Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/794 E. 2021/1332 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2017
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 18/11/2021
Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının yetkilisi olduğu dava dışı ….. alacaklarının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, borçlu şirketin davalıya ait araç bakım ve tamirini yapması nedeniyle davalıdan alacaklarının olduğunu, İİK.’nun 89/1.maddesi gereğince davalıya gönderilen haciz ihbarnamesine verilen cevapta borçlu şirketin hakedişi üzerinde başkaca hacizler olduğunu, davacının ise alacaklılar arasında 3.sırada olduğunu bildirdiklerini, davacının alacağının bir kısmının ödendiğini, ancak ……. kasıtlı ve kötüniyetli olarak haciz dosyalarına para ödenmemesi için tamiri yapılmasına rağmen gönderilmeyen faturalar olduğunun tespit edildiğini ve davalıya sunulmayan faturaların Ankara 20. İcra Müdürlüğünün …..sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini ve oldukça yüklü bedel alacağının olduğunun tespit edildiğini belirterek, icra takip borçlusu dava dışı şirketin davalı kuruma vermiş olduğu hizmet karşılığı düzenlenen faturalarının tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL’nın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı ile …… arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davalının … marka otobüslerinin tamir ve bakım işlerini …. A.Ş’ye yaptırılması hususunda anlaşma yapıldığını, ilgili firmanın davalı tarafından gönderilen hasarlı otobüsleri … Ankara yedek parça ve yetkili servisi olan … ……bakım ve tamiratını yaptırdığını, davalının araçlarının kasko sigortası kapsamında … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, ve sigorta şirketi ile anlaşmalı olan … … San.ve Tic.Ltd.Şti. servis kapsamında tamirhane sistemi tesis edildiğini ve durumun davalıya bildirildiğini, … … San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından yapılan araçların eksper marifeti ile belirlenmiş hasar tazminat bedelleri, şirket tarafından davalıya sunulan teslim, temlik ve ibra belgesinin davalı tarafından kaşelenip imzalanması ve diğer belgelerle birlikte sigorta şirketine sunulması durumunda … … San.ve Tic.Ltd.Şti.’ne ödeme yapılacağının bildirildiğini, 2008 yılı Aralık ayına kadar ……. tarafından araçların tamir ve bakım işlemlerinin yapıldığını, daha sonra şirketin faaliyetlerine son verilerek kapandığını ve davalı araçlarının sahası içinde bırakarak davalıyı zarara uğrattığını, ayrıca faaliyetine son verdiği zamana kadar edimlerini tam olarak gereği gibi yerine getirmediğini, şirketin davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının alacaklılar listesinde 3.sırada olduğunu ve davalının borcu doğrultusunda ilk iki sırada bulananlara ve 3.sırada bulunan …’e kısmi ödemenin yapıldığını ve davalının şirkete başkaca borcunun kalmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, davacının davalıdan 37.512,48 TL alacağının olduğu, taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL’nın tahsili gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davayı 10.000,00 TL değeri üzerinden açtığını, yapılan yargılama sonucunda bilirkişi raporuyla alacaklarının 54.319,99 TL olarak belirlenmesi üzerine 09.01.2015 tarihli dilekçe ile 10.000,00 TL üzerinden açılan davanın 54.319,99 TL olarak kabul edilmesi için ıslah dilekçesi sunduğunu, 20.02.2017 tarihinde yine dilekçe sunarak davanın 54.319,99 TL üzerinden kabulünü talep ettiğini ve 28.06.2017 tarihli dilekçe ile yine davanın 54.319,99 TL olarak kabulüne karar verilmesini istediğini, sunulan her üç dilekçe de 10.000,00 TL olarak açılan davanın değerini artırarak davanın 54.319,99 TL üzerinden kabulünün talep etmesine rağmen mahkemece bu hususun gözetilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, dava değerinin artırılması yönündeki taraf beyanının ıslah niteliğinde olduğunu, harç yatırılmamış olmasının ıslaha engel olmadığını, mahkemece harç yatırılması için tarafına süre verilmesi gerektiğini ve kabule göre de hükmedilen faiz tarihinin hatalı olup fatura tarihinden faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının şirketten alacağının olmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ve davacının taraf ehliyetinin olmadığını beyan ederek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Davada, icra takip borçlusu şirketin ( … … San.ve Tic.Ltd.Şti.) davalı kuruma vermiş olduğu hizmet karşılığı tahakkuk edilmeyen faturalarının tespiti ile 10.000,00 TL’nın davalıdan tahsili talep edilmektedir.
