Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/267 E. 2021/736 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

….
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2019
NUMARASI : …

DAVACI :…
DAVANIN KONUSU : Tazminat

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/07/2013, 05/07/2013 ve 28/07/2013 tarihlerinde… tarafından .. … … … … kavşağı adresinde müvekkili şirket altyapısına hasar verildiğini, davalı şirket tarafından verilen hasarın giderilmesi için ….. firmasının görevlendirildiğini, hasarın giderim bedelinin 115.345 TL (43.488 TL ruhsat bedeli olmak üzere) olduğunu, hasara ilişkin hasar tutanakları, hasarın giderilmesi sonucu yükleniciye yapılan ödemeler ve dekontlar ile ruhsat bedeline dair dekont ve hasar fotoğraflarının bulunduğunu, davalı tarafından verilen hasar nedeniyle işletme zararına ilişkin haklarının saklı tutulduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 46.790TL tutarın hasar tarihlerinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … … yapılan ihale ile “… … Yapım İşi” ihalesini üstlendiğini, idare ile yapılan 03/06/2014 tarihli sözleşme ile gerekli izinlerin alınarak işe başlandığını, bahsi geçen alanın davacının kablolarının hasar gördüğünü iddia ettiği alan olduğunu, müvekkilinin alanı … Belediyesinden yapım işine başlanmaya hazır halde eksiksiz ve boş olarak teslim aldığını, müvekkili şirketin davacı şirketin o alanda hasar görebilecek kablolarının olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını ve bilme zorunluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin iddia edilen hasara sebep olabilecek eylemi bulunmadığını, davacının zarar miktarı ve konuyla ilgili müvekkilinin kusurunu ispat yükümlülüğü bulunduğunu, … Belediyesinin 05/06/2013 tarihli yazısı ile davacı tarafa yol yapım işine başlanacağı bilgisinin verildiğini ve gerekli tedbirlerinin alınmasının istendiğini, davacı tarafın hiçbir önlem almayarak hasarın doğumuna kendisinin sebep olduğunu, yol yapım işi ile ilgili yapılan sigorta kapsamında davanın …. ihbar edilmesinin talep edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında davalı şirketin yaptığı kazı sırasında davacı şirkete ait emtiaya zarar verdiği konusunda çekişme olmayıp çekişme konusunun, oluşan zararda taraflara atfı kabil kusur oranı ve buna bağlı olarak talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin olduğu, gerekçeli ve denetime elverişli olarak düzenlenen ek raporda, haksız fiilin oluşumunda davacı şirketin %40 oranında, davalı şirketin ise %60 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 9.625,27 TL’nin (487,76 TL’lik bölümüne 01/07/2013 tarihinden itibaren, 230,83 TL’lik bölümüne 05/07/2013 tarihinden itibaren, 8.909,68 TL’lik bölümüne 28/07/2013 tarihinden itibaren uygulanmak sureti ile ) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete kusur tevcihinin mümkün olmadığını, kazı öncesi yapılan bildirim sonrası gerekli aksiyonun hemen alındığını, ruhsat bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazı öncesi gerekli uyarı ve bildirimlerin davacı şirkete yapıldığını, oluşan zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının iddiasını ispatlayamadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacı şirkete ait yeraltı kablolarının zarar görmesinden ve yeniden deplase için ödenen ruhsat bedelinden davalı şirketin sorumlu olup olmadığı, olayın oluşumundaki kusur oranı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup, davanın kanuni dayanağının Türk Borçlar Kanunu 49-76. maddeleri olduğu tespit edilmiştir.
İlgili kanun maddeleri şöyledir.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. maddesi, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanunun 52/1. maddesinde “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükmü yer almaktadır.
Ankara … .. .. .. Usul ve Esasları Uygulama Yönetmeliğinin ”Alt Yapı Tesis Çalışmalarının Yürütülmesi” kenar başlığını taşıyan 15. maddesinin m bendinde, “Alt yapı kuruluşlarına ait tesis bulunduğu kısımlarda çalışmayı yaptıran kurum, kuruluş, özel veya tüzel kişiler kazı yerinde bu kuruluşlardan gözlemci bulunmasını sağlayacak, diğer kurumların alt yapı tesislerinde çalışma sırasında meydana gelecek zararlardan kazıyı yaptıran veya yapan kurum, kuruluş, özel veya tüzel kişiler sorumlu olacaktır. İlgili zararın tahsil edilmesi zararı veren ve zarara maruz kalan taraflar arasında gerçekleştirilir.” ibaresi yer almaktadır.
