Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/1863 E. 2023/111 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1863 – 2023/111
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1863
KARAR NO : 2023/111

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2022
NUMARASI : 2022/6 E.- 2022/511 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 26/01/2023

Mahkemece verilen karara karşı davalı …Ltd.Şti., ….Ltd.Şti. Vekili ile …..Ltd.Şti.vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirket ile davalı şirketlerin, … ile imzalanan Sürücülü Binek Araç Hizmeti Alım Sözleşmesi ile ihale alan şirketler olduğunu ve söz konusu sözleşme ile alt işveren sıfatı ile işçi çalıştırdıklarını, davacı şirketin 01/06/2019 tarihinden itibaren …’in … nolu ihale işini yapan son yüklenici şirket olduğunu, iş yaptığı dönemde dava dışı işçi …’in emekli olması nedeniyle kıdem tazminat ücretinin şirketin onayı alınmadan davalı kurum tarafından kesinti yapılarak davacı şirket tarafından ödendiğini, dava dışı işçinin kıdem tazminatına esas çalışma süresinin çok az kısmının davacı şirkette gerçekleştiğini, davacı şirket ile diğer davalı şirketlerin kurumdan farklı tarihlerde ihale aldığını ve dava dışı işçiyi çalıştırdıklarını, dava dışı işçinin kıdem tazminatından çalıştırdıkları dönemlerle ilgili sınırlı sorumlulukları olduğunu, davalı kurumun da asıl işveren sıfatı ile sorumluluğunun bulunduğunu, bu nedenle dava dışı işçiye ödenen tazminatın tamamının davacı şirketin hak edişinden kesilerek ödenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, söz konusu ödemenin hizmet sözleşmesi imzalayan ve dava dışı işçiyi çalıştıran davalılar ve asıl işveren olan kuruma kendi dönemleri ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlulukları tespit edilerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen kıdem tazminat ücretinin rücûan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Şti. vekili cevap dikçesinde, davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının talebinin hesaplanabilir nitelikte bulunması nedeniyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava dışı işçinin uzun yıllardan beri kesintisiz olarak çeşitli işverenlere bağlı olarak … bünyesinde çalıştığını, davalı …. Ltd. Şti.’de 03/01/2014- 28/02/2014; 04/03/2014-15/03/2014; 17/03/2014- 31/12/2014 tarihleri arasında en son 1.247,40 TL brüt ücret ile çalıştığını ve ihale bitimi sebebiyle iş akdinin sonlandığını, dolayısıyla işçilik alacaklarından …’in sorumlu olduğunu, … ile davacı şirket arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini, davacı şirket ile … arasında yapılmış olan sözleşmenin muvazaalı olduğunu, kıdem tazminatından yüklenicilerin değil 6552 sayılı Yasa gereği dava dışı kurum …’in sorumlu olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede işçilik alacaklarının tamamından yüklenicinin sorumlu olduğuna dair düzenleme olmadığını, rücû imkanı olsa dahi dava dışı …’in asıl işveren olarak yarı yarıya sorumluluğunun olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının sorumluluğunun dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönem ve işçinin bu dönemdeki ücreti ile sınırlı olduğunu, talep edilen fazinin türü ve başlangıç tarihinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. Şti. vekili cevap dikçesinde, görev itirazında bulunduklarını, davalı şirketin işçilerin seçilmesi, ne konuda görevlendirileceği, işten çıkarma, işin sevki ve idaresi konularında yetkisi bulunmadığından ortada muvazaalı bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunu, hizmet üretimine ilişkin yardımcı işler kapsamında kurulan ihale sözleşmeleri ile asıl işverenlik-alt işverenlik ilişkisi kurulsa da kamu kurumu … ile imzalanan alt işverenlik sözleşmesiyle birlikte idare tarafından alt işverenin yetkilerinin elinden alınmış olunduğundan asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, dava dışı …’in 03/03/2015-31/12/2015 tarihleri arasında çalışan olduğundan kıdem tazminatına hak kazanmadığını, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda dava dışı işçinin davalı yanında çalıştığı dönemler sınırlı olarak hüküm