Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/1089 E. 2023/1114 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1089
KARAR NO : 2023/1114

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2023
NUMARASI : 2023/236 E.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TİCARİ ŞİRKET
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 05/07/2023

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının …Elek. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin kurulduğu tarihten itibaren % 33 oranında hissedarı olduğu halde resmiyette davacının hissesinin diğer hissedar olan davalı …’un üzerinde göründüğünü, bu nedenle davalı …’un şirketteki ortaklık payının % 66 olduğunu, diğer ortaklarla davacı arasında imzalanan inanç sözleşmesi ile davacının şirkette % 33 oranında hissedar olduğu tespit edildiği halde davacının % 33 oranındaki ortaklık payının çeşitli bahanelerle ticaret siciline işlenmediğini belirterek, davacının %33’lük hissesine karşılık gelecek miktarın şimdilik 50.000 TL’lik kısmının davalıdan tahsiline karar verilmesini ve ayrıca davalının davacıya ait hisseleri başkasına devretmesini engellemek için davalıya ait şirket hisselerinin 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesine yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının dava dışı şirkette hiçbir zaman %33’lük payla hissedar olmadığını, limited şirket hisse devri sözleşmesinin noter onayı gerektirdiğini, davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan 3 kişi tarafından imzalanmış ve herhangi bir hisse devir bedeli içermeyen belgenin hisse devri sözleşmesi niteliğinde olmadığı gibi inanç sözleşmesi olarak da kabulünün mümkün bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının iddia ettiği ortalık tarihi itibariyle dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının ihtiyati tedbir talebinin de hukuka uygun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacı ile şirketin diğer ortakları arasında 08/02/2018 tarihinde davacının şirkette % 33 oranında hissedar olduğuna ilişkin inanç sözleşmesi imzalandığını, davalı üzerinde görünen ancak aslında davacıya ait olan hisselerin davalı tarafından 3. kişilere devir ve temlik edilmesi halinde, eldeki dava kazanılsa bile dava konusu alacağın tahsilinin önemli ölçüde zorlaşacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, taraflar arasındaki inanç sözleşmesinde davacıya ait olduğu belirlenen ancak resmiyette davalı üzerinde göründüğü iddia edilen …Elekt. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin % 33 oranındaki hissesine karşılık gelecek bedelin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, mahkemece verilen 10/04/2023 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 389. maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmü düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeye göre, mahkemece; davanın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde (nitelikte) ihtiyati tedbir kararı verilemez. Mahkeme, ancak gecikmesi halinde doğabilecek tehlikeyi önleme veya ciddi zararı dava süresince (geçici olarak) önlemek için yalnız bu amaçla sınırlı olmak üzere gereken tedbirlerin alınması için ihtiyati tedbir kararı verebilir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, mahkeme gerekçesinde açıklanan nedenler ve davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.