Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/2159 E. 2023/233 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2159
KARAR NO : 2023/233

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2022
NUMARASI : 2022/297E., 2022/609 K.

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH :09/02/2023

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı … tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik haklarının tahsili için davalılar aleyhine Eskişehir 4.Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, davacının davalının ödemesi gereken miktarı da ödediğini ileri sürerek, fazla ödenen 18.667,09 TL’nin tahsili amacı ile davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10920 E.sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını belirterek, takibe vâki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, akabinde 24.08.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 21.08.2020 tarihli bilirkişi raporuna istinaden 10.890,36 TL alacağın 2.384,95 TL artış ile 13.275,31 TL’ye çıkarılmasına ve davalının Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2019/10920 E.sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 13.275,31 TL’lik kısmının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının davalı adına yapmış olduğu herhangi bir ödeme bulunmadığını, davalının gerekli ödemeleri yaptığını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın kabulü ile davalının Ankara 22. İcra Müd.’nün 2019/10920 Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 13.275,31 TL asıl alacak yönünden iptaline, davacı alacağına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin devamına, hüküm altına alınan 13.275,31 TL’nin %20’sine karşılık gelen 2.655,06 TL inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, davalının koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna gidilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, açılan davanın ıslah ile alacak davasına çevrilmeden, itirazın iptali davasında bedel artırımına gidilemeyeceğini, hatalı bilirkişi raporuna göre sunulan belgeler değerlendirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davalı ile arasında adi ortaklık bulunan davacı tarafından dava dışı işçiye davalı adına ve ortaklık adına ödenen işçilik haklarının davalıdan tahsili için yapılan icra takibine vâki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 23/03/2022 tarih ve 2019/538 E-2020/483 K sayılı kararı ile, ” Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; davaya konu uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, bu haliyle davacının TTK hükümlerine göre, adi ortaklığa konu sözleşmelerde dikkate alınması suretiyle tacir sıfatına haiz olup olmadığının araştırılarak, tacir olması halinde uyuşmazlığın çözümünün yukarıdaki yasa hükümleri de gözetildiğinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevi içinde olduğu, tacir sıfatını haiz olmadığında ise Asliye Hukuk Mahkemesi olarak davanın görülmesi gerekir. O halde mahkemece, davanın taraflarının tacir olup olmamasına göre uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olması halinde davaya devam edilmesi, değilse Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu durumda davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkemece, Dairemizin 23/03/2022 tarih ve 2019/538 E-2020/483 K sayılı Kaldırma kararına uyularak yapılan inceleme neticesinde, Asliye Ticaret Mahkemesinin eldeki davaya bakmakla görevli olduğunun anlaşılması neticesinde, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, hükme esas alınan 21/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK.’nun 67/2.maddesi gereğince icra inkâr tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. İİK’nun 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Bu durumda, dava konusu alacak tutarının belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşıldığına göre, mahkemece; icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiştir
Ancak, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin 3. paragrafında yer alan “Hüküm altına alınan 13.275,31 TL’nin %20′ sine karşılık gelen 2.655,06 TL inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine” cümlesinin çıkartılarak yerine, “Alacağın yargılamayı gerektirmesi ve likit olmaması nedeni ile davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talebinin reddine,” cümlesinin yazılarak, HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince hükmün DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA karar verilmesi gerekmiştir.
İnfazda duraksamaya yol açmamak için hükmün kesinleşen kısımlarına kararda aynen yer verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜ İLE
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10920 E. sayılı icra takibine yönelik itirazının 13.275,31 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE,
Alacağın yargılamayı gerektirmesi ve likit olmaması nedeni ile davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talebinin reddine
Davacı alacağına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin DEVAMINA,
2-Davalının koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine,
3-İstinaf kaldırma kararından önce 24/12/2020 tarihli harç tahsil müzekkeresi yazıldığı anlaşıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 989,49‬ TL yargılama giderinin (harçlar dahil) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
B-İstinaf harç ve yargılama giderleri yönünden;
1-Davalı tarafından yatırılan peşin harcın iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 66,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.