Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/697 E. 2023/814 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/697 – 2023/814
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/697
KARAR NO : 2023/814

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2023
NUMARASI : 2022/841 E. 2023/64 K.

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 15/05/2023

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında görülen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/324 E., 2017/303 K.sayılı kararı uyarınca davalının aleyhe başlattığı Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2009/12352 E.sayılı dosyası için borçlu olunmadığının tespit edildiğini, kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/215 E., 2019/3190 K.sayılı ilamı ile kesinleştiğini, davacının davalı aleyhine Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2021/385 E.sayılı takip dosyası ile Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2009/12352 E.sayılı dosyasında icra tehdidi ile yaptıkları ödemelerin iadesini talep ettiklerini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, …. Ltd. Şti.’nin …. Şti. (Yeni Unvan= … A.Ş.) olduğunu, davanın husumetten reddinin gerektiğini, her iki şirket arasında yakın bağ olduğunu, her ikisinde de yetkilinin… olduğunu, hakkın kötüye kullanıldığını, davacı şirket ile dava dışı … Şirketi arasında organik bağ bulunduğunu, söz konusu bağın derin ve güçlü olması nedeniyle tüzel kişilik perdesi aralanarak dava dışı … şirketinin ve her iki şirketin yetkilisi olan…’ın sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, kambiyo vasfı taşımadığı belirlenen senedin borç ikrarı içeren adi yazılı bir senet olduğunu, davacının iddialar ile MK’nun 2.maddesine göre hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı şekilde davrandığını, davanın … …. Şti. ile…’a ihbarının gerektiğini belirterek, davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, zamanaşımı def’inde bulunulmuştur.
MAHKEME KARARI:
Mahkemece, davacının her ne kadar icra baskısı altında kendi borcu olmayan diğer borçlu … Elektronik şirketinin borcunu ödediğini iddia etmiş ise de; aslında Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında … şirketinin davacıya borçlu olduğunun tespit edildiği, bu borçtan sorumlu olmayan davacının icra dosyasına bu parayı yatırmış olması nedeniyle … Elektrik şirketinin alacağının kalmadığı, icra dosyasına parayı yatıran davacının isterse bu parayı asıl borçlu … şirketinden isteyebileceği gerekçesiyle esas hakkında karar verilmemesine hükmedilmiş olduğuna göre ve kesinleşen bu hüküme göre davacının varsa alacağını dava dışı … şirketinden isteyebileceğinden Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının taraflar arasında güçlü delil teşkil etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece hukuka aykırı karar verildiğini, borçlu olmayan davacının mahkemece kötü ifasından söz edilmesinin anlaşılmadığını, davacının borçlu değil borçlu olmadığı bir meblağı icra tehdidi altında ödediğini, maddi vakıanın yanlış değerlendirildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının dava açmakta kötüniyetli olması nedeniyle mahkemece davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, mahkemenin gerekçesinde bu talep hakkında karar vermediğini belirterek, mahkemece verilen davanın reddine ilişkin hükmün onanmasına ve davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, itirazın iptali talep edilmektedir.
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2022 tarih, 2022/217 E., 2022/501 K.sayılı kararının Dairemizin 09/11/2022 tarih, 2022/1684 E., 2022/1322 K.sayılı kararı ile HMK.’nun 353/1-a,6 maddesi gereğince kaldırılarak mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/324 E., 2017/303 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; “… Elektronik Ltd. Şti tarafından davalılar … … ve… aleyhine Ankara 3. İcra Dairesinin 2009/12352 E. sayılı dosyasında yaptıkları itiraz nedeniyle, 26/10/2019 tarihinde Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığı, davanın kısmen kabulününe ilişkin olarak verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 15/10/2015 tarihli kararı ile bozulması üzerine Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyayı 2016/324 E. kaydederek yargılamaya devam ettiği ve Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/04/2017 tarih ve 2017/303 K. sayılı ikinci kararında; davalılar …Şti ve… hakkındaki davanın reddine, davalı … Ltd. Şti. yönünden ise, “davacı kayıtlarında davalı … Ltd Şti.’nin 142.075,14 TL borçlu olduğunun belirlendiği, bu nedenle bu miktar yönünden davanın kabulü gerektiği, fakat dava ile ilgili temyiz aşamasında icra takibine konu borcun davalılardan … Ltd. Şti. tarafından ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı, ödeme sonrası başka bir dava ile ödeme yapan davalı …’in asıl borçlu davalı … şirketinden ödediği miktarı geri istemesinin mümkün olduğu” gerekçesi ile davanın konusu kalmadığı için esas hakkında yer olmadığına hükmedilmiş ve anılan hüküm Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 15/05/2019 tarih ve 2018/215E., 2019/3190 K. sayılı ilamı ile onanarak ve tarafların süresinde karar düzeltmeye başvurmaması üzerine 10/09/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı … Ltd. Şti’nin Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesindeki itirazın iptali davası sürerken, Ankara 3. İcra Dairesinin 2009/12352 E. sayılı dosyasının 07/02/2014 tarihinde 40.000,00-TL, 14/03/2014 tarihinde 33.571,00-TL, 15/04/2014 tarihinde 33.571,00-TL, 15/05/2014 tarihinde 33.571,00-TL, 16/06/2014 tarihinde 33.571,00-TL, 15/07/2014 tarihinde 33.571,00-TL, 15/08/2014 tarihinde 33.571,00-TL, 15/09/2019 tarihinde 33.571,00-TL olmak üzere toplam 274.997,00-TL ödeme yaptığı görülmüştür.
TBK.’nun 112.maddesinde; “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.”hükmü getirilmiştir.
Bu durumda, mahkemece; davalı tarafından icra dosyasına yapılan ifa kötü ifa niteliğinde olduğu, borçlu olmadığı parayı icra dosyasına yatıran davalının bu edimden fayda sağlayan ve bu ifa nedeniyle borcundan kurtulan dava dışı … şirketinden istemesi gerektiği nedeniyle davanın reddine ilişkin kurulan hükmünde isabetsizlik görülmemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinin 5.fıkrası uyarınca; “…Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”
Buna göre; alacaklının anılan tazminata mahkûm edilebilmesi, açıkça takibin kötü niyetle yapılmış olması ve takip nedeniyle borçlunun zarara uğramış olması koşullarına bağlanmıştır. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davalının üzerinde olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken harçlar peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK.’nun 361/1.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere 10/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.