Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/396 E. 2023/1030 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/396
KARAR NO : 2023/1030

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2017/370 E., 2021/563 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TİCARİ ŞİRKET
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 16/06/2023

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı … AŞ. tarafından açılan ihale kapsamında … konut inşaatlarının gelir paylaşımına göre yapımı pazarlanması ve satışı işine ilişkin olarak davacı şirket ile davalılardan …. Şti. arasında 06/04/2004 tarihli “Ortak Girişim Sözleşmesi”nin imzalandığını, sözleşme gereğince, davacı şirketin % 20 ve davalı şirketin % 80 pay oranıyla ortak olduğu ortaklığın pilot ortağının davalı …. Şti. olarak belirlendiğini ve anılan şirketi temsilen davalılar … ve …’in ayrı ayrı en geniş yetki ile ortaklığı temsile yetkili kılındıklarını, sözleşmede, işlerin bitirilmesi ve ortaklığın tüm yasal ve kontraktüel yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde ortaklığın sona ereceğinin hüküm altına alındığını, üstlenilen işlerin tamamlanıp kat’i teminatların idareden çözüldüğünü, iş deneyim (yüklenici iş bitirme) belgesinin alındığını, inşaatın kesin kabulünün yapıldığını, dolayısıyla ortak girişim sözleşmesinin gayesinin gerçekleştirilmiş olması nedeniyle sözleşme hükmü gereğince ortaklık sürecinin sona erdirilmesi, sona erdirme işlemlerinin tamamlanması için gerekli yasal işlemlerin yapılması talebiyle davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin cevabi ihtarnamesinde, ortak girişim sözleşmesinin sona erdirilmesi için resmi kurumlar nezdinde yapılması gereken işlerin büyük kısmının tamamlandığını ancak, aralarında imzalanan 31/12/2008 tarihli “Değerlendirme Protokolünde” öngörülmeyen bir kısım sıkıntıların ortaya çıkmış olması nedeniyle girişimin sona erdirilmesinin ancak bu sıkıntıların çözülmesi sonunda mümkün olabileceğinin ve bu kapsamda kendilerinin müteselsil sorumluluklarının halen devam ettiğinin bildirildiğini, davalı şirketin savunmalarının taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine engel olmayacağını, zira, taraflar arasında imzalanan 31/12/2008 tarihli “Değerlendirme protokolü” kapsamında davacı şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalılardan … ve …’in ortak girişim yöneticisi ve temsilcisi olarak şirketi zarara uğrattıklarını belirterek, ortak girişim sözleşmesinin feshi ve tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik tasfiye alacağı olan 10.000,00 TL, kâr payı ve diğer alacaklarına karşılık 20.000,00 TL, davalı yöneticilerin vekilin özen borcuna aykırı hareket ederek şirketi zarara uğratmaları nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebinin tamamının esasen tasfiye payına yönelik olduğunu belirterek, ek tasfiye raporuna istinaden dava değerini 1.223.713,83 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, “Ortak Girişimin” yüklendiği işlerin yerine getirilmiş olması nedeniyle ortakların bir araya gelerek ortaklığı sonlandırmak amacıyla “Değerlendirme Protokolü” imzaladıklarını ancak, düzenlenen protokol sonrasında ortaklığın bir takım alacak ve borçlarının çıkması nedeniyle ortaklığın sonlandırılamadığını, halen de bir takım alacak, borç ve davaların mevcut olması nedeniyle ortak girişimin alacak ve borçlarının henüz belli olmadığını, bu nedenle ve bu aşamada ortaklığın fesih ve tasfiyesinin mümkün olmadığını, ortak girişim temsilcisi davalıların bu görevlerini özenle yerine getirdiklerini ve ortak girişimi zarara uğratmalarının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı … …. Şti. ile davalı … A.Ş. arasında imzalanan 06/09/2004 tarihli Ortak Girişim Sözleşmesi’nin feshine ve tasfiyesinin 3.029.705,90 TL üzerinden zararla kapatılmasına, 1.223.713,83 TL’nin davalı şirketten alınarak davacı şirkete ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf talebinde, koşulları oluşmadığı halde belirsiz alacak davası olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle öncelikle usulden reddinin gerektiğini, ortak girişimin tasfiyesine ilişkin şartların oluşmadığı gibi usulüne uygun tasfiye yapılmadan hüküm kurulduğunu, tasfiye kök raporu ve ek raporunun birbiriyle çeliştiğini, çelişki giderilmeden ve hükme esas almaya elverişli olmayan ek tasfiye raporuna göre kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davacı tarafın taleplerinin dava ve ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklıktan kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında davalılar … ve … yönünden tefrik kararı verilerek anılan davalılar hakkında açılan dava mahkemenin başka bir esasına kaydedilmiştir.
