Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/563 E. 2023/938 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/563 – 2023/938
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/563
KARAR NO : 2023/938

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2020
NUMARASI : 2018/505 E., 2020/723 K.,

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN :
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 31/05/2023

Mahkemece verilen karara karşı davalı …. A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirket ile davalı şirket arasında 11/06/1998 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını ve bu sözleşme kapsamında davalı … AŞ. adına alınmış olan … Sulaması İnşaatı işi ile davalı şirketin dava dışı …ve … ile ortak girişim oluşturarak almış oldukları Ulaştırma Bakanlığı DHMİ Genel Müdürlüğü Şanlıurfa GAP Uluslararası Havalimanı İnşaatı ve Diyarbakır Hava Meydanı Apron ve Terminal Binası Ek İnşaatı işinde, bu işlerle ilgili yapılan hakedişlerden (tenzilat düşülmeden) KDV hariç %2,5’inin davacı şirkete verileceğinin kararlaştırıldığını, Sinop-Erfelek İnşaat işinin 19/12/2013 tarihine kadar davacı hissesine düşen miktarın ödendiğini; Diyarbakır Hava Meydanı işinin davacı hissesine düşen kısmının 24 nolu hakedişe kadar ödendiğini; Urfa GAP Uluslararası Havaalanı işinin 01/04/2004 tarihine kadar olan kısmının ödendiğini; davalı şirketin 2011 yılına kadar sözleşme konusu işleri bitirdiğini ve hakedişlerin tamamını almasına rağmen davacı şirkete yapması gereken ödemeleri yapmadığını ve davacının taraflar arasındaki güven ilişkisine istinaden hissesine düşen hakediş bedellerinin toplu olarak ödeneceğini beklerken bu süreçte davalı şirketin içinin davalı şahıslar tarafından muvazaalı işlemler ile boşaltıldığını, bu durumun anlaşılması üzerine işbu davanın açıldığını belirterek, fazlaya ve ek zarara ilişkin dava ve talep hakları ve bilirkişi incelemesi neticesi belirlenecek dava değerini ıslah etme hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL’nin ticarî faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davalı şahıslar yönünden husumet ve yetki itirazında bulunmuş, davanın esası yönünden ise, taraflar arasında imzalanan dava konusu 11/06/1998 tarihli sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olmayıp, davacıya, kar/zarar durumuna bakılmaksızın net % 2,5 oranında pay ödenmesi kararlaştırılmış olması nedeniyle komisyon sözleşmesi olabileceğini, bu durumun ise beraberinde başkaca hukuka aykırılıklar meydana getireceğini zira, davalı şirketin gerek doğrudan, gerekse, … AŞ. ve …. Ltd. Şti. firmalarıyla adi ortaklık kurarak üstlenmiş olduğu işlerin kamu ihaleleri olup, kamu ihalelelerinin Devlet İhale Kanunu ve ilgili mevzuat gereği şeffaflık ve dürüstlük üzerine kurulu olduğunu, buna göre davacı şirketin bu komisyonu neye karşılık talep ettiğini açıklamakla yükümlü olduğunu, böyle bir sözleşmenin sözleşme serbestisi kapsamında değerlendirilemeyeceğini, sözleşmenin BK 27/1. maddesi gereğince ahlaka ve kamu düzenine aykırı olduğundan hükümsüz olduğunu, bu hususa ilişkin suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, sözleşmenin konusunun 11/06/1998 tarihi itibariyle alınmış olan hakedişlerin % 2,5’i olduğunu, sözleşme tarihinden sonra alınacak olan hakedişlerin sözleşme kapsamında olmadığını, davacının dava dilekçesinde bu tarihe kadar komisyonlarını aldığını ikrar etmiş olması karşısında davalılardan talep edebileceği herhangi bir alacağının bulunmadığını, hakedişlerin yüklenici davalı ve dava dışı … AŞ. ve …. Ltd. Şti. tarafından oluşturulan yüklenici adi ortaklık tarafından yapıldığını, ödemelerin de yine söz konusu şirketler tarafından oluşturulan adi ortaklık tarafından alındığını, davalı şirketin bu adi ortaklıklardaki hissesinin % 60 oranında olduğunu, davacının iddia ettiği komisyon alacağını davalı şirketten değil, yüklenici adi ortaklıktan talep etmesi gerektiğini, davalılar aleyhine açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davalı … İnş. San. ve Tic. A.Ş. hakkında açılan davada; davanın, ıslah da dikkate alınarak, kabulü ile 100.000,00 TL alacağın (11/02/2016) dava tarihinden itibaren; 2.750.386,00 TL alacağın ise (28/09/2020) ıslah tarihinde itibaren ticarî faizi ile anılan davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalılar… haklarında açılan davada; kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı …. A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı …. