Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/375 E. 2023/515 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/375 – 2023/515
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/375
KARAR NO : 2023/515

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2022
NUMARASI : 2022/666 E. – 2022/748 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 06/04/2023

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı işçi …’ün iş akdinin fes edildiğini, vekili tarafından davacı şirket aleyhine Samsun 1. İş Mahkemesi’nin 2015/1038 Esas sayılı dosyası ile kıdem tazminatı alacağı için dava açıldığını, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini ve istinaf aşamasından geçerek kararın kesinleştiğini, mahkeme kararının dava dışı işçinin vekili tarafından Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2019/5724 Esas sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine icra dosyasına toplamda 57.836,86 TL ödeme yapıldığını, bu yapılan ödemenin davalılardan alınması için Samsun Arabuluculuk Bürosu’nun 2021/658 Büro nolu arabuluculuk başvurusunun anlaşamama yönünde tutanak ile sonuçlandığını, şirket tarafından ödenen 57.836,86 TL’den işçinin 01/03/2000- 31/07/2007 tarihleri arasında … Bankası asıl işverenliğinde çalıştığı döneme isabet eden 18.840,11 TL’nin ticari faizi ile birlikte iadesi için iş bu rücuen alacak davasının açılması zarureti doğduğunu, bu dava ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/797 Esas sayılı doyası arasında bağlantı bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle işbu dosyanın Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/797 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine, aksi halde 18.840,11 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren başlayacak ticari faizleri ile rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 02/11/2022 tarih, 2022/666 E., 2022/748 K. sayılı kararı ile işbu dosya ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/797 Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla dosyanın Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/797 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına, sair işlemlerin birleşen dosyada devamına, dosyanın birleştirilen mahkeme dosyasına gönderilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacı şirket tarafından davalı banka ve diğer davalılar aleyhine, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/797 Esas sayılı dosyası üzerinden …’e ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili talebi ile açılan davada, davalı banka hakkındaki davanın bu dosyadan tefrik edilerek aynı mahkemenin 2022/607 Esasına kaydedildiğini, davalı banka ile dava şartı olan arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden davanın reddedildiğini, bunun üzerine arabuluculuk şartı yerine getirildikten sonra Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açılmış ise de birleştirme talebinin kabulü ile davanın Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/797 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini ancak birleştirme kararının dava dilekçesi tebliğ edilmeden ve davalı bankanın duruşmada temsiline imkan sağlanmadan verildiğini ve savunma hakkının kısıtlandığını, birleştirme kararı verilmeden önce birleştirme talep edilen dosyadan bilgi alınmadığını, birleşen dosyada tahkikat ilerlemiş bulunduğundan dosyanın birleştirilmesinin usul ekonomisine aykırılık teşkil ettiğini, kararın gerekçesinin hatalı olduğunu, ayrı yargı çevresindeki mahkemelerin vermiş olduğu birleştirme kararlarına kanun yoluna başvurulması yolunun kapalı olmadığını ileri sürerek, birleştirme kararının kaldırılmasına ve birleştirme talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, üst işveren olan davacının dava dışı işçiye ödediği kıdem tazminatının diğer üst işveren olan davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 341/1. Maddesinde, “(1) (Değişik:22/7/2020-7251/34 md.) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir: a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.”; 168. maddesinde ise, ” (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez. ” düzenlemesi yer almaktadır.
Aynı yargı çevresi içerisinde açılan davalar bakımından, kanun yoluna başvuru ve birleştirme kararının hukuka aykırılığının etkisi öncelikle HMK md. 168‟e göre belirlenecektir. Öncelikle md 168‟de aynı yargı çevresinde görülmekte olan davaların birleştirilmesi ve ayrılması hususunda verilen kararlardan bahsedildiğinden, hem birleştirme ve ayırma kararları hem de bu kararların reddi yönündeki kararlar bu kapsama girecektir. Bunlar birer ara kararı mahiyetinde olduğundan ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna gidilebilmektedir.
Ayrı yargı çevresi içerisindeki mahkemeler tarafından verilen birleştirme kararları: HMK md. 166/2 ayrı yargı çevreleri içerisindeki ilk derece mahkemeleri tarafından verilen birleştirme kararlarının diğer mahkemeyi bağlayabilmesi için kesinleşmesi şartını aramaktadır. Dolayısı ile bu kararlar tek başına istinaf yoluna götürülebilmektedir. Bu kararlar bakımından HMK md. 168 hükmü uygulanmaz. Zira bu madde sadece aynı yargı çevresi içerisindeki davaların birleştirilmesine hasredilmiştir. Bu tespitin bir sonucu olarak, HMK md. 168‟de yer alan, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması veya bozulmasının esas hakkında verilecek kararın hukuka aykırı olmasına ilişkin hüküm burada uygulanmaz. Davaların birleştirilmesi kararı hukuka aykırı ise, HMK md. 353/1/a/5 kapsamında karar kaldırılır ve dosya ilk derece mahkemesine iade edilir. Ayrı yargı çevreleri içinde açılan davaların birleştirilmesi talebi reddedilmişse, bu bir ara kararı mahiyetinde olduğundan, HMK md. 168 kıyasen uygulanacaktır. (İbrahim ERMENEK, İstinaf Kanun Yolu ve Bölge Adliye Mahkemesinin İnceleme Sınırlarının Kapsamı, İstinaf Temel Eğitimi Dökümanlar, s.17-18, )
Mahkemece, davalıya tebligat yapılmadan ve duruşma açılmadan birleştirme karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Kural olarak her davada duruşma yapılması zorunludur (HMK m.147). Yani hakim duruşma yapmadan, tarafları usulüne uygun bir biçimde duruşmaya çağırmadan hüküm veremez (HMK m.27). İstisnai olarak kanunda açıkça düzenlenen bazı hallerde ise duruşma yapılması zorunlu değildir. Hakim dosya üzerinden de karar verebilir. Örneğin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında duruşma açılmadan karar verilmesi mümkündür (HMK m.138). HMK.nun 166. maddesinde, birleştirme kararlarının evrak üzerinde verileceğine ilişkin bir hüküm yoktur. Aksi davranış, savunmanın kısıtlanması olarak kabul edilir.
Somut olayda, dava ile ilgili olarak tebligat yapılmadan ve duruşma açılmadan birleştirme kararı verilmesi, HMK.nun 27. maddesine aykırıdır.
Şu halde, duruşma açılması ve tarafların açıklamaları dinlendikten sonra birleştirme konusunda bir karar verilmesi gerekirken dosya üzerinde karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda, mahkemece; duruşma açılıp taraflar dinlendikten sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, duruşma yapılmadan ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,5-6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-) Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 02/11/2022 tarih, 2022/666 E., 2022/748 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
4-)İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a,6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.