Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/1150 E. 2022/1223 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1150 Esas
KARAR NO : 2022/1223
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2019
NUMARASI : 2018/699 Esas, 2019/935 Karar

DAVACI : …- …
VEKİLİ :
DAVALI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 6001 sayılı Kanun’un 30. Maddesi 5. Fıkrasında “4046,3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişime kontrolün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin 10 katı tutarında ceza genel hükümlerine göre tahsil edilir, ” düzenlemesinin olduğunu, 25/05/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı Kanun’un 18. Maddesi ile ” on katı tutarında” ibaresi “dört katı tutarına” olarak değiştirildiğini, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu İşletmecisinin davacı müvekkili olduğunu, davalı borçluya ait araçlar ile çeşitli tarihlerde ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, ihlalli geçişlerin onbeş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız ödeyebilme imkanı verilmekte ise de, anılan süre içerisinde ödenmediğini, davalı-borçlu şirket aleyhine Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2896 E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 08/03/2018 tarihinde takip başlatıldığını, davalı borçlu şirkete ödeme emrinin 04/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu şirketin borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü fer’ilerine itiraz ettiğini, davacı alacaklı müvekkil şirketin bir OGS/HGS işletmecisi olmadığını, otoyol işletmecisi olduğunu, OGS/HGS işletmeciliğinin Bankacılık Kanunu kapsamında sunulan bir hizmet olup, ayrı bir yetkilendirmeye ve lisansa tabi olduğunu, hesap bakiyelerin uygun olmasına karşın işlemin gerçekleştirilmemiş olması yönündeki iddiaların sorumluluğunun da OGS/HGS işleten bankalar ve PTT’ den ibaret olduğunu, 6102 sayın TTK 3. Maddesinde ticari iş “bu kanunda düzenlenen hususlarda bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller” olarak tanımlandığını, kanuni faiz ve temerrüt faizi, işlemiş ve işleyecek dönem için takip tarihinde yürürlükte olan %9.75 ticari faiz oranı-değişen oranlarda ve faiz oranlarındaki artıştan doğan her türlü hakları saklı tutularak davanın kabulüne, Ankara 1.İcra Müdürlüğü’nün 2018/2896 E. sayılı dosya kapsamında yapılan itirazın iptali ile, takibin 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gözönüne alınarak takibin devamına, davalı borçlu şirketin takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yavuz Sultan Selim Köprüsü 26.08.2016 tarihinde açıldığını, ticari araçlarının zorunlu olarak burayı kullandığını, araçların tümünde HGS/OGS mevcut olduğunu, geçişlerde bu gişelerin kullanıldığını, sistemlerini tam yapamadıklarından çoğu zaman tahsilatı yapamadıklarını, ayrıca ücretli otoyol olduğuna dair tabela dahi konmadığını, şirket olarak köprü idaresine ulaşıp borç durumunu talep edip borcu anlaşmalı oldukları bankaya yatırdıklarını, daha sonra borç talebinde bulunduklarında borcunun olmadığına dair bilgi verildiğini, Yavuz Sultan Selim Köprüsü davacı şirket tahsilat için online ödeme ekranı internet üzerinden uzun zaman sonra açtığını, tahsilat hükümlerini hiçe sayarak hafta tatilleri ve resmi tatillerde tahsilat sistemine gitmiş 15 günlük yasal süreyi kendi yorumu şeklinde kullandığını, hafta tatili ve resmi tatile gelen ödemeleri ilk iş günü yapmak istediğinizde cezalı olarak tahsilat yapılmış, hafta tatili ve resmi tatillerde ödenen birçok ödeme mevcut olduğunu, ödeme yapılamadığı zaman çok kişinin ceza olarak ödemede bulunduğunu, bu konularda mağduriyet giderici hiçbir işlemin yapılmadığını, Yavuz Sultan Selim Köprüsündeki ödeme sistemi eksikliklerinin davacı şirket tarafından çok uzun zaman sonra tamamladığını, sistemin çalışmadığını, ödemelerin yapılamadığını, bu konuyu söylenmesine rağmen mağduriyet giderici işlemlerin yapılmadığını, bu nedenle cezalı ödemelerin kaldırılmasını ve davanın reddi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolunun işletmesi hakkına sahip bulunduğu, 06/11/2016-30/09/2017 tarihleri arasında, davalı şirkete ait araçların köprü ve otoyoldan geçiş ücreti ödemeksizin geçiş yaptığının görüntülü tutanak ile tespit edildiği, davalının ödeme yaptığını ispat etmediği, davacı vekilinin 27/05/2018 havale tarihli dava dilekçesinde harca esas değerin ne şekilde belirlendiğinin açıklandığı, bu suretle talep edilen 43.132,00 TL geçiş ücretinin hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporu doğrultusunda mevzuata uygun olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafça para cezası olarak 167.318,40 TL talep edildiği, her ne kadar geçiş ücretinin 4 katı tutarında para cezası tutarı, talep edilenden fazla ise de, taleple bağlı kalınarak 167.318,40 TL para cezasına ilişkin itiraz da yerinde görülmeyerek, takibin 210.450,40 TL alacak üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği, takip tarihinden önce davalı borçlunun temerrüde düşürüldüğü belgelendirilmediğinden, işlemiş faiz ve işlemiş faizin KDV’sine ilişkin istemlerin reddine karar verildiği, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak ‘likit’ olarak kabul edilemeyeceğinden, davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne, Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2896 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın 43.132,00 TL geçiş ücreti, 167.318,40 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 210.450,40 TL alacak yönünden iptaline, takibin 210.450,40 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin reddine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine bildirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, ihlali geçişten 15 gün sonra temerrüdün oluştuğunu, bu nedenle