Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/987 E. 2021/1319 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2021
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 15/11/2021
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirket tarafından ayrı hat çekmek suretiyle 4 yıl 5 ay 3 gün kaçak su kullandığının tespit edildiğini, yapılan hesaplamada davacının 679.375,94 TL kaçak su kullanımına ilişkin borcunun bulunduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 25.000,00 TL’nın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının spor ve eğitim faaliyetleri işini yaptığını, davacı idare tarafından kaçak su kullanımıyla ilgisi olmayan bir uygulamaya gidilerek davalıya ait havuzdan ve kuyu suyundan analiz için numune alındığını, farklı bir zamanda ise tesisin fotoğraflarının çekildiğini, ceza ihbarnamesinin usulsüz olduğunu, düzenlenen tutanağın usulüne uygun olmadığını, yapılan faaliyetler çerçevesinde ayrı ayrı sayaçlar ve abonelikler ile kuyu suyu ve şebeke suyu kullanıldığını, genel olarak kuyu suyunun kullanıldığını, …..tarihindeki analiz raporunda depolarda kullanılan suyun kuyu suyu olduğunun tespit edildiğini, havuz suyunda kuyu suyu kullanılmadığını, havuz suyunda da sürekli doldur boşalt işleminin yapılmadığını, her ay şebeke suyu bedelinin ödendiğini, varsayım ile kaçak su kullanıldığına dair tutanak tutulduğunu, davalının sonradan haberdar olduğunu, idarece mühürleme ve sayaç sökme işlemi yapıldığından zarara uğranıldığını, idarece yapılan denetimlerde herhangi bir kaçak boru hattı, kayıtsız bir saat bulundurma, saat yavaşlatma veya herhangi bir yapının bulunmadığının belirlendiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kaçak su kullanımı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalının depodan çektiği ayrı bir hat ile sayaçtan geçmeden kaçak olarak su kullandığının tespit edildiğini, 03/01/2020 tarihli kaçak su tutanağının tutulduğunu, subjektif değerlendirme içeren bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, mahkemenin rapora dayanarak hatalı karar verdiğini, davalının kaçak su kullanımına ilişkin delilleri yok ettiğini, maddi vakıayı ortadan kaldıracak geçersiz kılacak somut bir nedenin gösterilmediğini, maddi vakıanın gerçekleştiği tarihte düzenlenen tutanakla sabit olduğunu, bilirkişinin 04/03/2021 tarihinde inceleme yaptığını, kaçak tutanağının ise 03/01/2020’de düzenlendiğini, fotoğrafların mevcut olduğunu, tutanak mümzilerinin dinlenmediğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL kaçak su bedelinin tahsili talep edilmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Dosya kapsamından, davalı şirketin su aboneliğinin bulunduğu, 03/01/2020 tarihli “Kaçak Su Kullanma Tutanağı”nda “Mevcut bulunan depodan hortumla ayrı hat çekerek, sayaçtan geçmeden kaçak su kullandığı tespit edildi” şeklinde açıklamanın bulunduğu, davacı tarafından davalı şirket aleyhine 679.375,94 TL kaçak su tahakkuk fişinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi Makina Yüksek Mühendisi tarafından düzenlenen 19/03/2021 tarihli asıl ve 01/06/2021 tarihli ek raporlarda; ” Davalı şirketin spor merkezi ve havuz olarak işlettiği işyerinde, kaçak su kullanımını sağlayan tesisatın bulunmadığı, davalının kaçak su borcunun bulunmadığı” açıklanmıştır.
Bilirkişi raporunun, ihtilafı giderici, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece; konusunda uzman bilirkişi heyet (birinin hukukçu olması sağlanarak) raporu alınarak, davalı şirkete ait işletmede abonenin şebeke suyu ihtiyacının ne kadar olduğu, fiilen çalışanlar ve müşteri kapasitesi dikkate alınarak kullanılan su miktarı, kaçak su kullanımının (hortumla ayrı hat çekmek suretiyle) oluşup oluşmadığı, toplam 216 m³ hacmi bulunan havuzda şebeke suyunun kullanılıp kullanılmadığı, davacı idare tarafından sunulan fotoğrafların, davalı hakkında tutulan kaçak su tutanağının incelenmesi suretiyle ihtilafı çözücü, denetime elverişli rapor alınarak ve tutanak düzenleyen kişiler dinlenerek yapılacak yargılama neticesinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; dava konusu ihtilafı çözücü nitelikte bilirkişi incelemesi yapılmadan, gerekli deliller toplanmadan, yeterli inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 29/06/2021 tarih, …..sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-) Davacı tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a- maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.