Yargılama sırasında alınan 10/05/2021 tarihli tasfiye ek raporunda özetle; “Yüksek mahkemece 31/12/2008 tarihli “Değrelendirme protokolü” başlıklı belgenin tasfiyeye esas alınması gerektiğinin kabulü halinde yapılan hesaplamada; davacı vekilinin değerlendirme protokolünün içeriğinin ilgili taraflarca kabul edilip geriye dönük herhangi bir talepte bulunamayacakları beyan etmiş olmalarına göre, davalı şirketin alacaklı olmadığı yönündeki itirazının karşılanması; davalı şirketin önceki raporda belirlenen 1.999.250,90 TL alacağı 31/03/2009 tarihinde adi ortaklığın 2008 yılı kar dağıtımından kaynaklı 135.435.699,42 TL alacağından kalan tutar olduğu tespit edilmiş olup bu alacağın 31/12/2008 tarihli değerlendirme raporundan önce doğmuş olmakla, protokol kapsamında davacı şirketten talep edilip edilemeyeceği yüksek mahkemeye aittir. Yine protokol gereği davacı şirkete verilmesi gereken 20/08/2010 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli hamiline çekin davalı tarafından davacıya verildiği ile ilgili dosya ya da kayıtlarda bir belgeye rastlanılmamış olup, bu çek ile ilgili değerlendirme mahkemeye aittir. Takdir mahkemeye ait olmak üzere, davalı şirketin protokol kapsamında çekten ötürü 1.000.000,00 TL teminat mektubu komisyonundan ötürü 28.578,07- TL, ödenen vergilerden ötürü (796.731,47+40.797,47+147,348=)948.870,94- TL alacaklı olduğunun kabulü halinde önceki raporda tespit edilen 16.000,00 TL alacak toplamı ile birlikte davacı şirket alacağının 2.029.455,00 TL olduğu,davalı alacağının ise 1.999.250,90- TL olduğu ve tarafların adi ortaklıktaki hisseleri dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre, …. Ltd. Şti.’nin talep edebileceği 1.623.546,00-TL alacağından …. AŞ.’nin 399.850,18 TL’lik alacağının tenzili neticesinde kalan 1.223.713,83- TL bakiye üzerinden…. Ltd. Şti.’nin doğrudan …. AŞ.’ye başvuruda bulunabileceği ve bu şekilde iş ortaklığından kaynaklı tüm borçların sıfırlanacağı düşünülmektedir. Ortaklar arasındaki bu borç durumunun mevcudiyetinin fesih ve tasfiyesine hükmedilen iş ortaklığının tasfiyesinin kapatılmasına/sona erdirilmesine engel teşkil etmeyeceği düşünülmektedir. Feshine hükmedilen …. ve…. Ortak Girişiminin aktifinde herhangi bir varlığının bulunmamasından ötürü tasfiyesinin 3.028.705,90-TL üzerinden zararla kapatılabileceği/sona erdirilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı ve davalı şirketler arasındaki adi ortaklığa konu işin tamamlanması sonrasında taraflarca ortaklığın tasfiyesine yönelik olarak 31/12/2008 tarihli “Değerlendirme Protokolü”nün imzalandığı, söz konusu “Değerlendirme Protokolü”ne göre düzenlenmiş olan 10/05/2021 tarihli tasfiye ek raporunun taraflar arasındaki ihtilafı giderici, hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1/b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1/b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 83.591,89 TL harçtan peşin alınan 20.898,00 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 62.693,89 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.