Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/1570 E. 2021/651 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

….
KARAR TARİHİ : 12/04/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….
….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait iletkenlerde ve varlıklarda toplamda 6 adet farklı hasara sebebiyet verildiğini, meydana gelen hasara ilişkin işçilik bedellerinin ….tarafından giderilmiş olduğunu, işçilik bedeline ilişkin her ay müvekkil davacı .. .. … AŞ.’ye faturalandırma gerçekleştirdiklerini, davalı kuruma hasar bedellerinin ödenmesi için başvuruda bulunulduğunu ve yazışmalar yapıldığını, davalının kötü niyetli olarak likid olan borca ve icra takibine itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hasar tutanağı ve faturaların tek taraflı tanzim edilmiş olması nedeniyle bağlayıcı olmadığını, eğer iddia edildiği gibi elektrik hatlarının zarar durumu varsa husumetin çalışmaları yürüttüğünü tespit ettikleri .. A. Ş. ve İnkosa A. Ş.’ye yöneltilmesi gerektiğini, kaldı ki zararın tespitinin bilirkişiler tarafından yapılmasını, işçilerin de kendi personeli olmadığını, dışarıdan özel olarak tutulduğunun kanıtlanması gerektiğini, yoksa işçilik bedellerinin hesaba dahil edilemeyeceğini, faturaların içeriğinin anlaşılamadığını, kullanılan malzemelerin gerçekleşen hasarın giderilmesinde elverişli olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirterek yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda özetle; dosyaya ibraz edilen faturalar ile faturalara konu malzemelerin tutanakla tespit edilen hasarın giderilmesi için elverişli ve makul olduğu, davacının üçüncü kişi konumundaki firmadan işçi temin edip bunu da faturalaması nedeniyle sonuç olarak malzeme bedeli 3.929,76TL, KDV’si 873,19TL olmak üzere toplam 4.802,95TL ile işçilik bedeli 5.517,29TL, KDV’si 1.225,94TL olarak toplam 6.743,23TL toplandığında 11.546,18TL davacının alacağının bulunduğu, alacağın haksız fiilden kaynaklanması ve likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminat koşulları oluşmadığı anlaşılmış olup davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davayı konu zarara neden olan işi üstlenen …. A.Ş’nin davacıya çekmiş olduğu faks ile teknik eleman desteği talep ettiği ancak davacı tarafın bu talebe herhangi bir cevap vermediği, ayrıca elektrik hattının düzgün döşenmediği, ikaz işaretlerinin ve kazı derinliğinin de yönetmeliklere uygun olmadığı, bu şirket tarafından bildirildiğini, bu durumda davacı tarafın kusurunun dikkate alınması gerekirken bu husus nazara alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek Ankara 11. Asiye Ticaret Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İcra takibine konu alacağa esas zararın gerçekleşip gerçekleşmediği, zarara neden olan olayda tarafların kusur durumları ve alacağın miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının özensiz ve bilgi vermeden kazı çalışması yapması sonucu kablolarına zarar verdiğini, bu zararın bir başka şirketten işçilik hizmeti alınarak giderildiğini, zararın ödetilmesi için başlatılan icra takibine davalı/borçlunun itirazının iptalini istemiş, davalı ise davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup davalı vekili süresi içinde yukarıda yazılı sebeplerle istinaf isteminde bulunmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı ile kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup, davanın kanuni dayanağının Türk Borçlar Kanunu 49-76. maddeleri olduğu tespit edilmiştir.
İlgili kanun maddeleri şöyledir.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. maddesi, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanunu 52. maddesi, “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.” hükmünü içermektedir.
7251 sayılı Kanunla değişik HMK’nın 353/1-a-6 maddesinde; mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde bölge adliye mahkemesi tarafından esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmadan kesin olarak karar verileceği hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında zarar gören kabloların durumlarının ve bu iletkenlerin ilgili yönetmelik hükümlerine uygun döşenip döşenmediğinin bu kapsamda davaya konu zararın gerçekleşmesinde tarafların kusur durumlarının irdelenmediği, böylece davanın esası ile ilgili delillerin değerlendirilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın esasını etkileyecek mahiyetteki bu eksik deliller toplanarak, ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu düzenlettirilerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin hükmün HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)Davalı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/11/2017 gün ve….
sayılı kararının HMK’nın 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)Davalı tarafça istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddenin 1.fıkrasının a bendinin 6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021