Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/159 E. 2023/691 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/159 – 2023/691
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/159
KARAR NO : 2023/691

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2021
NUMARASI : 2014/1327 E. – 2021/49 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : T
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 14/04/2023

Mahkemece verilen karara karşı taraf ve ihbar olunan … vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin …’tan elektrik enerjisi temin ettiğini ve bu çerçevede sözleşme imzaladığını, …’ın 21.11.2012 tarihinde davalı … ile birleştiğini ve bu kapsamda 2006 eylül-2010 aralık döneminde davacı şirketin elektrik faturalarında fazladan PSH bedeli tahsilatı yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı ile birleşen …’ın davacı şirketten başka bir dava ile talep edilen 2008 yılı Mart dönemi hariç olmak üzere 2006 Eylül- 2010 Aralık dönemlerinde fazladan tahsil ettiği KDV dahil 251.373,50 TL tutarındaki PSHB(Perakende Satış Hizmet Bedeli)nin ödeme tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV’si ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının faturalara itiraz etmediği gibi ihtirazi kayıt koymadan ödeme yaptığını, kesinleşen faturalar sebebi ile ödemelerin davacıya iadesinin hukuken mümkün olmadığını, EPDK Kurul kararları ile onaylı tarifelerin dağıtım şirketlerince uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, 24.08.2006 tarihli ve 875 kurul kararları ile onaylı 20 Dağıtım Şirketi için Gelir Gereksinimi Hesaplanması ve Tarife Metodolojisinin Geçiş Dönemi Tarife Uygulamaları başlıklı II. Bölümün 2.maddesinin (B) bendinde yer alan hükmün iptal edilmiş olmasının 01.09.2006-31.12.2010 tarihleri arasını kapsayan döneme ilişkin perakende satış hizmeti kapsamındaki gelir gereksinimlerini içeren her dağıtım şirketine özgü Kurul Kararının da iptal edilmiş olduğu sonucunu doğurmayacağını davacının serbest tüketici limitine geçmesine rağmen serbest tüketici olma hakkını kullanmadığını, ikili anlaşma yoluyla tedarikçisini seçmediğini, davada temerrüdün söz konusu olmadığını, dava tarihinden önce davalı kurumun temerrüde düşürülmediğini, bu durumda faizin ancak dava tarihi itibariyle talep edilebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 20/01/2021 tarih, 2014/1327 E., 2021/49 K. sayılı kararı ile talep miktarı dikkate alınarak davanın kabulüne, 251.373,50-TL’sinin dava tarihi olan 08/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, faizin türü ve başlangıç tarihlerinin kabulünün mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği, “ 251.373,50-TL’sinin dava tarihi olan 08/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklindeki kısma; ödeme tarihinden itibaren gecikme zammı uygulanması gerektiğini, sonuç olarak taraflar arasında imzalanan sistem kullanım anlaşması çerçevesinde ve Elektrik Piyasası İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğin 15.maddesinin 3.fıkrasına göre dağıtım şirketinin açık hatası nedeni ile davacı şirketten fazladan yansıtılan ve mükerrer olarak tahsil edilen bedellere ödeme tarihlerinden itibaren gecikme zammının uygulanması gerektiğinin açık olduğunu, işlemiş ve işleyecek faize KDV işletilmesi yönündeki talebe ilişkin karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın “251.373,50-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre işleyecek gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV’si ile birlikte” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, öncelikle dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yürürlüğe giren 6719 sayılı yasadaki ilgili düzenlemeler gereği davanın reddini talep ettiklerini, davanın zaman aşımı yönünden reddinin gerektiğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, davalı şirketin sadece EPDK kararlarını uyguladığını, bilirkişi ikinci ek raporunu kabul etmediklerini, düzenleyici bir işlemin iptal edilmesi halinde iptal edilen düzenleyici işleme dayanılarak, iptalden önce tesis edilmiş olan bireysel işlemlerin düzenleyici işlemin iptalinden etkilenmeyeceğini, bunun idari yargı kararlarının geriye yürürlüğünün istisnasını oluşturduğunu, burada iptal kararının geçmişe yönelik uygulanmasının fiili imkansızlığının yanı sıra hukuki imkansızlığının da bulunduğunu, bilirkişi ek raporundaki davacının serbest tüketici olduğu ve PSH bedellerini talep etme hakkı bulunduğu şeklindeki tespitin kabulünün mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere bir an için davacının alacak talebinde