Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/1659 E. 2023/1462 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1659 – 2023/1462
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1659
KARAR NO : 2023/1462

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2023
NUMARASI : 2023/375 E.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR
DAVANIN KONUSU : TASFİYE MEMURU ATANMASI
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 12/10/2023

Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece “İhtiyati tedbir talebinin reddine” dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinden kaynaklanmaktadır.
Mahkemece, davalının mal varlığının doğrudan dava konusu olmaması ve davanın niteliği gereği tedbiren tasfiye memuru atanması talebinin yasal koşulları oluşmadığından tedbir ve tedbiren tasfiye memuru atanması taleplerinin reddine dair 01/06/2023 tarihinde verilen kararına karşı, davacı vekili tarafından, Ankara 7. İcra Dairesi nezdinde davalı …. A.Ş.nin borçlu sıfatıyla yer aldığı birden fazla takip dosyası bulunduğu, dosyaların tahsil kabiliyetlerinin bulunmadığı, davalı şirketin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/86 Esas sayılı dosyası ile talep etmiş olduğu konkordato başvurusunun reddedildiği, adı geçen şirketin çok sayıda çek borcu bulunduğu, davacı şirketin söz konusu çeklere ilişkin alacağı sabit olsa da alacağına ulaşma imkanının zorlaştığı, borca batık olduğu ve borçlarının ödememe durumunun sabit olduğu açıkça ortada olduğundan alacaklılarının alacağına kavuşmasının önüne geçen davalıların adına kayıtlı mal varlıkları, banka hesapları ve üçüncü şahıslarda bulunan tüm hak ve alacakları üzerine, ihtiyati tedbir konulması gerektiği, davalıların davacının çeklere ilişkin alacağına kavuşmaması için muvazaalı olarak hareket ederek şirketin alacağını tahsil edememesi adına mal kaçırma kastı içerisinde hareket ettikleri ileri sürülerek, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik kararın kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Uyuşmazlık, ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır.
6100 sayılı HMK’nun 389.maddesinde;”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”hükmü getirilmiştir.
Bu düzenlemeye göre, mahkemece; davanın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde (nitelikte) ihtiyati tedbir kararı verilemez. Mahkeme, ancak gecikmesi halinde doğabilecek tehlikeyi önleme veya ciddi zararı dava süresince (geçici olarak) önlemek için yalnız bu amaçla sınırlı olmak üzere gereken tedbirlerin alınması için ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-)İstinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından davacıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-) İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 391/3. maddesi gereğince, KESİN olmak üzere 11/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.