Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/477 E. 2023/603 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/477 – 2023/603
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/477
KARAR NO : 2023/603

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2022
NUMARASI : 2022/305 E. – 2022/705 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : Davacı ile Davalı Mualla Akkaya Koçer Vekilleri
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 31/03/2023

Mahkemece verilen karara karşı davacı ile davalı … vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait … plakalı aracın dava dışı üçüncü kişiler tarafından davacı adına düzenlenen sahte sürücü belgesi ile Ankara 29. Noterliğinin 27/10/2014 tarihli ve … yevmiye numaralı satış sözleşmesi uyarınca davacının bilgi ve iradesi olmaksızın satıldığını, davacı adına sahte sürücü belgesi düzenlenmesi suretiyle aracın satılması neticesinde 25.000,00 TL zarara uğradığını, davacının uğradığı bu zarardan satışın yapıldığı tarihte noter vekili sıfatı ile işlemleri gerçekleştiren davalı …’nın, Noterlik Kanunun 162. maddesi uyarınca sorumlu olduğunu, noterlere ve personele terettüp edecek hukuki sorumluluğa ilişkin olarak Hukuki Sorumluluk Fonu oluşturan ve işletilmesi ile yükümlü bulunan … Birliği’nin ve de sigorta şirketinin bu uğranılan zarardan sorumlu olduğunu belirterek, şimdilik 25.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Birliği vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davalının sigorta poliçesinin tarafı olmadığından sorumluluğu olmadığı gibi eylemi yapan noter ya da noter yardımcılarının kusurlarından da sorumlu olamayacağını, kamu hizmeti yapan kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 16/12/2022 tarih, 2022/305 E., 2022/705 K. sayılı kararı ile asıl davada davalı sigorta şirketine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, birleşen(Mahkememizin 2022/305) sayılı dosyasında davalı … Birliği’ne karşı açılan davanın reddine, birleşen(Mahkememizin 2022/694) sayılı dosyasında davalı …’ya karşı açılan davanın kabulü ile 25.000,00 TL’nin 22/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı … Sigorta Şirketi yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle, birleşen davada davalı … Birliği yönünden kurumun sorumluluğu bulunmadığından davanın esastan reddine karar verildiğini, davalı … Sigorta Şirketinin birleşen 2022/335 E. Sayılı dosyanın davalısı olduğunu, her ne kadar poliçenin özel şartlar başlıklı 10.maddesinin d bendinde teminatın kesinleşmiş mahkeme kararı olması halinde geçerlilik kazanacağı belirtilmişse de sözleşme özgürlüğünün sınırsız olmadığını, sözleşme serbestisinin sınırlarını çizen emredici hükümler bulunduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin bir mesleki sorumluluk sigorta poliçesi niteliğinde olduğunu, özel şartların genel şartlara aykırı olarak değiştirilemeyeceğini, davanın yalnızca … Sigorta Şirketine karşı açılmadığını, işlemin yapıldığı tarihte noter vekili olan davalı …’nın o tarihte müstemir yetkili noter olmadığından noterliğin işletilmesinden sorumlu bulunun … Birliğinin’de hasım olarak gösterildiğini, davaya konu işlemin yapıldığı tarihte işlemin gerçekleştirildiği Ankara 29.Noterliğinde müstemir yetkili bir noter bulunmadığını, bu durumda noterliğin işletilmesinin … Birliği sorumluluğunda olduğunu, nasıl ki müstemir yetkili noter, noterliğin işletilmesi sırasında 3. kişilerin gördüğü zararda sorumlu ise aynı şekilde müstemir yetkili noterin bulunmadığı durumlarda noterliği işleten … Birliğinin 3.kişilere verilen zarardan sorumlu olduğunun kabulü gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve asıl ve birleşen her iki dosya yönünden teselsül hükümleri dairesinde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece 1512 S.Y.’nın 162.maddesinin olaya hatalı olarak uygulandığını, davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, yapılan soruşturmada suça konu sahte belgenin aldatma kabiliyetine haiz olduğunun uzman bilirkişi raporu ile kanıtlandığını, aksini iddia eden bir rapor bulunmadığını, tüm bunlara karşın mahkemece davalı kusursuz sorumlu olduğundan davanın kabulüne karar verildiğini, Yargıtay kararlarında da açıkça görüldüğü üzere 3.şahısların iğfal kabiliyetine haiz sahte belgelerle işlem tesis etmeleri sırasında noterin farkına varamayacağı bir durumun varlığı halinde nedensellik bağının kesildiğinin kabul edildiğini, olayın meydana geldiği 2014 yılında akıllı kimlik kartlarının kullanılmadığını, davalının kastı ve kusuru bulunmadığı gibi önemli ölçüde kendisinden beklenen özeni yerine getirdiği olayda zarardan sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, benzer kusursuz sorumluluk hali tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı zararlarda memurun kusursuz sorumlu olacağına ilişkin düzenleme olmasına karşın iğfal kabiliyetine haiz belgeler neticesinde memurun gereken özeni göstermesine rağmen zararın meydana geldiği durumlarda nedensellik bağının kesildiğini, salt bu durumun dahi noterlik gibi kamu mesleği icra eden memur çalışanların kusursuz sorumluluğunun sınırsız olarak yorumlanamayacağını ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini, aksi halde davalı lehine uygulanmayan kusur indiriminin en yüksek seviyede uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl ve birleşen davalarda, sahte belge ile araç satışından kaynaklanan zararın davalı noter vekili ve diğer davalılardan tahsili talep edilmektedir.
