Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/694 E. 2023/1146 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/694 – 2023/1146
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/694
KARAR NO : 2023/1146

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2023
NUMARASI : 2021/136 E.- 2023/23 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : ADİ ORTAKLIK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 12/07/2023

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, … Kanalizasyon, Yağmur Suyu ve İçme Suyu İnşaatı Yapım İşini üstlenmek üzere taraflar arasında Ankara 57. Noterliği’nin 08.02.2017 tarihli iş ortaklığı sözleşmesi ve iş ortaklığının kazandığı ihale sonucu taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun şekilde ortaklık ile … Bankası AŞ arasında yüklenici sözleşmesi imzalandığını, ortaklığı her konuda temsil ve ilzama yetkili olarak …’nun atandığını, işin yapımı yürütülürken davalı şirketin idare ile akdedilen yüklenici sözleşmesinde değişikliğe giderek işin yüklenicisinin sadece davalı şirket olması hususunda muvafakat verilmesini talep ettiğini, muvafakatlerinin olmadığının beyan edilmesine karşın davalı şirketin iş ortaklığı sözleşmesine aykırı olarak temsil yetkisini kötüye kullanarak 24/05/2019 tarihli iş ortaklığı sözleşmesini feshederek idare ile akdedilen yüklenici sözleşmesinde yüklenici sıfatını münhasıran davalı şirket olarak değiştirdiğini, bu değişikliğin davacı şirkete bildirilmediğini, işlem gerekçesi olarak davacının fiili olarak hiçbir gidere katılmadığının ve iş ortaklığının borçlandırıldığının, ortaklık edimlerinin yerine getirilmediğinin, üstlenilen işin yürütülmesinde bulunmadığının iddia edildiğini, ortaklık payı üzerinden hakedişlere haciz konulduğunun, şantiye sahasında haciz işleminin yapıldığının, bu sebepten dolayı işin durduğunun bildirilerek sözleşmenin 12.2 maddesine göre iş ortaklığının feshedildiğini, davacının ortaklık hisselerinin devralındığının iddia edildiğini, ancak söz konusu feshin haksız olduğunu, temsil yetkisinin kötüye kullanıldığını, ortaklık sözleşmesi kapsamında fesih şartlarının oluşmadığını, davacının hakedişlerine, ortaklık hissesine, idare nezdindeki alacaklarına yönelik herhangi bir takip başlatılmadığını, ödeme emri, haciz, ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir işlemine ilişkin tebligat yapılmadığını, sözleşmenin feshinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek, söz konusu ortaklığın eski hale getirilerek devamına, ortaklığın devamı mümkün değilse fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi marifeti ile söz konusu zararın tespit edilerek belirsiz alacak davası şeklinde şimdilik 1.000,00-TL olmak üzere zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı şirketin işin yapım ve yönetiminde hiç bir zaman fiili olarak bulunmadığı gibi hiç bir gidere de katılmadığını, üstüne bir de iş ortaklığını borçlandırdığını, kamu ihalelerinin temel şartı olan kesin teminatı dahi ödemediğini, davacı şirketin borçlusu olduğu kesinleşmiş icra takip dosyaları sebebiyle davalı şirketin birçok icra tehdidi ile karşılaştığını ve bunun sonucunda ortaklığın mallarının haciz tehdidi altına girdiğini, birçok icra dosyasından davacının ortaklık payının tasfiye halinde bahse konu dosya borçlarına ödenmesi konusunda ortaklığın ihtar edildiğini, hal böyle olunca davalı şirketin hiç bir ihbara gerek kalmadan derhal davacı yanın hisselerini devralması işlemlerinin tesis edildiğini, bu hususta ihale makamının da görüşü alınarak ve devir sözleşmesine ihale makamının da katılımının sağlanarak yerine getirildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 16/01/2023 tarih, 2021/136 E., 2023/23 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, söz konusu ortaklığın davalı tarafından haksız nedenle feshedildiğinin açık olduğunu, ortaklık işlemlerinin yürütülmesi için yetkilendirilen …’nun ortaklık payının devrine ilişkin yetkisinin bulunmadığını, ilgili işlemin geçersiz olduğunu, temsilcinin adi ortaklığa ilişkin yetkilendirildiğini, …’nun temsil yetkisinin çift temsil kapsamında olduğunu, temsilcinin temsil olunanın menfaatine uygun hareket etmesi zorunluluğunun bulunduğunu, davacı şirket aleyhine gerçekleştirilen işlemler temsil yetkisinin kötüye kullanılması kapsamında olduğundan gerçekleştirilmemiş sayılacağını, …’nun ortaklığı temsil yetkisi olup, adi ortaklığa ilişkin şirketleri temsile yetkili olmadığını, 89/1 ihbarnamelerinin tebliğinin ortaklık malvarlığına haciz konulduğu anlamını taşımadığını, davacının ilgili icra dosyalarından haberi olmadığını, konulmuş bir haciz işleminin bulunmadığını, davalının davacının iş bitirme belgesi sayesinde katılım sağladığı ihaleden yönetmelik