Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/873 E. 2022/1091 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/873 – 2022/1091
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/873
KARAR NO : 2022/1091

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2021
NUMARASI : 2021/562E. – 2021/772 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 21/10/2022

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafından borçlu aleyhine 26/04/2018 tarihinde kaçak elektrik kullanımına ilişkin tespit tutanakları düzenlendiğini, düzenlenen kaçak elektrik kullanımına dair yapılan kontrollerde abonesiz sayaç kullanıldığının tespit edildiğini ve abonenin enerjisinin kesilerek tutanak altına alındığını, kullanılan kaçak elektrik kullanımı için faturalandırma yapılmasına rağmen davalının ödeme yapmadığını, borçlu adına önce İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün 2019/39858 E. sayılı dosyasında takibe başlanılsa da davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine arabuluculuk başvurusu yapıldığını, anlaşmaya varılamadığını belirterek, davalının icra takibini sürüncemede bırakmaya matuf, haksız, kötü niyetli, yasal mesnetten yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine itiraza konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, takibe konu faturaya dayanan alacağın davalı şirketlere değil dava dışı … A.Ş firmasına ait olduğunu, kaçak elektrik kullanımı yapıldığı iddia edilen trafonun … AŞ’nin Kırma Eleme Tesisi sınırları dahilinde bulunduğunu, dava dışı firma ile davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık arasında 21/04/2017 tarihinde imzalanan ”Malzeme Temin Sözleşmesi” gereğince davalı şirketlerin anılan firma ile ilişkisinin bahsi geçen hizmet sözleşmesinden ibaret olduğunu, tarafların şantiye sahasında olmayan ve başka bir firmaya ait tesiste yer alan trafoda kaçak elektrik kullanımı yapıldığı iddiası ile davalı şirketlere husumet yöneltilmesinin anlaşılamadığını ve davaya karşı husumet itirazları bulunduğunu, alacaklının bir yıl içerisinde itirazın iptali davası açması gerektiğini, davalı şirketlerin abonelik ve enerji müsaadesi başvurusu bulunmadığını, davacı tarafın müşteri bilgi sistem kayıtları incelendiğinde davaya konu kaçak elektrik faturasının ilk olarak dava dışı …AŞ’ye tahakkuk ettirildiğini, daha sonra müşteri itirazı üzerine iptal edilerek davalı şirketlere tahakkuk ettirildiğini, davaya konu faturanın kendilerine gönderilmesinin sebebinin yalnızca davalı şirketlerin tahsil kabiliyetinin asıl muhatap firmadan daha fazla olmasına dayandığı kanaatini taşıdıklarını, davacı şirket tarafından düzenlenen tutanakta bahsi geçen kaynak yapan personellerin davalı şirket çalışanı olmadığını, dava dışı …AŞ çalışanları olduğunu, davalı şirketlerin kaynak ve atölye işlerinin kiralanan 105 ada, 2 parsel nolu arazide kurulan bakım ve kaynak atölyesinde yürütüldüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 29/11/2021 tarih, 2021/562 E., 2021/772 K. sayılı kararı ile icra takibinin adi ortaklığı oluşturan tüm kişi yada şirketlere karşı başlatılması gerekli olup, somut olayda icra takibinin ortaklığı oluşturan şirketlerden hiç bahsedilmeksizin “… ADİ ORTAKLIĞI” na karşı başlatıldığı, bu hali ile usulüne uygun şekilde başlatılmış icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle HMK.’nun 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince; usulüne uygun şekilde başlatılmış icra takibi bulunmasına ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, söz konusu icra takibinde her ne kadar adi ortaklık borçlu olarak gösterilerek açılmış olsa da, adi ortaklık adına tebliğ edilen ödeme emrine istinaden borçlular vekilinin dosyaya vekalet sunarak itiraz ettiğini, ortaklar vekili tarafından her iki ortak adına da vekalet sunulduğunu ve itiraz edildiğini, dosyada taraf teşkili sağlandığını, mahkemenin icra takip talebinde adi ortaklığın gösterilmesini kabul edilebilir bir yanılgı olarak kabul edip HMK’nın 124. maddesine göre esasın incelenmesine geçilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle ödenmeyen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/06/2021 tarih, 2021/113 E.,, 2021/743 K. sayılı ilamı ile yetkili mahkemenin davalıların ikametgahı mahkemesi olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün 2019/39858 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından, davalı borçlu … Adi Ortaklığı aleyhine 141.661,28 TL elektrik borcu ve 21.758,70 TL gecikme ve KDV olmak üzere toplam 163.419,98 TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı temsilcisine 14/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar vekili tarafından 21/07/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkemece geçerli icra takibi yapılmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, her ne kadar takip talepnamesi ve buna uygun olarak düzenlenen ödeme emrinde borçlu olarak “… Adi Ortaklığı” gösterilmiş ve tek ödeme emri çıkarılmış ise de adi ortaklığı oluşturan her iki şirketin vekili ödeme emrinin tebliğinden sonra her iki şirket tarafından vekil tayin edildiğini gösterir vekâletnamesini ibraz edip, bu iki şirket adına süresinde icra takibine karşı itirazda bulunduğuna göre artık taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, itirazın iptali davasınında, adi ortaklığı oluşturan her iki şirket hasım gösterilerek açıldığına göre, mahkemece; davanın esasına girilerek yapılacak yargılama sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; işin esası hakkında yapılacak yargılama neticesinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,4. maddesi gereğince, ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-) Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 29/11/2021 tarih, 2021/562 E., 2021/772 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-)Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a- maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.