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 26/11/2020 tarih, 2020/600 E., 2020/635 K. sayılı “davanın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile görev nedeniyle HMK’nun 114. ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,” ilişkin kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 14/09/2021 tarih, 2021/907 E. ve 2021/957 K. sayılı kararı ile “… Somut olayda; davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden noterin hukuki sorumluluğundan kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkin olarak, noter vekili olan davalı ile sigorta şirketine karşı birlikte açılmıştır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de; dava, gerçek kişiler ile birlikte sigorta şirketine karşı da açılmıştır. Davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuştur. TTK’nın 4/1-(a) ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesi görevli bulunmaktadır. Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da taleplerden birisi yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; söz konusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında “Yargılama usûlüne” ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece yargılama yaparak uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Bu husus, hukukun öngörülebilir olmasının, usûl ekonomisinin ve davaların makul süre içinde bitirilmesi yükümlülüğünün de gereğidir. O halde, gerek davalı noter vekilinin ve gerekse de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu aynı maddî olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunludur. Bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan asliye ticaret mahkemesince çözüme kavuşturulması gerekir. Belirtilen nedenlerle, mahkemece; işin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden,” HMK’nın 353/1-a.3. maddesi gereğince ilk derece mahkeme hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 24/12/2021 tarih, 2021/744 E., 2021/859 K. sayılı, davacının davalı … Birliği aleyhindeki davasının, yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine ilişkin kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 13/04/2022 tarih, 2022/253 E. ve 2022/498 K. sayılı kararı ile “…fiili ve hukuki irtibat nedeniyle birlikte görülmesi zorunlu olan dava dilekçesinde yer alan davalılar işlemi yapan noter vekili, noter mesleki sorumluluk poliçesi düzenleyen … Sigorta Şirketi ve … Birliğine yönelik açılan davaların usule aykırı biçimde tefrik edildiği aynı gün istinaf incelemesi yapılan dava dosyasından anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, usule aykırı olarak davaların ayrılmasına karar verilerek, ayrıca tefrik edilen davalı … Birliği aleyhine açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekirken yazılı şekilde yargı yolu caiz olmadığından bahisle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan,” HMK.’nun 353/1-a,5 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 23/09//2022 tarih, 2022/335 E., 2022/457 K. sayılı kararı ile davalı … Sigorta Şirketi hakkındaki 2022/335 E. sayılı dosyasının 2022/305 Esas sayılı dosyası ile aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeni ile HMK. 166. maddesi gereğince birleştirilmesine, yargılamanın 2022/305 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 18/11/2022 tarih, 2022/694 E., 2022/610 K. sayılı kararı ile davalı … hakkındaki 2022/694 E. sayılı dosyasının 2022/305 Esas sayılı dosyası ile aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeni ile HMK. 166. maddesi gereğince birleştirilmesine, yargılamanın 2022/305 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, 2022/694 esas sayılı dosyanın esasının kapatılmasına karar verilmiştir.
Somut olayda, davacıya ait aracın dava dışı üçüncü kişilerce davacı adına düzenlenen sahte sürücü belgesi ile noterde düzenlenen satış sözleşmesi uyarınca, davacının bilgi ve iradesi olmaksızın satılması nedeniyle zarar talep edilmektedir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, nedensellik bağının kesildiğini ispat külfetinin davalı noter vekilinde olduğu, sahtecilikte kullanılan davacı adına düzenlenen sahte sürücü belgesinin aslının ele geçirilemediği anlaşılmakla, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı ile davalı … vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile
1-Davacı ile davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca davalı …’den alınması gereken 1.707,75 TL harçtan davalı tarafça yatırılan 179,90 TL nin mahsubu ile bakiye 1.527,85 TL nisbi karar ilam harcının davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına,
4-)İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.