bulunabileceği düşünülse dahi sabit sayaç okuma bedelinin mahsup edilmesi ve kalan miktar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, davada temerrüdün mevcut olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde, davanın 5 yıllık zaman aşımı süresinde açılmadığını, ihbar olunanın işletme hakkını devraldığı 01/01/2011 tarihinden önce ve perakende hizmetinin ayrıldığı 31/12/2012 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, perakende satış hizmet bedelinin iadesi talebinin 6719 S.Y. ile elektrik piyasası kanununa eklenen maddeye aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın usulden veya esastan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada, elektrik abonesi olan davacı şirketten fazladan tahsil edilen PSH bedelinin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
1-İhbar olunan vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
Davalı yanında müdahil olmayan ve aleyhine hüküm kurulmayan ihbar olunanın kararı istinaf hakkı olmadığından, ihbar olunan vekilinin istinaf talebinin reddine,
2-Davacı ile davalı vekillerinin istinaf başvuruları yönünden;
Taraflar arasında elektrik abone sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Danıştay 13. Dairesinin 06.04.2011 tarih ve 2008/2695 Esas ve 2011/1365 Karar sayılı kararıyla, 5496 sayılı Elektrik Piyasası kanununda Değişiklik Yapılmasına dair kanun ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası kanuna eklenen geçici 9. madde uyarınca EPDK tarafından verilen 875 sayılı Kurul kararının ekinde yer alan 20 dağıtım şirketi için Gelir Gereksinimi Hesaplanması ve Tarife Metodolojisinin Perakende Satış Tarifesinin geçiş döneminde uygulanmasına ilişkin II.Bölümünün B bendi olan; “Sayaç okuma ve faturalandırma hizmetlerine ilişkin maliyetlerin abone grubuna ve tüketilen enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı ve bu nedenle abone başına sabit bir ücret uygulanması gerektiğinin ortada olduğu, kaldı ki buna ilişkin maliyetlerin metodolojinin 1. bölümünde abone başına sabit bir ücret olarak belirlendiğinin açık şekilde ifade edildiği” belirtilmek suretiyle iptal edilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise Danıştay 13. Dairesinin 06.04.2011 tarih ve 2008/2695 E. ve 2011/1365 K. sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine 24.05.2012 tarih ve 2011/1901 E. – 2012/798 K. sayılı kararı ile “davacı şirketin ürettiği elektriği serbest tüketicilere sattığı ve perakende satış hizmet tarifesinin Kwh üzerinden alınmasına ilişkin kuralın “Serbest tüketiciler” yönünden hukuka aykırı olduğu iddiasında bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda davacının dava konusu işlemlerin iptali isteminin “Serbest tüketiciler”e yönelik olduğu dikkate alındığından, Daire kararının da “Serbest tüketiciler”le sınırlı olarak uygulanacağı belirtilerek onanmıştır.
Mahkemece görüşüne başvurulan elektrik yüksek mühendisi, mali müşavir ve hesap bilirkişileri 05/05/2020 tarihli raporlarında, “davacının 2006-Eylül/2006-Aralık arası dönemlerde yaptığı tüketim miktarları için EPDK’nın 875 sayılı Kurul Kararı eki tablolardan ve davacının abone gurubuna tekabül eden PSH birim fiyatı (0,00214 TL/kWh) dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu; 10000214751 nolu abone için KDV hariç 13.208,66 TL, 10000202071 nolu abone için KDV hariç 7.251,97 TL olmak üzere toplam KDV hariç 20.460,63 TL PSH bedeli hesaplandığını, davacının dava konusu 124 adet faturasının tamamında (Mart-2008 dönemine ait 37 ve 38 nolu faturalar hariç olmak üzere toplam 122 adet fatura) EPDK’nın 3612 sayılı Kurul kararında belirtilen sabit PSH bedelinin 4,16 TL olarak dikkate alınması sonucuna göre; davacının serbest tüketici olduğu dönemde yürürlükteki tarifelere göre, 2006-Eylül/2010-Aralık dönemlerinde kendisinden tahsil edilen PSH bedelleri, Mart/2008 dönemindeki iki adet fatura hariç, KDV dahil toplam 255.334,01 TL olduğunu, dava tarihi olan 08.12.2014’e kadar işleyen Gecikme zammı bedelinin KDV Dahil 310.274,72 TL olarak hesaplandığını” belirtmişlerdir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
A)1-İhbar olunan vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2- İhbar olunan tarafça yatırılan peşin istinaf karar ve ilam harcının, istek halinde ihbar olunan tarafa iadesine,
B)1-Davacı ile davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 17.171,32 TL harçtan davalı tarafından yatırılan 4.292,83 TL nin mahsubu ile bakiye 12.878,49 TL nispi karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 12/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.