Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/988 E. 2021/1083 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2021
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 07/10/2021

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının yapmış olduğu trafik kazası sonrasında aracını 28/08/2020 tarihinde tamir için davalı şirkete teslim ettiğini, tamir işlemlerinin tamamlanmasının ardından davalı servis çalışanları tarafından test sürüşü sırasında aracın şanzımanının kilitlendiğini, ancak davalı tarafça davacıya şanzıman arızasının kazadan kaynaklı meydana geldiğinin bildirilerek davacıdan 43.000,00 TL tutarında ödeme yapılmasının istendiğini, şanzımanın davalı servis hatası sebebiyle arızalandığını, davalı şirketin kendi kusuru sebebiyle verdiği hasarı tamir etmeyeceğini beyan etmesi üzerine davacının aracını tamir için başka bir servise götürdüğünü ve 46.620,18 TL tamir masrafında bulunduğunu belirterek, 46.620,18 TL tamirat bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafından Ankara 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında yapılan bilirkişi tespitinin davada delil olarak kullanılmasının usule aykırı olduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın ayıplı hizmet iddiasına dayalı olarak açılan tazminat davası olduğu, davacının gerçek kişi olup, davaya konu aracın da hususi nitelikte bulunduğu dikkate alındığında davacının tüketici olarak kabul edildiği ve gerçekleşen somut olayda 6502 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna gidilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılarak uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, araç tamiri (eser) sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini talep edilmektedir.
6102 sayılı TTK’nun 4.maddesine göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede altı bent halinde sayılan davalar, ticari dava sayılır.
Taraflardan biri, tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Zira, TTK’nun kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 sayılı Kanun’un 2.maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı TTK’undan ve 6102 sayılı TTK’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Yasa’nın 73.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir.
Dosya kapsamından, davacıya ait dava konusu …. plaka sayılı aracın “hususi” araç olması nedeniyle ve ihtilafın araç tamiri (eser) sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığına göre, davacının 6502 sayılı kanun kapsamında tüketici olduğu tartışmasızdır. Bu durumda,davacının tacir olmayıp, 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici olduğunun belirlenmiş olması karşısında, mahkemece; görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nun 353/1/b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-)İstinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından davalıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-)İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına,
4-)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.