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, ıslah dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmeden tahkikatın sona erdirilmesinin adil yargılanma, hak arama hürriyeti ve tarafsızlık ilkeleri ile bağdaşmadığını, mahkeme kararında dava konusu sözleşme adi ortaklık sözleşmesi olarak değerlendirilmiş ise de, sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesinin unsurlarını taşımadığını, zira davacının sadece cirodan, hatta (tenzilat düşülmeden denildiğinden) cironun da üzerinde bir tutar olan hakedişler üzerinden yüzde oranıyla ifade edilen sabit bir pay aldığı ilişkinin adi ortaklık olarak değerlendirilemeyeceğini, bu haliyle taraflar arasındaki ilişkinin kazanca katılmalı bir işlem olduğunu, sözleşmede yazılı olan teminat senedinin davacının elinde bulunmamasının taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin tasfiye edildiğine karine olduğunu, adi ortaklık ilişkisinin varlığı kabul edilse dahi adi ortaklığın tasfiye edilmeden bir ortağın diğer ortaktan alacaklı olup olmadığı yönünde karar verilemeyeceğini, mahkemenin bir yandan sözleşmeyi adi ortaklık sözleşmesi olarak kabul ederken, diğer yandan adi ortaklığı tasfiye etmeksizin ortaklardan biri lehine alacak hükmü tesis etmek suretiyle kendi değerlendirmesiyle çelişkiye düştüğünü, mahkemece savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağının ihlal edildiğini, gerek dava tarihi gerekse ıslah tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığı halde mahkemece zamanaşımı itirazının haksız bir şekilde reddedildiğini belirterek, mahkeme kararının davalı …. A.Ş. yönünden kaldırılarak, davalı …. A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, taraflar arasında imzalanan ortak iş girişim sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talep edilmektedir.
Her ne kadar davacı, taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu iddia etmiş ise de, davalı vekili cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesinde taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kapsamında kar/zarar paylaşımı, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba unsurlarının somut olayda söz konusu olmadığını, dava konusu sözleşmede davacının hakedişler üzerinden yüzde oranıyla ifade edilen sabit bir pay alacağının kararlaştırılmış olması karşısında taraflar arasındaki ilişkinin komisyon sözleşmesi yahut da kazanca katılmalı bir işlem olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece, dava konusu sözleşme adi ortaklık sözleşmesi olarak kabul edilerek davalı şirket yönünden davanın kabulüne, davalı şahıslar yönünden davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi aşamasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu tarafından taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklık ilişkisinden kaynaklandığı gerekçe gösterilerek, dosyanın istinaf incelemesi yönünden Dairemiz görevlendirilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 11/06/1998 tarihli sözleşme nedeniyle davacının davalıdan alacağının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hükme esas alınan 10/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; ” Davacı Mekikler İnş. Ltd. Şti. ile davalı … AŞ. arasında imzalanan 11/06/1998 tarihli sözleşmenin “… Şartlar:… İnş. Kendi firması adına almış olduğu DSİ Gen. Müd. Samsun 7. Bölge Müd. Sinop-Erfelek-Karasu Sulaması İnşaatı ile …. ve … İnş. ile ortak girişim oluşturarak almış oldukları; a-Ulaştırma Bakanlığı DHMİ Genel Müd. Şanlıurfa GAP uluslar arası havaalanı inşaatı, b-Diyarbakır hava meydanı apron ve terminal binası ek inşaatlarının yapılması ağağıda belirtildiği gibi yapılacaktır. ……. 2-… İnş. AŞ. Almış olduğu hakedişlerden (tenzilat düşülmeden) KDV hariç % 2,5’ini Mekikler İnşaata ödeyecektir….” şeklindeki hükümlerle kapsamının belirlendiği, taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında, dava dilekçesinde talep edilen bakiye alacak bedeli ile ilgili olarak, Sinop-Erfelek-Karasu Ovası Sulaması İnşaatı işi ile ilgili olarak, bakiye alacağının 133.103,41 TL, Diyarbakır Hava Meydanı Terminal Binası ve Apron Tevzii ile Otopark Yapımı İnşaatı işi ile ilgili olarak bakiye alacağının 4.340,90 TL ve Şanlıurfa (GAP) Uluslararası Havaalanı İnşaatı işi ile ilgili olarak bakiye alacağının 2.712.942,34 TL olmak üzere toplam 2.850.386,65 TL olacağı,11/06/1988 tarihli sözleşme kapsamında yukarıda belirtilen 3 adet işin yer aldığı, diğer şirketlerin aldığı işlerin sözleşme kapsamında olmadığı, dosyada, davalı gerçek kişiler yönünden muvazaa iddiasını gösterir herhangi bir maddi delilin bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Raporun, hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemece kurulan hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davalı …. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı …. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 194.709,87 TL harçtan davalı tarafça yatırılan 48.677,47 TL’nin mahsubu ile bakiye 146.032,40 TL nispi karar ilam harcının davalı …. A.Ş. vekilinden alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 14/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.