6100 sayılı HMK’nun 176 vd. maddelerinde ıslah düzenlenmiştir. HMK’nın 176.maddesinde “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.”, 177.maddede; “Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.” 178.maddesinde ise; ” Islah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hâkimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aksi hâlde, ıslah yapılmamış sayılır. Karşı tarafın zararının kesin olarak tespit edilmesinden sonra, mahkeme veznesine yatırılan miktar eksikse tamamlattırılır, fazla ise iade edilir.” HMK’nın 179.maddesinde de; “Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur. Ancak ikrar, tanık ifadeleri, bilirkişi rapor ve beyanları, keşif ve isticvap tutanakları, yerine getirilmiş olan veya henüz yerine getirilmemiş olmakla beraber, karşı tarafın yerine getireceğini ıslahtan önce bildirmiş olması koşuluyla, yeminin teklifi, reddi veya iadesi ıslah ile geçersiz kılınamaz. Şu kadar ki, ıslahtan sonra yapılacak tahkikat sonucuna göre, bu işlemlerin göz önünde tutulması gerekmiyorsa, bunlar da yapılmamış sayılır” düzenlemeleri yapılmıştır.
Islah, karşı tarafın iznine ve hakimin onayına bağlı olmaksızın, bir tarafın usule ilişkin olarak yaptığı işlemleri, gerekli giderleri vermek koşuluyla, yasada belirtilen süre içerisinde yöntemine uygun olarak tamamen veya kısmen düzeltilmesini sağlayan hukuksal çaredir.
Islah, yeni bir dava ya da bir kanun yolu olmayıp, kendine özgü hukuksal bir yol, yenilik doğuran bir haktır.
Islah, yargılama sürecinde ancak bir kez başvurabilen istisnai bir yoldur. Bu nedenle her hatanın düzeltilmesi için ıslaha başvurulması gerekmez. Islaha son çare olarak iddianın ve savunmanın genişletilmesi durumlarında başvurulmalı ve basit hata ve karışıklık yaratan ifadeler için öncelikle 6100 sayılı HMK’ nun 31. ve 183. maddelerinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi yada tashih gibi kurumlara başvurulmalıdır.
Yukarıda yapılan yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında dosya incelendiğinde; davacı vekili tarafından Uyap üzerinden gönderilen 20/02/2017 ve 28/06/2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçeleri ile birlikte “Daha önceki tüm raporlarda itiraz ettiğimiz gibi bilirkişi heyeti tarafından rapor içeriğinde 6 fatura (16.807,51 TL), raporun sonuç kısmında 5 fatura (8.792,64 TL) olarak çelişkili belirttiği davalı kurum kayıtlarında olmadığı iddia edilen ama hizmetin verildiği dosya içeriğinden belli olan işbu 6 fatura bedeli olan 16.807,51 TL ve tüm raporlarda bizzat hizmetin verilip ödemesinin yapılmadığı tespit edilen 37.512,48 TL olmak üzere toplam 54.319,99 TL nin davalı kurum tarafından ödenmemiş hizmet bedeli olarak kabulü ile davamızın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmesini arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacı vekilinin 20.02.2017 ve 28.06.2017 tarihinde aynı yönde beyanda bulunarak davanın 54.319,99 TL üzerinden kabulünü talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının dilekçeler içeriğinden anlaşıldığı üzere talebini artırdığı, ancak artırılan miktar karşılığında harç yatırmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; davacı tarafa sunmuş olduğu dilekçeler dikkate alınarak talep edilen miktar karşılığı harç yatırması için süre verilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının dava değerini artırdığına ilişkin yazılı beyanları dikkate alınmadan, davanın 10.000,00 TL üzerinden kabulüne ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Belirtilen nedenlerle, mahkemece; davacı tarafından sunulan 20/02/2017 ve 28/06/2017 tarihli dilekçeler dikkate alınmadan dava dilekçesi ile talep edilen 10.000,00 TL üzerinden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,6 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/11/2017 tarih,… sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-)Taraflarca yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a- maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.