Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2023/1084 E. 2023/1108 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2023
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : ADİ ORTAKLIĞIN FESİH VE TASFİYESİ-ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 22/06/2023

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı … arasında % 50 hisse oranında adi ortaklık kurulduğunu, sonrasında davalı …’ın da ortaklığa katıldığını, tarafların anlaşmaları neticesinde 18/04/2022 tarihinde adi ortaklığın sonlandırıldığını, protokolde yer alan bir kısım edimlerin yerine getirildiğini, ancak diğer edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle protokolün ihlal edildiğini belirterek, adi ortaklığa tedbiren kayyım atanmasına, ortaklığa ait tüm varlıkların 1/2 oranında pay edilerek ortaklığın feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili tarafından davaya cevap verilmemiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, uyuşmazlığın genel mahkemelerin görevine girdiği ve davanın mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığından bahisle davanın HMK’nın 114/1-c, 115/1-2 maddeleri gereğince görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş, hükme karşı süresinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında uzun yıllar öncesine dayalı adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu, dava dilekçesini aynen tekrarla sonuç kısmında belirtilen taleplerin hüküm altına alınmasını istediklerini, ancak görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, ihtiyati tedbir taleplerinin, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından nazara alınmasına şeklinde karar verildiği ancak, kararın vekalet ücreti bakımından hatalı olup davalılar lehine kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, taraflar arasında düzenlenen 18/04/2022 tarihli adi ortaklık tasfiye sözleşmesi gereğince adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak ile ihtiyati tedbir talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi gereğince, mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve istinaf incelemesi aşamasında istinaf mahkemeleri tarafından da res’en incelenir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticarî dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gerekir.
TTK’nın 4.maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile ticari sayılması için en azından bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar nispi ticari davalardır. Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Örneğin; acentelikle ilgili davalar, deniz ticaretine ilişkin davalar, sigorta hukuku ile ilgili davalar, taşınır rehni karşılığında ödünç verme işlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, rekabet yasağından kaynaklanan davalar, yayım sözleşmesine ilişkin davalar, kredi mektubu ve kredi emrinden doğan davalar, alım satım komisyonuyla ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar, fikri mülkiyet hukukundan kaynaklanan davalar, borsa, sergi, pazarlar ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ve nihayet bankalara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Bundan başka; özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar da bulunmaktadır. Örneğin; Kooperatifler Kanunu’nun 99.maddesi gereğince bu kanundan kaynaklanan davalar İcra İflas Kanunu’ndan kaynaklanan iflasa il ilişkin tüm davalar da mutlak ticari dava sayılmaktadır. Nispi ticari dava ise; tarafları tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari dava olarak adlandırılmaktadır. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 sayılı Kanun’un 2.maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen 18/04/2022 tarihli “Ortaklıktan Ayrılma Uzlaşma Protokolü”nün bulunduğu anlaşılmıştır.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nun 1.md’si gereğince kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen incelenir.
Mahkemece; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de; dosya içeriğinden davanın taraflarının tacir olup olmadıkları ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun araştırılmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece; davanın açıldığı tarih itibariyle …. … Gazetesi ve ilgili tüm belgeler getirtilerek davacı ve davalıların tacir olup olmadıklarının net bir şekilde belirlenmesinin ardından, tarafların tacir olduklarının ve davanın ticari işletmeleri ile ilgili olduğunun tespit edilmesi halinde, davanın esası hakkında inceleme yapılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi, aksi halde şimdiki gibi görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, açıklanan hususlarda araştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde mahkemenin görevsizliğine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediğinden, taraf vekillerinin istinaf başvurularının (şimdilik başka hususları incelenmeksizin) kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,3.maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-)ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 22/05/2023 tarih, 2023/346 E.- 2023/312 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-)Taraflarca yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a- maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.