Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/807 E. 2022/1572 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/807
KARAR NO : 2022/1572

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2021
NUMARASI : 2015/182 E.- 2021/182 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 22/12/2022

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan GSM Abonelik Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, takibe vaki haksız itirazın iptali ile davacı lehine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi vermemiş, davalı vekili ön inceleme duruşmasında taraflar arasında sözleşme ilişkisi olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kabulüne, Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5742 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden %20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf talebinde, davanın dayanağı olan abonelik sözleşmesinin davalı şirketin yetkilisi tarafından imzalanmadığını, bu hususun mahkemeye bildirildiği halde yeterince araştırılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davalının takip konusu borçtan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5742 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine fatura alacağına istinaden 2.372,25 TL asıl alacak, 5.929,03 faizsiz asıl alacak, 104,76 TL faiz ve 0,60 masraf olmak üzere toplam 8.406,64 TL miktarlı icra takibi başlattığı, takibin, davalının itirazı üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan 18/12/2018 tarihli uzman bilirkişi raporunda; “Tetkike konu … İletişim tarafından … adına düzenlenmiş hat alım sözleşmesi aslı üzerinde atılı bulunan … içerikli kaşe üzerinde atılı bulunan imzaların … elinden çıktığı kanaaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Dosya arasında bulunan 20/06/2011 ve 24/12/2014 tarihli imza sirkülerinden davalı … …. Şti.’nin şirket müdürü ve yetkilisinin … olduğu anlaşılmıştır.
30/12/2019 tarihli hesap bilirkişi raporunda ise özetle; “…. Şti. ile … …. Şti. arasında 31/05/2013 tarihinde imzalanmış olan … Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi kapsamında davalıya… numaralı aboneliğin tahsis edilmiş olduğu, taraflar arasında imzalanmış sözleşme uyarınca davacı şirketin Ekim 2013- Ocak 2014 tarihleri arası tahakkuk eden fâturalardan kaynaklanan borçların ödememiş olduğu, bu nedenle davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği, davacının takibe konu ettiği 5.929,03 TL alacağına (davacı talebine bağlı olarak faiz tahakkuk ettirilmemesi gerekeceği) davacının Ekim 2013 ayı alacağı 906,25 TL’ye 22/11/2013 tarihinden itibaren, Kasım 2013 ayı alacağı 365,23 TL’ye 23/12/2013 tarihinden itibaren, Aralık 2013 ayı alacağı 164,51 TL’ye 22/01/2014 tarihinden itibaren, Ocak 2014 ayı fatura alacağı 935,26 TL’ye 24/02/2014 tarihinden itibaren … tarafından belirlenmiş olan aylık faiz oranı üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesi gerekeceği kanısına varılmış olmakla birlikte, davacı vekili dava dilekçesinde asıl alacak tutarı 2.372,25 TL’ye 19/03/2014 tarihinden itibaren faiz talep etmiş olması nedeniyle bu tutara … tarafından belirlenmiş aylık faiz oranlan üzerinden faiz tahakkuk etmesi gerekeceği, davacının kötüniyet tazminatı talebinin mahkemenin takdirinde olduğu” bildirilmiştir.
Raporların; denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca, dava konusu alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle likit olduğu ve İİK’nun 67. maddesinde düzenlenen koşullar oluştuğundan, mahkemece; davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporları ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1/b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355.md hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1/b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 574,26 TL harçtan peşin alınan 143,57 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 430,68 TL harcın tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.