Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/2079 E. 2023/165 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2079
KARAR NO : 2023/165

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2022
NUMARASI : 2022/395 E. – 2022/593 K.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : KAYYIM ATANMASI
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 09/02/2023

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında iş ortaklığı sözleşmesi akdedildiğini ve …. Şti. – … … İş Ortaklığı’nın kurulduğunu, iş ortaklığı sözleşmesi gereği davacının pilot ortak, diğer ortağın ise özel ortak sıfatına haiz olmakla ortaklık payı dağılımının %80-%20 şeklinde bulunduğunu, iş ortaklığı konusu işin bir kısmını taşeron olarak aynı zamanda ortaklığın özel ortağı olan davalının üstlendiğini, iş ortaklığı ile arasında taşeron Sözleşmesi imzalandığını, iş ortaklığı tarafından taşerona sözleşme konusu işlere ilişkin olarak 4.777.667,26 TL ödeme yapıldığını, daha sonra DSİ tarafından geçici kabul ile birlikte yapılan metraj çalışmalarında, davalı taşeron tarafından iş ortaklığından tahsil edilen bedellere esas metrajlar ile hak edişlerle belirlenen metrajlar arasında fark bulunduğu ve taşeron tarafından iş ortaklığına kesilen faturalardan 19/12/2016 tarih, … numara ve 2.140.007,41 TL bedelli fatura içeriğinde belirtilen cins ve miktarda malzemenin sözleşme konusu işi yapımında kullanılmadığının tespit edildiğini, karşı taraf taşerondan ihale sözleşmesi ve eklerine aykırı malzemenin talep olunan malzemeyle değiştirilmesi yahut teslim edilmeyen malzeme bedelinin İş Ortaklığı’na iadesinin talep edildiğini ancak taşeronun bu talepleri yanıtsız bıraktığını, bunun üzerine iş ortaklığınca 24/09/2021 tarihli ve 1.907.101,15 TL, 29/09/2021 tarihli ve 141.458,40 TL bedelli iade faturaları düzenlenerek gönderildiğini, taşeron olan karşı taraf bu fatura bedellerini ödemediği için İş Ortaklığının taşerondan toplam 2.048.559,55 TL alacaklı olduğunu, daha önce davacı şirket tarafından açılan ve Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/186 Esasında görülen davanın “davacının, iş ortaklığı adına dava açma ehliyetinin bulunmadığı, ayrıca söz konusu davada alacaklı borçlu sıfatının da birleştiği anlaşılmakla taraf ehliyeti bulunmadığından” usulden reddedildiğini belirterek, İş Ortaklığı adına … … aleyhine “16/09/2016 tarihli taşeronluk sözleşmesine istinaden teslim edilmeyen malzeme bedellerine ilişkin faturalardan kaynaklı toplam 2.048,559,55 TL alacağının tahsili” talepli dava açmak üzere İş ortaklığının pilot ortağı olan davacı şirkete yetki verilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde mahkemece belirlenecek ehil bir kişinin kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, bahsi geçen anlaşmazlığın iş ortaklığı ile davalı … arasında değil, pilot ortak …. ile davalı özel ortak …’nun hem iş ortaklığı sözleşmesi hem taşeronluk sözleşmesi olmak üzere her iki sözleşmesinde yer alan yetki ve görevlerin yerine getirilmesi sırasında ortaya çıkan anlaşmazlıklardan kaynaklı olduğunu, İş Ortaklığı Sözleşmesi’nde ortakların sözleşmenin ihlali ile taraflar uğradıkları zarar, ziyan ve mahrum kaldıkları kar karşılığı tazminatı sözleşmeyi ihlal eden taraftan isteyebilecekleri gibi gerekirse bu konuda yasal yollara başvurabileceklerinin belirtildiğini, bu nedenle ortaklar arasında anlaşmazlık durumunda dava ehliyeti yetkisine gerek duymaksızın birbirlerine dava açabileceklerini, anlaşmazlıkta karşı tarafın atıfta bulunduğu Yargıtay kararlarında bahsi geçen üçüncü başka bir kişinin olmaması, söz konusu anlaşmazlığın ortakların birbirleriyle imzalamış olduğu farklı sözleşmelerdeki şantiye şefliği yetkisi ve taşeronluk görevinin bir arada yerine getirilmesi sırasında ortaya çıkan anlaşmazlıktan kaynaklı olması sebebiyle karşı tarafın dava ehliyeti yetkisi ya da kayyım talebinin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 29/09/2022 tarih, 2022/395 E., 2022/593 K. sayılı kararı ile davanın HMK’nın 114/1-h maddesi ile HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın, iş ortaklığının davalıdan taşeron sıfatıyla yaptıkları işten kaynaklı alacağına ilişkin kayyım talebi olduğunu, yani mahkeme gerekçesinin aksine uyuşmazlık konusu kayyım taleplerinin, iş ortaklığının ortakları arasındaki alacak borç ilişkisine ilişkin olmadığını, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2021/186 E., 2021/371 K. sayılı dosyada taraf ehliyeti bulunmadığından davanın reddedildiğini, dosyaya sunulan emsal kararlardan da görüleceği üzere iş ortaklığının ortaklarının birlikte dava açmasının mümkün olmaması halinde iş ortaklığına temsilci veya kayyım atanması gerektiğini, iş ortaklığınca davacıya 24/09/2021 ve 29/09/2021 tarihli iade faturaları gönderildiğini ancak taşeron taraf bu fatura bedellerini ödemediği için iş ortaklığının davalı taşerondan fatura tutarı kadar alacaklı hale geldiğini, iş ortaklığı adına dava açılması gerekmekte ise de davacı şirketin tek başına dava açmasının mümkün olmadığını, alacak davasını açmak üzere iş ortaklığına kayyım atanmasını talep etmelerinde hukuki yararlarının bulunduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, adi ortaklığa kayyım atanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, adi ortaklığı oluşturan ortaklar arasında dava konusu uyuşmazlık ortaya çıktığından, ortaklar arasında görülecek dava için adi ortaklığa kayyım atanmasını talep etmede hukuki yarar bulunmadığından, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Başka bir anlatımla, aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Bu açıdan ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Adi ortaklık adına, üçüncü kişiler aleyhine açılacak davaların bütün ortaklar tarafından açılması gerekir. Keza, bir ortağın diğeri aleyhine açtığı davada da, tüm ortaklar davaya dâhil edilmelidir.
Taraf teşkilinin sağlanması açısından bu durumun sağlanması şarttır. Ancak, iş ortaklığını oluşturan ortakların davacı veya davalı tarafta aynı anda birlikte yer almaları gerekmez. Her iki ortağın da, davacı ya da davalı tarafta bulunmaları taraf teşkili açısından yeterlidir. Böylelikle de tüm ortaklar davaya dâhil edilmiş olacakları için, taraf teşkili de bu şekilde sağlanmış olacaktır. Aksinin kabulü halinde, davalı hiçbir zaman, kendi aleyhine olarak açılan bu davada, adi ortak sıfatı ile muvafakat vermeyeceği için, davanın görülmesi de hiçbir zaman mümkün olamayacaktır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere 01/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.