Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/1771 E. 2023/1557 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1771
KARAR NO : 2023/1557

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2023
NUMARASI : 2023/474 E.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : İHTİYATİ TEDBİR
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALILAR VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 26/10/2023

Mahkemece verilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı … arasında % 50 hisse oranında adi ortaklık kurulduğunu, sonrasında davalı …’ın da ortaklığa katıldığını, tarafların anlaşmaları neticesinde 18/04/2022 tarihinde adi ortaklığın sonlandırıldığını, protokolde yer alan bir kısım edimlerin yerine getirildiğini, ancak diğer edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle protokolün ihlal edildiğini, adi ortaklığa tedbiren kayyım atanmasına, ortaklığa ait tüm varlıkların 1/2 oranında pay edilerek ortaklığın feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep edilmiş, tedbir talebinde ise; davacı ile davalı …’ın dava dışı … İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin ortakları ve ayrı ayrı tek başına temsile yetkili temsilcisi olduklarını, davalı …’ın taraflar arasında düzenlenen protokol kapsamında davacıya ait olduğu kararlaştırılan … İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinde bulunan temsil yetkisini kullanarak şirketin Karayolları Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğünden olan alacağının kendi şirketi olan dava dışı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine temlik edilmesine ilişkin temlik sözleşmesini düzenleyerek başvuruda bulunduğunu, dava dışı idarenin şirkete yapmış olduğu bildirim ile durumdan haberdar olduklarını, dava dışı idareye temlik yapılmasına izinlerinin olmadığı yönünde başvuruda bulunduklarını, davalı …’ın dava dışı … İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin temsilcisi olması nedeniyle şirkete ait malları devretme ihtimalinin bulunduğunu belirterek TTK’nin 630/2. maddesi uyarınca davalı …’ın dava dışı … İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinde bulunan müdürlük yetkisinin dava süresince kaldırılmasına ve kısıtlanmasına, dava dilekçesinde belirtilen şirketlerin hisselerinin devir ve temlik edilmesinin yasaklanmasına, dava dilekçesinde belirtilen taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının üçüncü kişilere devrinin yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında hiçbir zaman adi ortaklık ilişkisi kurulmadığını, … inşaatta davacının ortaklığının bulunmadığını, … İnşaatın 29 Aralık 1999 tarihinde, %50 hisse … ve %50 hisse … olacak şekilde kurulmuş ve … inşaatın 2001 yılına kadar hiçbir faaliyette bulunmadığını, pasif olarak kaldığını, davacının iddialarının doğru olmadığını, … İnşaat ile … İnşaatın birbirinden bağımsız, farklı hissedarlarca kurulmuş olduğunu, aralarında herhangi bir gizli ilişki olmayan 2 farklı tüzel kişilik olduğunu, davacının davalılar ile … arasındaki inanç sözleşmesini göz ardı ederek, iş bitirme belgesinden dolayı hissedar olarak görünen … hisselerinin aslında davacı kendisine ait olduğunu iddia ettiğini, … İnşaat’ın hisselerinin … tarafından …’a iade edilmesinde/devredilmesinde …’ın ve protokolün hiçbir etkisi ve katkısı olmadığını, tek ortaklı olan … AŞ.’nin … tarafından kurulduğunu, başka kimsenin hissesinin olmadığını, davacının, protokole aykırı davranarak … inşaatta inançlı işlem gereği hissedar olarak görünen …’un hisselerini kendi üzerine almaya çalışarak protokolü ihlal ettiğini bu nedenle protokolün geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiş, davalılar vekili 17/08/2023 tarihli dilekçesi ile davacı …’ın, şirketi aşırı borçlandırdığını, davalıların şirkete şahsi kefaletlerinin söz konusu olduğunu, davacının şirketi borçlandırma yönündeki bu istikrarlı davranışı ve iradesinin davalıların ticari hayatını bitirme noktasına getireceğini belirterek, anılan şirkete yönetim kayyımı atanması yönünde 17/08/2023 tarihli ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davalılar vekilinin 17.08.2023 tarihli talebine konu şirket hakkında, daha önce açılan ve derdest bulunan Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/175 E. sayılı, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/506 E. sayılı ve 2023/507 E. sayılı “Yöneticinin Azli” davalarından da benzer nitelikte ihtiyati tedbir talep edildiği, taleplerin reddedildiği, verilen kararların İstinaf denetiminden geçtiği, kaldı ki haklı sebeplerin varlığı yönünden yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği gibi 18.04.2022 tarihli protokolün bir bütün olduğu, protokol kapsamında yer alan bir hususa ihtiyati tedbir yolu ile müdahale edildiğinde protokolde taraflar yararına gözetilen dengelerin bozulabileceği gerekçesi ile davalı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin 06/09/2023 tarihli kararı ile reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, daha önce açılan davaların farklı olduğunu, davacı şirketin borçlanmaya devam ettiğini, şahsi hesaplarına para aktarıldığını, koşulların yeniden değerledirilmesi gerektiğini, 18/04/2022 tarihli protokolün geçersiz olduğunu, davacının … İnşaat şirketine kayyum atanmasını istediğini, bu talebe muvafakat edildiğini, bu talep hakkında karar verilmesi gerektiğini, davacının … İnşaat şirketini tek başına yönettiğini, davalıları devre dışı bıraktığını, şirkete kayyum atanması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, taraflar arasında düzenlenen 18/04/2022 tarihli adi ortaklık tasfiye sözleşmesi gereğince adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak ile ihtiyati tedbir talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, mahkemece verilen 06/09/2023 tarihli ara kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 389. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”hükmü getirilmiştir.
Bu düzenlemeye göre, mahkemece; davanın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde (nitelikte) ihtiyati tedbir kararı verilemez. Mahkeme, ancak gecikmesi halinde doğabilecek tehlikeyi önleme veya ciddi zararı dava süresince (geçici olarak) önlemek için yalnız bu amaçla sınırlı olmak üzere gereken tedbirlerin alınması için ihtiyati tedbir kararı verebilir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, mahkeme ara kararı gerekçesi, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davalılar vekilinin istinaf başvurularının HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken harçlar peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.