takip tarihine kadar ticari faiz talep etme hakkının bulunduğunu, 3095 sayılı Yasanın 24/c maddesi gereği KDV taleplerinin haklı olduğunu, icra inkar tazminatı talepleri yönünden şartlar oluştuğu halde taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacının işlemiş faiz ve KDV talebinin haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için koşulların oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol/köprü geçiş ücreti ve cezasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Ankara 1. İcra Dairesi’nin 2018/2896 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, 461.428,00 TL asıl alacak (geçiş ücreti-para cezası), 36.883,92 TL faiz (ticari), 6.639,11 TL KDV olmak üzere toplam 504.951,03 TL alacağın tahsili için davacı şirket tarafından davalı şirkete karşı ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emri tebliğ edilen borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
6001 sayılı Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30.maddesinin 5.fıkrası “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.) (…)”
Aynı maddenin 7.fıkrası ise, “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. (Ek cümle: 16/5/2018-7144/18 md.) Otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen yabancı plakalı araçlara uygulanan idari para cezaları için bu fıkrada belirlenen on beş günlük süre beklenmez. (Ek cümle:23/7/2020-7252/9 md.) Ancak, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde idari para cezası tahsil edilmez.” şeklindedir.
Dosya kapsamından, davalı şirkete ait araçların çeşitli tarihlerde çok sayıda ihlalli geçiş yaptığı, ihlalli geçiş ücretlerinin 15 gün içerisinde ödenmediği anlaşılmış olup yasa gereği davalının ihlalli geçişten itibaren 15 gün sonra temerrüde düştüğü, bu nedenle davacı vekilinin geçiş ücreti ve para cezası üzerinden işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmış, Dairemizce işlemiş faiz hesabının yapılması için bilirkişiden iki kez ek rapor alınmış, 07/06/2022 tarihli ek raporun, ayrıntılı, gerekçeli, dosyadaki bilgi ve belgelerle uyumlu, mevzuat hükümlerine uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 24. Maddesinin (c) bendinde “ Vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler” matraha dahil olan unsurlar olarak belirlenmiş olduğundan davacı vekilinin işlemiş faiz için KDV isteminin yerinde olduğu kanaatine varılmış, geçiş ücretleri için uygulanan KDV oranının %8 olduğu dikkate alındığında geçiş ücretine uygulanan işlemiş faiz için de aynı oranda KDV hesaplanması gerektiğinden davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Dava konusu alacağın miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden söz konusu alacak likit değildir. Dolayısıyla itirazın iptali halinde alacaklının icra inkar tazminatı isteyebilmesi için gerek uygulamada gerekse öğretide öngörülen alacaktaki “likit” yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulu somut olayda gerçekleşmemiştir. Bu nedenle, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b.3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yerine yeniden hüküm tesisine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
A) Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/10/2019 gün ve 2018/699 Esas, 2019/935 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 3.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
1)Davanın KISMEN KABULÜ ile, Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/2896 Esas sayılı dosyasında davalı borçlunun 43.132,00TL geçiş ücreti, 167.318,40TL gecikme cezası, 18.103,91TL işlemiş faiz, 1.448,31TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 230.002,62TL alacak üzerinden itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari faizi(%9,75) ile birlikte icra takibinin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2)Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 15.711,48TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.743,13TL harcın mahsubu ile bakiye 13.968,35TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4)Davacı tarafından peşin yatırılan ve alınmasına hükmedilen 1.743,13TL harcın yargılama gideri olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; davacı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin yatırılan 54,40TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
6)Davacı tarafından hükümden önce yapılan 35,90TL başvurma harcı ile 999TL yargılama gideri ve hükümden sonra yapılan 24,50TL olmak üzere toplam 1.059,40TL yargılama giderinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/2.maddesi uyarınca, tarafların haklılık oranına göre 975TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7)Davacı tarafından hükümden önce yapılan 113TL yargılama giderinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/2.maddesi uyarınca, tarafların haklılık oranına göre 9,01TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8)Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 500TL bilirkişi ücreti, 181,50TL posta/tebligat gideri ile 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 830,10TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 332/3.maddesi uyarınca, hükümden sonraki yargılama giderlerinin haklılık oranına göre taraflara yüklenmesine,
10)Davacı, vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 24.550,18TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11)Davacı, istinaf kanun yolu aşamasında vekil ile temsil edildiğinden ve birden fazla duruşmaya katıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
13)Temyizi kabil olan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince;Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı 06/07/2022 günü oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2022


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza