Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/636 E. 2023/641 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/636 – 2023/641
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/636
KARAR NO : 2023/641

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2023
NUMARASI : 2023/37 E.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 28/04/2023

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar ve dava dışı üçüncü bir firma arasında 19.07.2018 tarihli iş ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin konusunun ” … 400 Kişilik Öğrenci Yurdu Yapımı ” işi olup davacı şirketin pilot ortak görevini üstlendiğini, ancak davalı firma tarafından sözleşme ile kendisine yüklenilen sorumlulukların yerine getirilmediğini ve mali yükümlülüğü tek başına üstlenmek zorunda kalan davacı şirketin davalı firmanın sözleşmeye aykırı hareketleri nedeniyle mali olarak işi yürütmesinin imkânsız bir konuma sürüklendiğini, davalı firmanın, iş ortaklığı sözleşmesini yerine getirmeyerek davacıyı milyonlarca lira zarara uğratmasının yanı sıra bir de Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2022/20215 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatarak 3.582.562,40 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, bu icra dosyasında yapılan usulsüz tebligat nedeni ile tüm şirket hesaplarına bloke konulmuş olup geri dönüşü imkânsız zararların doğmaması adına ve yargılamanın uzun sürebileceğinin gönünde alınarak hacizlerin kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasını talep ettiklerini belirterek, öncelikle teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı verilerek Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2022/20215 E. sayılı dosyasının durdurulmasına, yargılama neticesinde icra takip dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine ve dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli olarak bu davayı açmasından dolayı alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 17/01/2023 tarih, 2023/37 Esas sayılı ara kararı ile İİK’nun 72/3.maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, İlk derece mahkemesi tarafından her ne kadar ihtiyati tedbir talepleri reddedilmiş ise de takibin durdurulması gerekli iken talebin reddine karar verilmesinin geri dönüşü imkânsız zararların doğmasına sebebiyet vereceğini, güncel adrese gönderilmeyen ödeme emri ve icra takibinden, şirket banka hesaplarına bloke konulana kadar haberdar olunamadığını, 13.01.2023 tarihinde şirketin banka hesaplarına icra dosyasından haciz tatbik edilmesiyle birlikte dosyadan haberdar olduklarından tebliğ tarihinin davacının icra dosyasını öğrenme tarihi olan 13.01.2023 tarihi olarak düzeltilmesinin talep edildiğini, 16.01.2023 tarihinde de yetkiye, borca ve faizin tamamına itiraz edildiğini, usule aykırı şekilde işlemlerine devam edilen icra dosyasının ivedilikle tedbiren durdurulmasının dosya miktarı da göz önünde bulundurulduğunda zaruri olduğunu, davalı firmanın iş ortaklığı sözleşmesini yerine getirmeyerek davacıyı milyonlarca lira zarara uğratmasının yanı sıra bir de Ankara 24. İcra Müdürlüğü 2022/20215 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatarak 3.582.562,40 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davacıyı dolandırma gayesinde olan davalının hiçbir alacağının bulunmadığının yapılacak yargılama neticesinde ortaya çıkacağını, TMK M.6 hükmü gereği davalının alacağın varlığını ispatla yükümlü olduğunu, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükünün alacaklıda olduğunu ve alacaklının hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumunda olduğunu ileri sürerek, mahkemenin ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak verilen 17.01.2023 tarihli “Şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine” dair ara kararın kaldırılması ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, adi ortaklıktan kaynaklanan menfi tespit ve ihtiyati tedbir talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması için ihtiyati tedbir talebine ilişkin olup, mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İİK.’nun 72. Maddesi “ Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdu rulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdu rulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) …..” şeklinde düzenlenmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-)İstinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından davacıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-) İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 391/3. maddesi gereğince, KESİN olmak üzere 05/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.