Dosya kapsamından, Ankara … Mahallesi … … … … yapım işi kapsamında kazı çalışması yapan davalı şirketin, davacı şirkete ait yer altı kablolarına zarar verdiği sabit olup davalı şirketin zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu, davalı şirket tarafından kazı öncesi davacı şirkete bildirim yapıldığı, yapılan bildirimde, … … işine başlanacağı belirtilerek altyapı tesislerinin ivedi olarak yerinde tespitlerinin yapılması, gerekiyorsa deplase edilmeleri ve koordineyi sağlayacak elemanların bildirilmesinin istenildiği, davacı şirketin bildirime kayıtsız kaldığı anlaşılmış olup Türk Borçlar Kanunu 52. maddesi gereğince zararın oluşumunda davacı şirketin müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varıldığından davacı vekilinin müvekkiline kusur atfedilemeyeceğine, davalı vekilinin ise zarardan sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi kurulu raporunun, konusunda uzman bilirkişiler tarafından tanzim edildiği, ayrıntılı ve gerekçeli olduğu, belirlenen kusur oranının ve tespit edilen zarar miktarının dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle uyumlu olduğu görülmüş, rapora yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili, yapılan … çalışması sonucu altyapı tesislerinin zarar görmesi nedeniyle yeraltı kablolarının farklı bir güzergaha deplasesinin yapıldığını, yapılan deplase nedeniyle müvekkili şirket tarafından … Belediyesine 43.488TL ruhsat harcı ödendiğini belirtmiş, mahkemece yapılan yazışmalar sonucu ödemenin yapıldığı anlaşılmış ancak bilirkişi raporundaki görüş doğrultusunda işbu talep yönünden red kararı verilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören, haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. O halde, davalı şirket tarafından yapılan … çalışması nedeniyle davacının yeraltı tesislerini deplase etmek zorunda kaldığı gözetildiğinde deplase nedeniyle oluşan maliyetten davalı şirket de kusuru oranında (43.488×60/100=26.092,80TL) sorumlu olduğundan davacı şirket tarafından ödenen ruhsat harcı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazı yerinde görülmüştür.
İlk derece mahkemesince alınan ve hükme esas kabul edilen bilirkişi raporunda belirlenen 9.625,27TL ile ruhsat harcı bedelinden davalının sorumlu olduğu 26.092,80TL’nin toplamı olan 35.718,07TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun haklı olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında “davanın kısmen kabulüne”, davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
A)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
1)Davanın KISMEN KABULÜ ile, 35.718,07TL maddi tazminatın (9.625,27TL tazminatın 487,76TL’lik bölümüne 01/07/2013 tarihinden, 230,83TL’lik bölümüne 05/07/2013 tarihinden, 8.909,68TL’lik bölümüne 28/07/2013 tarihinden, 26.092,80TL tazminat yönünden ise 28/07/2013 en son haksız fiil tarihinden) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 2.970,66TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 799,10TL harcın mahsubu ile bakiye 2.171,56TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)Davacı tarafından peşin yatırılan ve alınmasına hükmedilen 799,10TL harcın yargılama gideri olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; davacı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin yatırılan 44,40TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
5)Davacı tarafından hükümden önce yapılan 25,20TL başvurma harcı ile 3.662,80TL yargılama gideri ve hükümden sonra yapılan 16,50TL olmak üzere toplam 3.704,50TL yargılama giderinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/2.maddesi uyarınca, tarafların haklılık oranına göre 2.827,90TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6)Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 16,50TL posta/tebligat gideri ile 121,30TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 137,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 332/3.maddesi uyarınca, hükümden sonraki yargılama giderlerinin haklılık oranına göre taraflara yüklenmesine,
8)Davacı, vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.357,71TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9)Davalı, vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
C-1)Davalı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 657,50TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL ile 120,60TL harcın mahsubu ile bakiye 492,50TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince;Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2021