedeniyle müvekkili şirketçe tutanaklar düzenlediğini ve 8.564,07TL zarara uğradığını, zararın bugüne kadar karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar bedeli olan 8.564,07TL’nin olay tarihinden itibaren …. kısa vadeli kredilere uyguladığı değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından davacı tarafa yapılan kazı çalışmaları ile ilgili olarak çekilen faxlarla söz konusu yerde çalışma yapılacağının, çalışmalar esnasında davacıya ait tesislerin zarar görmemesi için yetkili bir görevlinin kazı yapılacak alanda görevlendirilmesinin bildirildiğini, …. Yönetmeliği gereği müvekkili idarenin gerekli önlemleri aldığını, davacı tarafın çalışma yapılan bölgede görevli veya kılavuz ekip göndermediğini, yönetmelik gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının tek taraflı düzenlediği tespit raporu ile davacı lehine işçilik ücreti, satılamayan enerji ve kablo test bedeli istediğini, Yargıtay’ın içtihatlarına göre bu bedellerin istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; Ankara ili, Keçiören ilçesi….adresindeki davacı şirketin kablolarında hasar meydana geldiği, davalının çalışmaya başlamadan önce davacıdan faksla dava konusu mahalde eleman görevlendirilmesini istediği, fakat bunun için davacıya 43 dakika zaman verildiği, davacının bu kadar kısa bir zaman içerisinde teknik sorumlu bir eleman bulundurmasının olanaklı olmadığı, davalı tarafın Yapı İşlerinde İş Güvenliği Tüzüğünün 20. maddesinde belirtilen hususlar dikkate alınmadan, toprak altında hasar görülebilecek malzemenin bulunup bulunmadığı konusunda araştırma yapılmadan tedbirsiz ve dikkatsiz çalışma yapmış olması nedeniyle olayda %100 kusurlu olduğu, buna göre oluşan haksız fiilde meydana gelen olay nedeniyle zararın giderilmesi için davacı tarafın 8.564,07TL zarara uğradığı, zararın davalının haksız fiili sonucunda meydana geldiği, bu nedenle davalının zarardan sorumlu olduğu anlaşıldığından zarar miktarıyla bağlı kalınarak davanın kabulü ile 8.564,07TL tazminatın 02/12/2016 olay tarihinden itibaren … kısa vadeli kredilere uyguladığı değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; idarenin herhangi bir kusuru bulunmadığını ve bu yüzden gerçekleşen zarardan sorumluluğu bulunmadığını, mahkemece verilen kararın iptali gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu ve buna göre hüküm kurulmasının doğru olmadığını, davacı tarafın kendinden kaynaklanan zararı müvekkil idareden talep edemeyeceğini, davacı tarafa verilen miktarın fahiş olduğunu ve davacı şirket görevlileri tarafından belirlenen zarar tespit tutanağının delil olarak kullanılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacı şirkete ait altyapı tesislerinin zarar görmesinden davalı şirketin kusurlu/sorumlu olup olmadığı ve zararın miktarı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalı kurum tarafından yapılan kazı çalışmaları esnasında davacı şirkete ait yeraltı iletken ve tesislerine zarar verildiği, zararın tespiti bakımından alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalı kurum tarafından kazı yapılacak yerlerin ayrıntılı şekilde yer ve zaman belirtilerek makul süre öncesinde davacı şirkete bildirilmediği, aynı gün ve çalışmanın 43 dakika öncesinde yapılan bildirimin makul sürede yapılmış bir bildirim olarak kabul edilemeyeceği, keşifte görüntülenen olay yeri fotoğraflarının incelenmesinden davalı kurumun çalışma bölgesindeki … menholü ile üzerinde telefon yazılı menhol arasında tespit edilen 1,5 2 metre gibi çok yakın mesafeye rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı, menhol ve kabloların zarar görmesine engel olunmadığı, tespit olunan hasar bedelinin hesaplanması konusunda basiretli bir tacir gibi davranmayarak hasar, durum ve sorumlu tespitine yönelik bir tutanak oluşturmadığı, çalışma yapmadığı, delil ileri sürmediği, bu nedenle davalı kurumun zararın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun ve denetime elverişli olup hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Dairemizce de tespit olunan hasar bedelinin uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmış olup ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davalı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 585,01TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 146,26TL harcın mahsubu ile bakiye 438,75TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362.maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2021

…..