kurulması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. Şti. vekili cevap dikçesinde, miktar belli olduğu için davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, dava dışı …’in 05/01/2016-31/12/2018 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığından dolayı bu tarihler haricinde husumet itirazında bulunduklarını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının sorumluluğunun dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönem ve işçinin bu dönemdeki ücreti ile sınırlı olduğunu, talep edilen fazinin türü ve başlangıç tarihinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. Şti. vekili cevap dikçesinde, dava dışı …’in davalı şirket bünyesinde herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, miktar belli olduğu için davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı şirketlerin sorumlu oldukları miktarlar dikkate alınarak, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı ….Ltd.Şti., ….Ltd.Şti. vekili ile …..Ltd.Şti.vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı … …. Şti.ve … …. Şti. vekili istinaf dilekçesinde, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatından davacı şirket ile asıl işveren kurumun sorumlu olduğunu, 6098 sayılı Kanun’un 167.maddesi dikkate alındığında, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin dava dışı işçinin kıdem tazminatından sorumluluğunun kabulü halinde, davacı şirket tarafından dava dışı işçiye ödenen tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirketin sorumluluğu oranındaki kısmının sadece yarısını davalı şirkete rücû edebileceğini, ödenen tazminatın rücû edilebilecek niteliğe haiz olmadığını, yine kıdem tazminatına esas alınan ücretin hatalı olduğunu, asıl işverenin tüm çalışma süresine göre kıdem tazminat alacağından, alt işverenin ise sadece kendi çalıştırdığı dönemden sorumlu olacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Şirket vekili istinaf dilekçesinde, öncelikle görev itirazlarının olduğunu, davanın görevli mahkemede açılmadığını, alt işverene ait yetkilerin asıl işverence kullanılması durumunda asıl işverenin sorumlu olduğunu, davalının sorumlu olduğu tutarın yanlış hesaplandığını, dava dışı …’in davalı şirket bünyesindeki çalışma süresinin kıdem tazminatından sorumlu olmasını gerektirecek uzunlukta olmadığını, kıdem tazminatına esas alınan ücretin hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, dava dışı şahsa davacı şirket tarafından ödenen kıdem tazminat ücretinin davalıların sorumluluğu kapsamında rücûan tahsili talep edilmektedir.
HMK’nın 341/2. maddesinde, miktar veya değeri 1.500,00 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 02.12.2016 tarih, 29906 S. R.G’de yayımlanan 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmek suretiyle, söz konusu kesinlik sınırı üçbin Türk Lirasına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.
Bu durumda, davalı … Şirketi yönünden davada kabul edilen miktarın 2.626,00-TL olduğu ve hükmün verildiği tarih itibariyle bu miktarın HMK’nın 341/2. maddesinde açıklanan 8.000,00 TL istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK’nın 352.maddesi gereğince davalı … Şirket vekilinin istinaf dilekçesinin MİKTAR İTİBARİYLE USULDEN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “davacı ve davalıların dava dışı işçinin kıdem tazminatından tam sorumlu olduğunun kabulü halinde …. Şti….sorumlu olduğunun”tespit edildiği görülmüştür.
Davalıların dava konusu rücûan alacağın tamamından sorumlu olduklarına ilişkin raporun, ihtilafı çözücü, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden Davalı … …. Şti.ve … …. Şti. vekili istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Şirket vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 341/2-4. gereğince MİKTAR İTİBARİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Davalı … …. Şti.ve … …. Şti. vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı … Şirket tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine,
Alınması gereken 775,13 TL harçtan peşin alınan 161,00 TL’nın mahsubu ile geriye kalan 614,13 TL harcın davalılar Davalı … …. Şti.ve … …. Şti.’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.