maddelerinin değişmesi ile tek başına işe devam edebilecek hale gelmesinden dolayı davacıyı ortaklıktan çıkarma çabasına girerek kötü niyetli olarak hareket ettiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlilikte olmadığını, bilirkişi heyetinin şirketler ve sözleşmeler alanında uzman bilirkişilerden teşekkül etmesi gerektiğini, mahkemenin bu husustaki itirazları dikkate almadığını, sözleşme metninin sözleşmeler ve Borçlar Hukuku alanında uzman bilirkişiler tarafından incelenmediğini, salt itiraza konu bilirkişi raporu baz alınarak hüküm verildiğini ileri sürerek, kararın kalrınılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki … Kanalizasyon, Yağmur Suyu ve İçme Suyu İnşaatı Yapım İşi konusundaki ortaklığın eski hale getirilerek devamı, ortaklığın devamı mümkün değilse sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı olarak davacının uğradığı zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, taraflar arasında noter huzurunda 08.02.2017 tarihinde İş Ortaklığı Sözleşmesi düzenlendiği, bu Sözleşmeye göre pilot ortağın davacı şirket, özel ortağın ise davalı şirket, ortaklığı her konuda temsil ve ilzama yetkilinin … olduğu, davacı ortağın %51, davalı ortağın ise %49 hissesi bulunduğu, ortaklığı temsile yetkili … tarafından dava dışı İdarenin oluru ile yapım işi sözleşmesinde değişiklik yapıldığı ve işin yapımının davalı şirkete 24.05.2019 tarihinde devredildiği, davacının icra takiplerine konu borçlarından dolayı iş ortaklığının idareden olan alacaklarına ve ortaklıktaki hisselerine 2019 yılı Şubat ayından itibaren haciz konulduğu ve bu hacizlerin 30 gün içinde kaldırılmadığı, buna göre davalının Sözleşme gereğince davacıyı bildirim yapmadan ve mehil vermeden derhal ortaklıktan çıkartabileceği, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiği, davacının sözleşmenin eski hale getirilmesi talebinin yerinde olmadığı, temsilcinin iş ortaklığı adına İdare ile yapılan yapım sözleşmesini davalıya devretmeye yetkisi bulunduğu, davacının iş bitirmeye hak kazanamaması nedeniyle davalıdan zarar talebinde bulunmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece görüşüne başvurulan mali müşavir, inşaat mühendisi ve hesap bilirkişileri 26.09.2022 tarihli ek raporlarında; davacının iş ortaklığının eski hale getirilmesi talebi yönünden, taraflar arasında dava dışı İdarenin ihale ettiği … Kanalizasyon, Yağmursuyu ve İçme suyu İnşaatı İşinin müştereken yapımı için noter huzurunda 08.02.2017 tarihinde İş Ortaklığı Sözleşmesi düzenlendiğini ve bu sözleşmenin dava dışı İdareye sunulduğunu, ayrıca taraflar arasında adi yazılı olarak 08.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren İş Ortaklığı- Özel Hükümleri Sözleşmesi düzenlendiğini, her iki Sözleşmenin 12.2 maddesi gereğince, davacı ortağın kesinleşen icra takiplerine konu borçlarından dolayı iş ortaklığının idareden olan alacaklarına ve ortaklıktaki hisselerine 2019 yılı Şubat ayından itibaren haciz konulduğunu ve bu hacizlerin 30 gün içinde kaldırılmadığını, bu nedenle yapım işi sözleşmesinin İdare tarafından 24.05.2019 tarihinde davalıya devredilmesine olur verildiğini, bu durumda davacının borçları nedeniyle gerek idaredeki iş ortaklığı alacakları üzerine gerekse ortaklıktaki payı üzerine konulan hacizleri sözleşme gereğince 30 gün içinde kaldırma yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, davalının sözleşme gereğince bildirim yapmadan ve mehil vermeden davacıyı derhal ortaklıktan çıkartabileceğinin tespit edildiğini, davacının zarar talebi yönünden, Mahkemece sözleşmenin fesih koşullarının oluştuğunun, ortaklığın eski hale getirilmesinin mümkün olmadığının kabulüne göre yapılan incelemede; … Kanalizasyon Yağmursuyu ve İçme suyu İnşaatı Yapım İşi sözleşmesinin dava dışı İdarenin oluru ile iş ortaklığının yetkili temsilcisi tarafından davalı şirkete devredildiğini, yapım işi sözleşmesinin bedelinin 92.848.436,00-TL ve davalıya devirden önce iş ortaklığı adına düzenlenen en son 05.12.2018 tarihli 14 nolu hak ediş dahil toplam hakkediş tutarının 58.318.356,16-TL olduğunu, buna göre devir tarihinde iş ortaklığı tarafından sözleşme bedelinin yaklaşık %62 tamamlandığını, işin kalan kısmının davalı şirket tarafından bitirildiğini, bu nedenle İdare tarafından Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 44/6 maddesi gereğince işin %80’inde bulunan davalı şirkete iş bitirme belgesinin düzenleneceğini, davacının iş bitirmeye hak kazanamaması nedeniyle davalıdan zarar talebinde bulunamayacağı görüşünde olduklarını belirtmişlerdir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) İstinaf harç ve yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere 12/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.