Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/907 E. 2021/957 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 01/10/2021

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait….plakalı aracın dava dışı üçüncü kişiler tarafından davacı adına düzenlenen sahte sürücü belgesi ile Ankara 29. Noterliğinin 27/10/2014 tarihli ve … yevmiye numaralı satış sözleşmesi uyarınca davacının bilgi ve iradesi olmaksızın satıldığını, davacının 25.000,00 TL zarara uğradığını, davacının uğradığı bu zarardan satışın yapıldığı tarihte noter vekili sıfatı ile işlemleri gerçekleştiren davalı …., Noterlik Kanunun 162. maddesi uyarınca sorumlu olduğunu, noterlere ve personele terettüp edecek hukuki sorumluluğa ilişkin olarak Hukuki Sorumluluk Fonu oluşturan ve işletilmesi ile yükümlü bulunan…..ve de sigorta şirketinin bu uğranılan zarardan sorumlu olduğunu belirterek, şimdilik 25.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 26/11/2020 tarih, …. sayılı kararı ile davacının gerçek kişi olduğu, bir kısım davalıların tacir olmadığı, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, bu durumda davanın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile davanın görev nedeniyle HMK’nun 114. ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme tarafından deliller toplanmaksızın ve taraflara tebligat dahi yapılmaksızın dosya üzerinden karar verildiğini, davalılardan ilgili noterlik için mesleki sorumluluk sigortası düzenleyen … Türk Sigorta Şirketinin tacir olduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun TTK uyarınca mutlak ticari işlerden sayılan mesleki sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklandığını, diğer davalıların tacir sıfatına haiz olup olmadığının bir öneminin bulunmadığını, bütün taraflar yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece uyuşmazlığın çözülmesi gerektiğini, dava dilekçesindeki delillerin değerlendirilmediğini, davacının satış işlemine konu aracı kiralama faaliyetleri kapsamında kullandığını, sahte sürücü belgesi ile aracı satan 3.kişinin de aracı kiralama sözleşmesi kapsamında teslim aldığını, mahkemece salt davacının gerçek kişi olduğu gerekçesi ile dosya üzerinden görev yönünden ret kararı verildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada sahte belge ile araç satışından kaynaklanan zararın davalı noter vekili ve diğer davalılardan tahsili talep edilmektedir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde, sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş; aynı Kanunun 4/1-a maddesinde, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTK’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. TTK’nın 5. maddesi ise aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemelerinin, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden noterin hukuki sorumluluğundan kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkin olarak, noter vekili olan davalı ile sigorta şirketine karşı birlikte açılmıştır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de; dava, gerçek kişiler ile birlikte sigorta şirketine karşı da açılmıştır. Davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuştur. TTK’nın 4/1-(a) ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesi görevli bulunmaktadır.
Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da taleplerden birisi yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; söz konusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında “Yargılama usûlüne” ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece yargılama yaparak uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Bu husus, hukukun öngörülebilir olmasının, usûl ekonomisinin ve davaların makul süre içinde bitirilmesi yükümlülüğünün de gereğidir.
O halde, gerek davalı noter vekilinin ve gerekse de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu aynı maddî olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunludur. Bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan asliye ticaret mahkemesince çözüme kavuşturulması gerekir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; işin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-) Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 26/11/2020 tarih, …. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-)Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.