Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/325 E. 2023/486 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/325 – 2023/486
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/325
KARAR NO : 2023/486

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2022
NUMARASI : 2021/531 E., 2022/1039 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT (ABONE SÖZLEŞMESİ)
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 15/03/2023

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin 2003 yılından itibaren faaliyet gösterdiğini, sanayi tarifesi üzerinden elektrik kullandığını, davacı şirketin süresi içinde ve düzenli olarak fatura ödemelerini yaptığını, davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının tarifesinin davalı şirket tarafından tek taraflı şekilde ticarethane abonesi olarak değiştirildiğini, geriye yönelik uygulama yapılarak 2010/12-2012/9 dönemine ilişkin sanayi-ticarethane tarifesi fiyat farkı olarak düzenlenen 18/12/2012 tarihli ve 84.891,40 TL bedelli elektrik faturası nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı şirketin aboneliğine ilişkin sanayi sicil belgesi vizesinin 2008 yılında yapıldığını ve süresinin 01/11/2010 tarihinde sona erdiğini, bu tarihten sonra vizesinin yenilenip davalı şirkete ibraz edilmediğini, mevcut mevzuat açısından davacıyı bilgilendirmeyi gerektiren bir durumun olmadığını, ayrıca sanayi sicil belgesinin sadece vizesinin yapılmasının da yeterli olmayıp davalı şirkete ibrazının gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 05/11/2012 son ödeme tarihli 84.891,40 TL’lik, … nolu fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine
karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde, uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte olan mevzuata göre, sanayi abone grubundan faturalandırılan şirketlerin, yenilenen vizenin ibraz edilmemesi halinde, ticarethane abone grubundan faturalandırılmaları öncesinde bilgilendirme yapılacağına ilişkin bir düzenleme yer almadığını, mahkemece uyuşmazlığa uygulanan mevzuat hükmünün hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, sanayi sicil belgesinin süresinde ibraz edilmemesi nedeni ile davalı şirket tarafından ticarethane tarifesine göre düzenlenen faturadan dolayı davacı şirketin sorumlu olmadığının tespiti talep edilmektedir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizin 18/05/2021 tarihli, 2019/1275 E. 2021/610 K.sayılı kararı ile; “Davaya konu edilen fatura döneminde davacı abone tarafından sanayi sicil belgesinin vizesinin yaptırılarak davalıya ibraz edilmediği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davalı şirketin bilgelendirme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamından, davaya konu dönem ile ilgili davacı aboneye gönderilen (faturaların dosyada bulunmaması nedeniyle) faturalarda davalı şirket tarafından bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği anlaşılamamaktadır.
Bu durumda, mahkemece; öncelikle davaya konu edilen faturaların taraflardan istenerek, faturalarda sanayi sicil belgesinin vizesinin yaptırılarak davalıya ibrazı hususunda bilgilendirmenin bulunup bulunmadığı hususunda araştırılarak, gerekirse ek rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; yukarıda açıklanan deliller hiç toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,6 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkemece, Dairemiz kararına uyularak yargılamaya devam edilmiş, duruşmada hazır bulunan davalı vekili fatura tarihi itibariyle davalının bildirim yükümlülüğü olmadığını savunmuş, davalı tarafça davaya konu dönem ile ilgili davacı aboneye gönderilen faturaların dosyaya ibraz edilmemesi üzerine, fatura ile veya fatura dışında davacıya ihtar yapılıp yapılmadığının tespiti hususunda yerinde inceleme yetkisi verilen uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 06/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Sanayi Sicil Belgesinin vize bitim tarihinden en az 2 ay önce ilgili aboneye, davacı şirkete yazılı olarak bilgilendirme veya ihtar yapılmadığından; davacı adına düzenlenen faturaların sanayi tarifesi üzerinden yapılması uygulaması doğru olup, davalı idarenin davacı şirketten alacağı bulunmamaktadır. Davacı şirketin davalı idare tarafından tahakkuk ettirilen 18/12/2012 tarihli 84.891,40-TL bedelli fatura kapsamında borcunun olmadığı, eğer davacı şirket tarafından söz konusu fatura ödendi ise bu bedelin istirdatının talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Raporun; hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemece kurulan hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.798,93 TL harçtan davalı tarafça yatırılan 1.450,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.348,93 TL nispi karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.