Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/1826 E. 2023/379 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1826
KARAR NO : 2023/379

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
NUMARASI : 2020/638 E., 2020/857 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 01/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 01/03/2023

Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı şirket yetkililerinin 26.12.2016 tarihinde “İş Birliği ve Ortaklık Sözleşmesi” isimli sözleşme akdettiklerini, akdedilen sözleşmenin konusunun davalının katıldığı ihaleler için gerekli olan mal ve hizmetlerin temin, teslimi ile yapılan giderlerin ve karın %50 oranında taraflarca paylaşımı olduğunu, davalı şirket yetkili temsilcisi …ve çalışanları ile davacı şirket temsilcisi ve çalışanları arasındaki elektronik yazışmaların, belediye, ihale, banka, SGK, ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarının, ticari defterlerin, faturaların, mal teslimatlarının, taraflarca yapılan ödemelerin sözleşmenin ve takip konusu alacağın varlığını kanıtladığını, davacı tarafından ödeme yapılması talepli gönderilen ihtarnameye davalı şirketin taraflar arasında sözleşme ilişkisi olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini, davacı şirketin akdedilen işbirliği ve ortaklık sözleşmesi gereğince tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalının edimlerinin tamamını yerine getirmediğini, davacının alacağının büyük bir kısmının davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6360 E. sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, takibe haksız olarak davalının itiraz ettiğini, davalının ihaleler nedeniyle ne kadar gider yaptığı, ihaleler nedeniyle ne kadar ödeme aldığı ve ne kadar kar elde ettiği henüz tespit edilemediğinden ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla işbu itirazın iptali davasını açtıklarını belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının Türkiye içerisinde yapılan Avrupa Birliği destekli ihalelere katılıp, ihalenin uhdesinde kalması halinde taahhüdüne konu işi sözleşmeye, şartnamelere ve mevzuata uygun biçimde iş sahibine teslim ettiğini, davacının ise Avrupa Birliği destekli ihalelere konu işlerde kullanılan bir kısım malzemelerin Türkiye distribütörlüğünü ve ayrıca taahhüt işini yaptığını, davalının 18.11.2016 tarihinde yapılan Erzurum ihalesi ile 22.11.2016 tarihinde yapılan Siverek ihalesine davacı ile birlikte katıldığını ve söz konusu her iki ihalenin konsorsiyumun uhdesinde kaldığını, dava konusu dışında 10.01.2017 tarihli bir ihaleden dolayı davacı hakkında ihale yasağı kararı verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, daha sonra davalının Erzurum ve Siverek ihalesi dışındaki diğer ihalelere tek başına katıldığını ve tek başına katıldığı bu ihalelerin davalı uhdesinde kaldığını, davacı şirket temsilcisi …’ün davalı şirket temsilcisi …’ye 02.08.2017 tarihli elektronik ileti ekinde “Centilmenlik Sözleşmesi” başlığını taşıyan taslak sözleşme gönderdiğini, şirket yetkili temsilcisinin taslak sözleşmede 2 adet düzeltme yaparak ıslak imza olmaksızın …’e geri gönderdiğini, alacak iddiasına konu ihalelerden 3 adet ihalede araç üst yapı işinin olduğunu, bu ihalelere ilişkin kısımda ise TBK. 470. ve müteakip hükümlerinin uygulanması gerektiğini, 2 ihalede ise adi ortaklığa ilişkin TBK. 620 vd. maddelerinin uygulanmasının zorunlu olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 24/12/2020 tarih, 2020/638 E., 2020/857 K. sayılı kararı ile davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi yönündeki davalı isteminin İİK 67 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin hatalı hukuki değerlendirme yaparak, dosyayı detaylı incelemeden, deliller toplanmadan, bilirkişi raporu dikkate alınmadan hukuka, kanuna ve hakkaniyete aykırı karar verdiğini, davacı şirketin ihalelere katılmaması nedeniyle davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, uzman görüşünde adi ortaklık sözleşmesinin belirli ihaleleri kapsadığı yönündeki savunmanın haklı olmadığının belirtildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının kötüniyetli olduğunu, karar gerekçesinin dosya kapsamına ve mevzuata aykırı olduğu, davacı tarafın iddialarının ve delillerinin çeliştiği ve ayrıca bir kısım vakıaları gizlediğinin dikkate alınmadığını ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve İİK.’nun 67.maddesi gereğince dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki tüm ticari ilişki ve işlemlerden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davaya konu 6 adet ihalenin adi ortaklık bünyesinde kaldığının ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından kesin delil ile ispat edilemediği, faturalar ile taraf yazışmalarının adi ortaklık ilişkisinin dava konusu 6 adet ihalenin adi ortaklık ilişkisi kapsamında kaldığını ispat edecek düzeyde olmadığı, nitekim, açıklama kısmında davacı dayanağı olan 26.12.2016 tarihli ortaklık sözleşmesine atıf yapan ve davacı yanca tanzim edilen … numaralı faturaların davalı tarafından ticari defter kayıtlarına intikal ettirilmeden Kahramankazan Noterliği’nin 09.03.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya iade edildiği gerekçesiyle davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi yönündeki davalı isteminin İİK 67 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2018/470 esas sayılı dava dosyasında, 26.11.2020 tarihli duruşmada, “Davaya konu 10.710 Euro bedelli … işi yönünden açılan davanın HMK 167 maddesi gereğince işbu dosyadan tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydının yapılmasına” karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, Erzurum ve Siverek ihalesi yönünden yargılamaya Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2018/470 E. sayılı dosyada devam edildiği, davada ise, … işi yönünden yargılamaya devam edildiği ve her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibatın bulunduğu anlaşılmaktadır.
HMK.’nun 166/1.maddesinde;”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” denilmiştir.
HMK.’nun 166/4.maddesinde ise; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.”hükmü düzenlenmiştir.
Öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında kararlılık kazanan görüşlere göre kural olarak davalar arasında bağlantı bulunması durumunda ve davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğer davanın sonucunu etkileyeceğinin anlaşılması halinde davalar arasında fiili ve hukuki irtibatın varlığının kabulü gerekir.
Bu durumda, mahkemece; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince fiili ve hukuki irtibat nedeniyle birlikte görülmesi zorunlu olan ve dava dilekçesinde açıklanan … işlerine yönelik açılan davada, dava dosyasının … işleri yönünden tefrik edilmesi doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; usule aykırı olarak itirazın iptali davasının ayrılmasına karar verilmiş olması nedeniyle, (diğer hususlar incelenmeksizin) taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,5 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-) Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 24/12/2020 tarih, 2020/638 E., 2020/857 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde ilgililere iadesine,
4-)Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a, maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 01/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.