Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/195 E. 2023/912 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/195
KARAR NO : 2023/912

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2021
NUMARASI : 2018/873 E.- 2021/873 K.

DAVACI-KARŞI DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVALI-KARŞI DAVACI : … -…
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 25/05/2023

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davalının kendi adı ile mühendis-müteahhit olarak birtakım resmi kurum ihalelerine girdiğini, aldığı ihalelerin işlerini yapmayı taahhüt ettiğini, taahhüt ettiği bu işlerin yapımı sürecinde davacı şirket ile de ticari ilişki içerisine girdiğini, bazı işler için malzeme temini sağlandığını, yine davalı tarafın yükümlülüğündeki bazı işlerin de davacı şirket tarafından alt yüklenici olarak yapıldığını, aralarındaki ticari ilişkinin devamı sürecinde davalı tarafın talebi üzerine davacı şirket tarafından bir miktar paranın da borç ve avans olarak davalı tarafa ödendiğini, taraflar arasında imzalanan 4 adet “iş ortaklığı sözleşmesi” (22.04.2016, 12.05.2016, 17.06.2016 ve 17.08.2016 tarihli) ve 06.10.2016 tarihli 1 adet “alt yüklenici sözleşmesi” imzalandığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen ve davalı tarafın muhasebe kayıtlarına da işlenmiş olan toplam 3.659.361,69-TL bedelli 7 adet faturanın … Belediye Başkanlığından davalı tarafın aldığı ihale ile yapımını yükümlendiği davacı şirketin alt yüklenici olarak yaptığı işlerden doğan alacaklarına, diğer faturalar ise davalı tarafın diğer bir takım ticari işlerinde davacı şirkete yaptırdığı ve teminini sağlattığı malzeme kalemlerinden doğan alacaklara ilişkin faturalar olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişki devam ederken davacı şirket tarafından davalı tarafa banka aracılığıyla 2016 yılı ilk 6 ayında toplam 93.000,00.- TL, aynı yılın 2. altı ayında 299.500,00.-TL ve 2017 yılı ilk altı ayında 150.000,00.-TL olmak üzere toplam 542.500,00-TL cari hesaba mahsuben banka kayıtları üzerinden ödendiğini, davacının davalıdan toplam 332.974,72.-TL alacaklı olduğunu, davalıya keşide ettikleri noter ihtarnamesine rağmen alacaklarının ödenmediğini belirterek, yapılan işler ve temin edilen malzeme bedelleri için kesilen faturalar ve yapılan ödemelere dayalı toplam 332.974,72-TL alacağın 19.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklandığını ve adi ortaklığın tasfiyesi davası açılması gerektiğini, yapılan işlerin sonucunda toplam olarak 861.407,30 TL’lik zarar meydana geldiğini, bu zarar içerisinde davacı firmanın dava konusu yapmış olduğu ve haksız olarak talep edilen 332.974,72-TL’lik fatura bedelinin de bulunduğunu, ortada 861.407,30 TL’lik zarar mevcut iken davacının bu işler için verdiği malzemelere ilişkin olarak 332.974,72-TL talep ettiğini, davacının davalıdan alacaklı olmadığını belirterek, karşı dava olarak davacının kötü niyetli olarak … Belediyesi … Camii ikmal inşaatının elektrik tesisatı alt yüklenicisi olan …. Şti sözleşme konusu işleri yerine getiremediğinden bu inşaat şirketi sahibi olan …’dan yukarıda noter ihtarnamesinde belirtilen toplam 360.000,00 TL bedelli 7 adet senedi alıp uhdesinde haksız yere tutmakta olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere ortaklığın uğramış olduğu zarardan dolayı 50.000,00-TL ve … sahibi …’dan alınan senetlerden dolayı ortaklık payı 50.000,00 TL’nin toplamı olan 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile karşı davada ortaklığın uğramış olduğu zarardan dolayı talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 124.437,45-TL’ye yükseltmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı tarafın cevap dilekçesinde açtığı karşı davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, karşı davayı haklı kılacak hiçbir delil sunulmadığını belirterek, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 17/11/2021 tarih, 2018/873 E., 2021/873 K. sayılı kararı ile asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile dava konusu 231.826,88-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı dava yönünden karşı davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde, asıl dava açısından verilen kısmen kabul kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurduklarını, karşı davanın reddine dair kararın ise hukuka uygun olduğunu, yapılan yargılamada dava konusu sorunun çözümüne katkı sunmak üzere 5 tane bilirkişi kurulu raporu alındığını, mahkemenin birbirini teyit eden son iki raporu esas alarak hüküm kurduğunu, taraflar arasında iddia edildiği üzere bir adi ortaklık bulunmadığını, davanın, ticari ve yasal belgelere dayalı bir alacak davası olduğunu, davalı tarafa kesilmiş fakat karşılığı alınmamış bu faturalara dayalı davaya konu alacaklardan doğan KDV, Kurumlar vergisi ve bilcümle kamu ödemelerinin zamanında yapıldığını, davalı tarafın ise karşılığını ödemediği bu faturaları muhasebe kayıtlarına masraf olarak işleyip vergi başta olmak üzere mahsubu mümkün kamu ödemelerinden düştüğünü, davacı şirketin davalı taraftan en az alacağının dava dilekçesine konu edilen 332.974,72.