Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/1444 E. 2022/257 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ


KARAR TARİHİ : 09/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yasa gereği işletme hakkı verilen otoyollardan ücret ödemeksizin geçiş yapan araçlara işletici şirket tarafından geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, geçiş tarihini izleyen 15 günlük süre içerisinde ödeyenlere 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulanmadığını, davalı şirketin ekte sundukları listede belirtilen muhtelif tarihlerde ücret ödemeksizin geçiş yaptığını, bedeli ödenmeyen geçiş ücretlerinin, gecikme cezalar ve icra takip tarihine kadar işlemiş faizleri ile işlemiş faizin KDV’si toplamının 5.908,31TL olduğunu, süresi içerisinde ödenmediği için 23.04.2018 tarihinde Ankara 1.İcra Müdürlüğümün 2018/4973 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden takibe girişildiğini, icra takibinindeki tutarların icra takip tarihinden sonra yasada yapılan değişiklik ile gecikme cezalarının on kattan dört kata düşürülmesi nedeniyle takibe konu alacak miktarında yasa gereği azalma meydana geldiğini, davalı tarafından borca ve faizi ile tüm ferilerine itiraz edildiğini, bu itirazların mesnetsiz olduğunu, davalı borçlunun kendi ihmal ve kusurlarının sonuçlarından davacı alacaklının sorumlu tutulamayacağını,…hesabı müsait tutmanın ve geçiş ücreti ödemeye yetecek bakiye bulundurmanın borçlunun sorumluluğunda olduğunu, ihlalli geçişlere ilişkin işlemlerin 6001 sayılı Kanuna göre yürütüldüğünü, ihlalli geçiş yapan araç sahibinin birçok kanaldan ihlalli geçiş sorgusu yaparak yasal takip aşamasına gelmeden borcunu ödeme imkanı olduğunu, gerek 6001 sayılı Kanun gerekse de başkaca ilgili mevzuat kapsamında davacı alacaklının ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine, ihlalli geçiş yapıldığına dair herhangi bir bildirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, davalı borçlunun ticari işi gereği ücretli otoyolu kullandığım, bu nedenle ticari avans faizi uygulanması gerektiğini, İİK 67/2 uyarınca şartlar oluştuğu için davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğim, takip talebinde 12.889,01TL olarak talep edilse de 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı Kanunun 18.maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30/5.fıkrasındaki “geçiş ücretinin on katı tutarındaki ceza” ibaresi “dört katı tutarındaki” olarak değiştirildiğinden davacı şirket alacağının da takip tarihi itibariyle 5.908,31TL’ye indirildiğini beyanla itirazın iptali ile geçiş ücretine “on katı tutarın dört katma indirilmesi” ile avans faiz oranlarında yapılan değişiklikler uyarınca faizin değişen oranlarda kademeli olarak hesaplanması gerektiği gözönünde bulundurularak takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı tarafından Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4973 Esas sayılı takip dosyası ile davalıya ait araçların farklı tarihlerde ihlalli geçiş yaptığından bahisle 12.797,95TL geçiş ücreti para cezası, 77,17TL faiz, 13,89TL KDV olmak üzere toplam 12.889,01TL üzerinden takip başlatıldığı, söz konusu takipten sonra 7144 sayılı Kanunun 18.maddesi uyarınca 10 kat olan ceza tutarının 4 kata indirildiği ve buna dayalı olarak davacının 1.163,45TL geçiş ücreti 4.653,80TL para cezası, 77,17TL faiz ve 13,89TL KDV olmak üzere toplam 5.908,31TL üzerinden işbu davanın açıldığı, davacı tarafından ihlalli geçişe ilişkin görüntü kayıtları ve dökümanların sunulması neticesinde mahkemece yapılan inceleme ve aldırılan bilirkişi raporu ile davalıya ait araçların farklı tarihlerde geçişi sebebiyle ödenmeyen geçiş ücretinin 1.163,45TL buna bağlı olarak 4 kat gecikme cezasının 4.653,80TL, takip tarihine kadar işleyecek faizin 43,83TL, faize uygulanabilir KDV tutarının 7.88TL olduğunun anlaşıldığı, asıl alacak likit olmakla asıl alacak üzerinden İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/4973 Esas sayılı dosyasından davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 1.163,85TL asıl alacak, 4.653,80TL gecikme cezası, 43,83TL işlemiş faiz ve 7,88TL KDV olmak üzere toplam 5.868,97TL yönünden iptali ile, takibin kaldığı yerden aynı şartlarla devamına, davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile 1.163,85TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın zorunlu arabuluculuk sürecine herhangi bir mazeret sunmadan katılmamış olması nedeniyle yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması gerektiğini, icra inkar tazminatının sadece ihlalli geçiş ücretleri üzerinden değil uygulanan ceza miktarının toplamı üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek itirazları yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yerine yeniden esas hakkında karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalının, yargılama giderlerinden kısmen sorumlu tutulmasının isabetli olup olmadığı ve icra inkar tazminatının hangi bedel esas alınarak hesaplanacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol/köprü geçiş ücreti ve cezasının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesine göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır…”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesine göre, “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.”
Somut olayda, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu ancak arabulucu tarafından yapılan davete rağmen davalı şirketin mazeret sunmadan görüşme toplantısına katılmadığı dosyada mevcut 10/05/2019 tarihli arabuluculuk ilk oturum/açılış tutanağından anlaşılmış olup ilk derece mahkemesince yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca yargılama giderlerinin tamamından davalı şirketin sorumlu tutulması gerekirken davanın kısmen reddi dikkate alınarak yargılama giderlerinden kabul/red oranında sorumlu tutulması isabetli olmamıştır.
Davacı şirketin davalı şirketten asıl alacağının geçiş ücreti (1.163,45TL) ve bu ücretin dört katı tutarındaki yasal gecikme cezasının (4.653,80TL) toplamı olan 5.817,25TL olduğu gözetilerek İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince davacı lehine 5.817,25TL üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken sadece geçiş ücreti bedeli üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında “davanın kısmen kabulüne” dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2020 gün ve 2019/262 Esas, 2020/362 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
1)Davanın KISMEN KABULÜ ile, Ankara 1. İcra Dairesinin 2018/4973 Esas sayılı dosyasında davalı/borçlunun 1.163,45TL asıl alacak, 4.653,80TL geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza, 43,83TL işlemiş faiz ve 7,88TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 5.868,96TL alacak yönünden itirazının iptaline ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2)İptaline karar verilen 5.817,25TL asıl alacağın yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3) 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 400,91TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 356,51TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4)Davacı tarafından peşin yatırılan ve alınmasına hükmedilen 44,40TL harcın yargılama gideri olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; davacı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin yatırılan 54,40TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
6) Arabulucu tarafından yapılan davete rağmen davalı şirket mazeret sunmadan görüşme toplantısına katılmadığından davacı tarafından hükümden önce yapılan 44,40TL başvurma harcı ile 1.320TL arabuluculuk gideri, 583,60TL yargılama gideri ve hükümden sonra yapılan 24,50TL olmak üzere toplam 1.972,50TL yargılama giderinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/1 ve 6325 sayılı Kanun’un 18/A/11.maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7)Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 42,50TL posta/tebligat gideri ile 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 191,10TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 332/3.maddesi uyarınca, hükümden sonraki yargılama giderlerinin davalı tarafa yüklenmesine,
9)Davacı, vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
11)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362.maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2022