Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/678 E. 2023/1673 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/678
KARAR NO : 2023/1673

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2021
NUMARASI : 2017/842 E., 2021/907 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : TİCARİ ŞİRKET
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 09/11/2023

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde, Ankara Yenimahalle 3. Noterliği’nin 11.11.2014 tarih ve 36066 yevmiye numaralı tasdikiyle taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, taraflarca ortaklığın sermayesinin 5.000,00 TL olarak belirlendiğini ve kişi başı 2.500,00 TL sermaye konulduğunu, kurulan adi ortaklıkta birçok kez ödemeleri davacı tarafından gerçekleştirilen ithalatlar sonucu yurtdışından getirilen emtia ve malların iç piyasaya arzı sağlanarak ticari faaliyet gerçekleştirildiğini, her ne kadar adi ortaklık sözleşmesinde hesap dönemi ilk yıl için adi ortaklığın başlangıç tarihinden yıl sonuna kadar ve diğer yıllar için takvim yılı olarak belirlenmiş ise de, ortaklık kurulduğundan bu yana taraflar arasında hesap görülmediğini, adi ortaklığın kuruluşundan itibaren adi ortaklığa ilişkin hesapların davalı tarafından sevk ve idare edildiğini, davalı tarafından davacıdan habersiz olarak taraflar arasındaki adi ortaklığın faaliyet konusu ile aynı faaliyetlere yönelik olarak … San.Tic. Ltd. Şti. ünvanlı bir sermaye şirketi kurulduğunun haricen tespit edildiğini ve davalı tarafından adi ortaklığa ait malların kurulan sermaye şirketine fatura karşılığı çıkışının yapıldığının anlaşıldığını, taraflar arasındaki adi ortaklığın kapital ve sermaye değerini azaltmaya yönelik bu hareketin mevzuata aykırılık teşkil ettiğini, ortaklığın kurulduğu günden Ankara 16. Noterliğinin 31.10.2017 tarih ve 18518 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının mutabakat görüşmelerine çağrıldığı tarihe kadar taraflar arasında hiçbir şekilde hesap görülmediğini, davalının ortaklığı zarara uğratacak faaliyetlerde bulunduğunu, davalının mutabakat görüşmesine çağrılmış olmasıyla taraflar arasındaki adi ortaklığın sona erdiğini ve bu sebeple taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin gerektiğini belirterek, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tasfiye ile birlikte ortaklık mallarının aynen, aynen taksimin mümkün olmaması halinde bedel üzerinden paylaştırılmasına ve ortaklığın kurulmuş olduğu günden davanın açılış tarihine kadar geçen sürede ortaklığın elde ettiği kar payının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında 11.11.2014 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, kurulan adi ortaklıkta ortaklık sürecinin başından beri hem maddi hem manevi olarak ortaklığı üstlenen kişinin davalı olduğunu, davacının Nisan 2017 tarihinden bu yana işletmeye gelmediğini, bu tarihten önceki süreçte ise yalnızca bir defa olmak üzere kar payını almak için geldiğini, 18.12.2017 tarihinde Ankara 66. Noterliğinin 35247 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya ortaklığa ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve ortaklığın tasfiye aşamasına geçmesi nedeniyle ihtarname çekildiğini, halihazırda ihtarnameye cevap verilmediği gibi dava dilekçesinin haksız ve mesnetsiz iddialar içermekte olduğunu belirterek, adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesine, tasfiye sonrasında hesaplanacak olan ortaklık payı ve kar payının ortaklığın kurulduğu tarihten itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın kabulü ile 50.651,55 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde, hükme esas alınan tasfiye nihai raporunun eksik inceleme neticesinde hatalı olarak tanzim edildiğini, raporda, davalının kendi şirketine satışını gerçekleştirdiği satışlardan kaynaklanan kâr oranlarının hatalı tespit edildiğini, mutlak ticari iş olan ortaklığın tasfiyesi ve tasfiye alacağının tahsili davasında avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, dosyada mübrez 28.07.2021 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda tasfiye alacağı hesaplanmak ve hesaplanan alacağa da ticari faiz uygulanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklıktan kaynaklanan sermaye ve kar payı alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu ve ilerleyen süreçte sona erdiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Yargılama sırasında mahkemece atanan tasfiye memuru tarafından düzenlenmiş olan 06/03/2020 tarihli nihai tasfiye raporu ve 02/12/2020 tarihli nihai tasfiye ek raporuna taraflarca itiraz edilmesi nedeniyle mahkemece dosyanın tekrar tasfiye memuruna tevdi edildiği, tasfiye memurunun davacı tarafça itiraz konusu edilen davalının şirketine satışı gerçekleşen emtialar, demirbaşlar ve davanın açıldığı tarihte stoklarda mevcut emtia ve malzemelerin piyasa değerleri üzerinden satış tarihi itibariyle piyasa değerlerinin hesaplanması konusunda mali müşavir ve makina mühendisi bilirkişiden rapor alındıktan sonra nihai tasfiye raporunun düzenleneceğini belirtilmesi üzerine mahkemece 28/07/2021 tarihli bilirkişi raporu alındıktan sonra tasfiye memuru tarafından düzenlenen ve tasfiye alacağının terditli olarak hesaplandığı 01/10/2021 tarihli nihai tasfiye 2. ek raporunda özetle, “Raporumuzun III/b bölümünde belirtildiği üzere, bilirkişi kurulunca reddedilen 170.099,28 TL avansın, ticari defterlerde yer alması nedenleri ile mahkemece kanuni defterlere itibar edilmesi durumunda, adi ortaklığın 125.227,61 TL özvarlığa ve 88.221,56 TL ilave edilmesine, ilave edilen tutar ile elde edilen 213.449,17 TL’nin tasfiyesi ile ortaklara % 50 oranında dağıtılmasına, dağıtım sonucu 106.724,59 TL’den ortak davacı …’ın ortaklığa borcu olan 56.073,04 TL düşüldükten sonra, kalan 50.651,55 TL’nin …’a … tarafından ödenmesine, bilirkişi raporunda özsermayaye eklenmesi gerektiği belirtilen 170.099,28 TL avansın özsermayeye eklenmesinin davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olacağı yönündeki davalı itirazının ve tespit olunacak tasfiye alacağına reeskont faizi uygulanması yönündeki davacı talebinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu” açıklamalarına yer verilmiştir.
Hükme esas alınan 01/10/2021 tarihli nihai tasfiye 2. ek raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemece kurulan hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 189,15 TL istinaf harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.