Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/1786 E. 2022/1399 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1786 – 2022/1399
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1786
KARAR NO : 2022/1399

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2021
NUMARASI : 2021/68 E. 2021/380 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/11/2022

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, kaçak su kullandığı tespit edilen davalı hakkında tutanak tutulduğunu, tahakkuk ettirilen 46.256,42 TL borcun ödenmemesi nedeniyle Ankara 33. İcra Müdürlüğünün 2018/228752 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, vaki itirazın iptali takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının ticaretle uğraştığını tacir sıfatının olduğunu, bu nedenle davanın ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini, bu nedenle görevsizlik ve yetkisizlik itirazlarının olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin yapılmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın Usulden Reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacı kurum tarafından tutulan tutanağın davalı şahıs adına olduğunu, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemeleri değil Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, dosyanın görevsizlik ile geldiğini, usul ekonomisi gereğince arabuluculuk tutanağının sunulması için ek süre verilmesi gerektiğini, dava şartının bu şekilde tamamlanabileceğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, itirazın iptali talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davanın TTK’nın 5/A. maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A. maddesi eklenmiştir. İlgili maddeye göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır….” denilmiştir.
Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A. maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nu 8. maddesinde; “Arabulucu, tarafların her biri ile ayrı ayrı veya birlikte görüşülebilir ve iletişim kurabilir” hükmü düzenlenmiş, 17’inci maddesinde ise arabuluculuğun hangi hallerde sona ereceği düzenlenmiş olup, hükme göre; “Arabuluculuk faaliyeti şu hallerde sona erer:
a) Tarafların anlaşmaya varması.
b)Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi.
c)Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi.
ç)Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi.
d)(Değişik:12/10/2017-7036/23md.) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi”.
Maddenin ikinci fıkrasında; “Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığının bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır” denilmektedir.
Ayrıca, 06/12/2018 tarihinde kabul edilen ve 19/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23.maddesinde; “6325 sayılı Kanun’a Dördüncü Bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabulculuk” başlığıyla Beşinci Bölüm ve aşağıdaki madde eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“Dava Şartı Olarak arabuluculuk ” 18/A.maddesinin 7.bendinde; “Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya büro tarafından verilir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da yapabilir. Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar.” ve 10.bendinde; “Arabulucu; taraflara ulaşılamaması veya taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması ya da tarafların anlaşması yahut tarafların anlaşamaması hâllerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhâl arabuluculuk bürosuna bildirir.” hükümleri düzenlenmiştir.
02.06.2018 RG tarihli, 30439 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin dava şartı arabuluculuk ile ilgili 25 inci maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“(6) Tarafların uyuşmazlık konusunda anlaşmaları veya kısmen anlaşmaları hâlinde süreç anlaşma son tutanağı ile sonuçlandırılır. Bunların haricindeki her durumda taraflar anlaşmamış sayılır ve anlaşmama son tutanağı düzenlenir.
(7) Tarafların arabuluculuk sürecinde ileri sürülen taleplerden bir kısmı üzerinde anlaşmaya varmaları hâlinde, üzerinde anlaşma sağlanan ve sağlanamayan hususlar son tutanakta açıkça belirtilir ve ücret taraflardan aksi kararlaştırılmadıkça eşitçe alınır.
(8)Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması, yapılan görüşmeler sonucunda veya kanunda belirtilen süre içerisinde anlaşmaya varılamaması yahut varılması hallerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhal adliye arabuluculuk bürosuna bildirir.”denilmektedir.
Bu durumda, taraflar arasında görülmekte olan davanın görevsizlik kararı üzerine Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edildiği, ancak davacı tarafından dava şartlarından olan arabuluculuğa başvuru yapılmadığı ve mahkemece tamamlanması için süre verilmesine ilişkin zorunluluk bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece; davanın Usulden Reddine ilişkin hüküm kurulmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.