Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/464 E. 2023/1109 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/464
KARAR NO : 2023/1109

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2018
NUMARASI : 2015/221 E.- 2018/845 K.

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ

BİRLEŞEN 2015/383 ESAS 2018/819 KARAR SAYILI DAVA DOSYASINDA;

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 23/06/2023

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP:Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 27/10/2005 tarihli iş ortaklığı anlaşması yapıldığını, sözleşmeye göre inşaat süresince iş kazasının meydana gelmesi durumunda ortakların hisseleri oranında sorumlu olacaklarının kararlaştırıldığını, meydana gelen iş kazası nedeni ile davacı ortağın dava dışı işçi …’e mahkeme kararı ve icra takibi neticesinde tazminat ödenmek zorunda kaldığını, ödenen tazminat bedelinin yarısının davalı ortak tarafından karşılanması gerektiğini, davalının hissesine düşen tazminat tutarının tahsili için davalı aleyhine Kayseri 7.İcra Müdürlüğü’nün 2015/2227 E.sayılı takip dosyası ile 254.674,12 TL asıl alacak, 573,89 TL işlemiş faiz toplam 255.248,01 TL alacak için icra takibi başlatıldığını belirterek takibe vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/383 E.sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 27/10/2005 tarihli iş ortaklığı anlaşması yapıldığını, sözleşmeye göre inşaat süresince iş kazasının meydana gelmesi durumunda ortakların hisseleri oranında sorumlu olacaklarının kararlaştırıldığını, meydana gelen iş kazası nedeni ile davacı ortağın dava dışı işçi …’e mahkeme kararı ve icra takibi neticesinde tazminat ödenmek zorunda kaldığını, ödenen tazminat bedelinin yarısının davalı ortak tarafından karşılanması gerektiğini, davalının hissesine düşen tazminat tutarının tahsili için davalı aleyhine Kayseri 7.İcra Müdürlüğü’nün 2015/4321 E.sayılı takip dosyası ile 74.446,96 TL asıl alacak, 42,83 TL işlemiş faiz toplam 74.489,79 TL alacak için icra takibi başlatıldığını belirterek, takibe vaki itirazın iptali ile bu dosyanın Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/221 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/129 E.sayılı dosyasında birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 27/10/2005 tarihli iş ortaklığı anlaşması yapıldığını, sözleşmeye göre inşaat süresince iş kazasının meydana gelmesi durumunda, ortakların hisseleri oranında sorumlu olacaklarının kararlaştırıldığını, meydana gelen iş kazası nedeni ile davacı ortağın dava dışı işçi …’e mahkeme kararı ve icra takibi neticesinde tazminat ödenmek zorunda kaldığını, ödenen tazminat bedelinin yarısının davalı ortak tarafından karşılanması gerektiğini, davalının hissesine düşen tazminat tutarının tahsili için davalı aleyhine Kayseri 7.İcra Müdürlüğü’nün 2018/1754 E.sayılı takip dosyası ile 35.072,00 TL asıl alacak, 290,42 TL işlemiş faiz toplam 35.362,42 TL alacak için takibi başlatıldığını belirterek, takibe vaki itirazın iptali ile bu dosyanın Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/221 E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı itirazında bulunmuş, esas yönünden ise, davacının alacaklı olduğunu yazılı delil ve belgelerle ispat etmesi gerektiğini, ortaklığın tasfiyesi neticesinde davalının borçlu olup olmadığının tespitinin gerektiğini belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyalarda davalı vekili cevap dilekçelerinde ise, haksız açılan davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, ilk kararında asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen dosyalar davacı vekili istinaf dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporları ile davalının davacının iş kazası nedeni ile ödediği tazminatın 1/2’den sorumlu olduğunun tespit edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosyalarda davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin taraflar arasında adi ortaklık bulunduğuna ilişkin nitelemesinin hatalı olduğunu, ileride usulü kazanılmış hak teşkil etmemesi adına kararı istinaf ettiklerini beyan etmiştir.
GEREKÇE: Davada, taraflar arasında düzenlenen 27/10/2005 tarihli “İş Ortaklığı Sözleşmesi”nden kaynaklanan davacı ortağın dava dışı işçiye ödediği tazminat bedelinin davalıya düşen payın tahsili amacıyla başlatılan icra takip dosyalarına vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı talep edilmektedir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların reddine ilişkin kararının, Dairemizin 27/10/2020 tarih, 2019/475 E-2020/857 K sayılı kararı ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi suretiyle, asıl davanın ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Dairemiz kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2021/539 E-2022/405 K sayılı kararında;” Taraflar arasında ” iş ortaklığı anlaşması ” adı altında 27/10/2005 tarihli dava konusu adi ortaklık sözleşmesinin düzenlendiği, ortaklığın konusunun; … İdaresi tarafından 22/07/2005 tarihinde ihalesi yapılan ve davacı şirket tarafından yapımı üstlenilen konut inşaat işinden elde edilecek karın veya doğacak zararın eşit olarak paylaşılması olarak belirlendiği, sözleşme içeriğinden idareci ortağın yüklenici şirket olan davacı olduğu, ihaleye konu işin tamamlanarak kesin kabulünün 16/09/2008 tarihinde yapıldığı; öte taraftan ihaleye konu inşaat işinde çalıştırılan dava dışı işçi tarafından iş kazası nedeniyle davacı şirket aleyhine açılan tazminat davasında, hüküm altına alınan bedelin icra takibine konu edildiği, eldeki asıl ve birleşen davaların ise, icra dosyasına ödenmek zorunda kalınan tazminat bedelinin yarısından davalı ortağın sorumluluğunun bulunduğundan bahisle, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takiplere vaki itirazın iptali istemiyle açıldığı