Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/326 E. 2023/605 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/326 – 2023/605
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/326
KARAR NO : 2023/605

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2022
NUMARASI : 2022/590 E. – 2022/877 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 30/03/2023

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı idarenin kaçak su ekibi tarafından davalıya ait … sokak adresindeki inşaatta 26/11/2017 tarihinde yaptıkları kontrolde davalının yıkılan gecekondu hattına bağlantı yapılmak suretiyle kaçak su kullandığını tespit ettiklerini, kaçak su bedelinin ödenmemesi nedeni ile Ankara 33. İcra Müdürlüğünün 2018/220655 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı kurum tarafından kaçak su kullanıldığı iddia edilen şebeke borularının patladığını ve şebeke suyunun uzun bir süre boşa aktığını, hiçbir şekilde patlayan borulardan haksız olarak faydalanmadıklarını, Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/10 D.iş sayılı dosyası ile yaptırılan tespiti müteakip düzenlenen bilirkişi raporunda kaçak su kullanmadıklarının ve davacı kurumun iddialarının yersiz olduğunun açıkça görüldüğünü, inşaatta hazır beton kullanıldığını ve ihtiyaç duyulan suyun da tankerle temin edildiğini, patlamış borulardan kaçak su kullanıldığı hususunun bir an için doğru olduğu kabul edilse dahi bu suyun kendileri tarafından kullanıldığının ispat edilemediğini, olay mahallinde kendilerine ait beton santrali bulunmadığı gibi kendilerinden başka şirketlere ait 2 adet beton santrali bulunduğunu, kuruma abonelik için başvuru yapıldığını ve su sayacı takıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 16/11/2022 tarih, 2022/590 E., 2022/877 K. sayılı kararı ile konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, kararın 7256 S.Y.’ya ve usule aykırı olduğunu, davalı şirketin hem 7256 S.Y.’ya hem de avukatları tarafından bizzat imzalanmış olan taksitlendirme taahhütnamesine aykırı olarak vekalet ücretine ilişkin borcunu ödemediğini ve yapılandırma işlemini sonuçlandırmadığını, davanın bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usule, yasalara ve davalı tarafın hür iradesi ile imzaladığı taahhütnameye aykırı olduğunu, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 05.01.2020 tarih, 2019/1789 E. 2020/147 K. Sayılı kararının da 7143 sayılı Yapılandırma Kanunu ve İş Mahkemesindeki dava ile ilgili olup 7256 S.Y. ile ASKİ’ye ilişkin kaçak su bedeli davasına emsal teşkil edemeyeceğini, 7256 S.Y.’nın “Ortak Hükümler” başlıklı 3.madde 1.fıkrası ile 13. Fıkrasının a,b,c ve ç bentlerinin borçlularla ilgili olarak düzenlendiğini ve borçluların vekalet ücreti ve masraf talep edemeyeceklerinin belirtildiğini, yasa koyucunun iradesinin de bu yönde olduğunu, şayet alacaklılar hakkında da irade bu yönde olsa “karşılıklı olarak talep edilemeyeceği” şeklinde hüküm altına alınması gerektiğini, eksik inceleme sonucunda karar verildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kaçak su bedeli alacağı nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara 33. İcra Müdürlüğünün 2018/220655 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından, borçlu davalı aleyhine (12/10/2018 tarihli kaçak su bedeli) 1.098.900,51 TL asıl alacak ve 86.707,77 TL faiz olmak üzere toplam 1.185.608,28 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 07/10/2020 tarih, 2019/343 E., 2020/581 K.. sayılı “davanın kabulüne, davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 33. İcra Müdürlüğünün 2018/220655 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile takibin takip talebindeki koşullarda devamına, alacak likit olmayıp yargılama gerektirdiğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine” ilişkin kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 06/04/2021 tarih, 2020/1065 E. ve 2021/502 K. sayılı kararı ile “Somut uyuşmazlıkta; 17/11/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7256 sayılı yasaya dayalı olarak, istinaf incelemesi sırasında 29/12/2020 tarihinde 63827 no ile davalının başvuruda bulunduğu davalı vekilinin sunduğu belgelerden anlaşıldığından, yapılandırma için başvurulduğu nazara alınarak yapılacak iş; anılan Kanun ile getirilen olanaktan yararlanma konusunda, davalı şirketin davacı …’ye yaptığı bir başvurunun olup olmadığı, var ise ne gibi bir işlem yapıldığı konusunda taraflardan sorularak, bu konudaki belgelerin varsa dosyaya ibraz edilmesinden sonra, davalı şirketin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren düzenleme gereği, yasanın getirdiği olanaklardan yararlanıp yararlanmadığı incelenmek, elde edilecek sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.” gerekçesiyle HMK.’nun 353/1-a, 4, 6 maddesi gereğince ilk derece mahkeme hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 01/12/2021 tarih, 2021/354 E.- 2021/789 K. sayılı “davanın kabulüne, davalının dava konusu Ankara 33. İcra Müdürlüğü’nün 2018/220655 E. sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibine vâki haksız itirazının iptaline, takibin 1.098.900,51 TL asıl alacak, 86.707,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.185.608,28-TL üzerinden ve asıl alacağa takip talebindeki koşullarda işleyecek faizi ile birlikte devamına, alacak likit olmadığından davacının yasal koşulları bulunmayan icra-inkâr tazminatı talebinin reddine, dava konusu icra takibinde davacının kötü niyeti sabit olmadığından davalının yasal yasal koşulları bulunmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine” ilişkin kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 29/06/2022 tarih, 2022/614 E. ve 2022/858 K. sayılı kararı ile “ Somut olayda; 7256 sayılı yasaya dayalı olarak davalı şirketin davacı …’ye yaptığı bir başvurunun olup olmadığı, var ise ne gibi bir işlem yapıldığı konusundaki çelişkinin giderilmediği ve Dairemizin 06/04/2021 tarih, 2020/1065 E. ve 2021/502 K. sayılı kararının gereğinin yerine getirilmediği anlaşıldığından eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle,” HMK.’nun 353/1-a, 6 maddesi gereğince mahkeme hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, dava konusu takibe dayanak asıl alacak ve işlemiş fer’ilerinin 7256 sayılı Kanun kapsamında dava sürecinde yapılandırma başvurusu yapılarak davalı şirket tarafından ödendiği sabit olmakla ve davacı kurumun davalı aleyhine hukuki sonuç doğurması mümkün olmayan taahhütnameye dayalı davalıdan icra vekalet ücretini talep etmesinin hukuki dayanağının bulunmadığı anlaşılmakla; taraflar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmeksizin konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kendisini vekil ile temsil ettiren lehine konusu kalmayan davada vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, 23/01/2023 tarihli ek karar ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasının (4) no’lu bendindeki maddi hata tashih edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.