-TL olduğunu, 20.06.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, davacı şirketin davalı taraftan 381.346,69.-TL alacaklı olduğunun belirlendiğini, dava öncesi gönderilen ihtarnamenin karşı tarafa tebliğ edildiğini, dosyada mevcut dilekçelerdeki açıklama ve değerlendirmelerin istinaf gerekçeleri olarak da değerlendirilmesini talep ettiklerini ileri sürerek, asıl davanın kısmen kabulü yönündeki kararın kaldırılarak asıl davanın kabulüne, 332.974,72.-TL’nin ihtarname tebliğ tarihi olan 14.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde, davanın alacak davası şeklinde açıldığını, adi ortaklığın tasfiyesi davası olarak görülemeyeceğini, ıslah talebi olmadan davanın niteliğinin değiştirilemeyeceğini, davalının kendi adına almış olduğu bir takım işler konusunda davacı ile kâr zarar ortaklığı yaptığını, 6(altı) işle ilgili olarak adi ortaklık altında iş ortaklığı sözleşmeleri yapıldığını, bunlara ilişkin yazılı adi ortaklık sözleşmeleri sunulduğunu ancak yazılı sözleşme olmayan fiili olarak ortak olarak yapılan …Yapı İşleri Teknik Daire Başkanlığı işinin davaya dâhil edilmediğini, bu işler sonucunda toplam 861.407,30 TL’lik bir zarar meydana geldiğini, bu zarara rağmen davacının vermiş olduğu malzemelere ilişkin 333.472,72 TL talep ettiğini, davanın adi ortaklıktan kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğunu, adi ortaklığın tasfiyesinin yapılması gerektiğini, elektrik firması iş yapamaz durumda olduğundan davacının inşaat şirketi sahibi …’dan 360.000,00 TL’lik 7 adet senedi alıp uhdesinde tuttuğunu, bu senetlerinde adi ortaklığa dahil edilmesi gerektiğini, davacının alacağı bulunmadığı halde borçlu iken bu davayı açtığını, karşı dava yönünden de senetlerin adi ortaklığa dahil edilmediğini, fili olarak yapılan …Yapı İşleri Teknik Daire Başkanlığı işinin hesaplarda dikkate alınmadığını ileri sürerek, mahkeme kararının asıl dava yönünden kaldırılmasına ve davanın reddine; karşı dava yönünden davanın reddine ilişkin kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava, adi ortaklık sözleşmesi kapsamında ödenmediği ileri sürülen fatura konusu bakiye alacağın davalıdan tahsili, karşı dava ise ortaklığın uğramış olduğu zarardan dolayı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, adi ortaklık kapsamında tarafların yerleşik içtihatlara uygun şekilde tasfiye sürecine tâbi tutulacak bir ortak malvarlığının tespit edilemediği, bu durumda taraflar arasındaki asıl ve karşı davada adi ortaklığın tasfiyesi hükümlerinin fiilen ve hukuken uygulanmasına hukuken olanak bulunmadığı, bilirkişi heyeti 3. ek raporu uyarınca, asıl davacı şirketin davalıdan dava tarihi itibariyle 231.826,88-TL alacaklı olduğu, ihtarnamede 6098 sayılı TBK’nın 125.m. gereğince ödeme ve temerrüt olgusu yönünden uygun süre verilmediği ve tebliğ belgesinin de sunulmadığı dikkate alındığında söz konusu ihtarnamenin temerrüt olgusuna esas alınamayacağı, karşı dava yönünden ise; dava konusu zarar iddiasına dayanak bonoların davacı-karşı davalı ile ilgisinin bulunmadığı, zarar olgusunun ve davacının kusurunun kanıtlamadığı sabit olmakla reddi gerektiği gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile dava konusu 231.826,88-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı dava yönünden karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece görüşüne başvurulan elektrik mühendisi, inşaat mühendisi, mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiler 11/02/2021 tarihli 2.ek raporlarında; 149.519,81-TL zarar -381.346,69-TL bakiye borcu= 231.826,88-TL davalı-karşı davacı …’in borçlu olacağı, davacı-karşı davalı şirketin dava tarihi itibariyle davalıdan 231.826,88-TL alacaklı olduğu görüşünde olduklarını belirtmişler; 21/05/2021 tarihli 3.ek raporlarında ise; karşı davadaki asıl talep bakımından heyetin 2 nolu ek rapor ile birlikte davalı-karşı davacının bir alacağının olmadığı sonucuna vardığını ifade etmişlerdir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile
1-Taraf vekillerinin başvurularının istinaf başvurularının HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacı-karşı davalı ….’den alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 15.836,09-TL harçtan davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 4.040,70 TL nin mahsubu ile bakiye 11.795,39 TL nispi karar ilam harcının davalı-karşı davacı …’den alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere 24/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.