görülmüştür. Her ne kadar, ortaklık adına yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminde bulunabilmek için, ortaklığın tasfiyesi gerekmese de; davaya konu adi ortaklığın ihaleye konu işin (belirli bir iş) yapılması amacıyla kurulduğu, işin tamamlanmasıyla birlikte ortaklık amacı elde edilerek ortaklığın sona erdiği, ortaklığın sona ermesinin zorunlu ve kaçınılmaz bir hukuki sonucu olarak da kendiliğinden tasfiye aşamasına girdiği anlaşılmaktadır. Eş söyleyişle, adi ortaklığın fiilen sona ermesinden sonra, ortaklardan birinin mahkemeye başvurarak, ortaklığın kendisi tarafından ödenen borçlarının diğer ortağa düşen kısmını talep etmesi, aynı zamanda ortaklığın tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, davaya konu 27/10/2005 tarihli sözleşme ile taraflar arasında kurulan adi ortaklığın, ortaklık amacının gerçekleşmesiyle birlikte kendiliğinden sona ererek, tasfiye aşamasına girdiği; ortaklık faaliyeti kapsamında idareci ortak olan davacı tarafından usulüne uygun hesap defter ve kayıtlarının tutulmadığı, ancak bu hususun ihaleye konu işin yapılmadığı anlamına gelmeyeceği, kaldı ki ihaleye konu işin tamamlanarak hakediş bedelinin dava dışı … tarafından ödendiği, ihaleye konu işin gerçekleştirilmesi amacıyla masraf yapıldığının şüphesiz kesin olduğu, bu durumda yapılan masrafların ispatı bakımından yazılı delil sunulamasa bile, ortaklığın faaliyet alanında uzman tasfiye memurları tarafından yapılan masrafların tespit edilebileceği dikkate alınarak, konusunda uzman üç kişilik tasfiye memuru heyetinden, taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesi, ortaklık konusu ihaleyle ilgili bilgi ve belgeler, üçüncü kişi, kurum ve firmalarla yapılan ilgili sözleşmeler üzerinde inceleme yapılarak, özellikle belgelendirilemeyen masraflar yönünden ise, işin mahiyeti gereği yapılması beklenilen giderlerin piyasa rayiçlerine göre belirlenip; davacı yüklenici ortağa dava dışı … tarafından ödenen hakediş bedelinden, belirlenen bu giderler ile dava konusu dava dışı işçiye ödenen toplam tazminat bedeli mahsup edilerek hesaplama yapılması suretiyle tasfiye işlemine dair sonuç bilanço alınıp, adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında, hasıl olacak sonuca göre asıl ve birleşen davalar hakkında bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediği” gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir.
Bozma ilamı gereğince taraflar arasında düzenlenen adi ortaklığın tasfiyesi gerektiğinden, Dairemizce Tasfiye Heyeti belirlenerek, görevlendirilmiştir. Düzenlenen 26/04/2023 tarihli Tasfiye Heyeti Raporunda;” Dava konusu iş ortaklığının 31/12/2009 yıl sonu itibariyle 1.148.414,37 TL kâr elde etmiş olduğu, bu kârın 738.256,32 TL’sinin davacı ortağa ödendiği, sonuç olarak icra dosyasına yapılan bu ödeme neticesinde iş ortaklığının tasfiye kârının 420.058,02 TL olduğu”nun açıklandığı anlaşılmıştır.
Tasfiye Heyeti Raporunun; ihtilafı giderici, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Tasfiye Heyeti raporuna göre; iş ortaklığın tasfiye kârı 420.058,02 TL olup, davacı ortağın 1/2 hissesine düşen kâr payının 201.029,01 TL olduğu, bu miktarın Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2227 E.sayılı icra takip dosyasındaki talep edilen alacak tutarından mahsup edilmesi neticesinde asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davalar yönünden ise adi ortaklık konusu alacağa ilişkin olduğu ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/221 E. sayılı asıl dava yönünden;
Yargıtay bozma ilamı gereğince Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2227 E.sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın Kısmen Kabulü ile 210.029,01 TL yönünden itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkâr tazminatı talebinin REDDİNE,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin ispatlanamadığından bahisle REDDİNE,
2-Alınması gereken 14.347,08 TL harçtan peşin alınan 3.082,76 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazla yatırılan 11.264,32 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 1.854,96 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranı dikkate alınarak 1.526,34 TL’sının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmının üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davada kabul edilen kısım yönünden AAÜT’ne göre hesaplanan 32.404,06TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davada reddedilen kısım yönünden AAÜT’ne göre maktu 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Artan gider avansıyla ilgili olarak HMK’nun 120. ve 333. maddeleri ile HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5/1 maddesi gereğince işlem yapılmasına,
B)-2-Birleşen Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/383 E.sayılı dava dosyası yönünden;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin ispatlanamadığından bahisle REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin yatırılan 899,22 TL’den mahsubu ile fazla alınan 719,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 11.918,37 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
C)-3-Birleşen Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/129 E. sayılı dava dosyası yönünden;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin ispatlanamadığından bahisle REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin yatırılan 427,10 TL’den mahsubu ile fazla alınan 247,20TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan maktu 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 104,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 peşin harcın talep halinde iadesine,
8-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yokluğunda, davalı …San.ve Tic.A.Ş vekilinin yüzüne karşı HMK.’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.