Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/779 E. 2023/287 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/779 – 2023/287
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/779
KARAR NO : 2023/287

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2021
NUMARASI : 2018/261E., 2021/169 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ

DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI/KARŞI DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 22/02/2023

Mahkemece verilen karara karşı davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında akdedilen 02/12/2016 tarihli sözleşme gereği davalı şirketin merkez ve şubelerinin elektrik enerjisi ihtiyacının davacı şirket tarafından karşılandığını, sözleşmenin başlangıç tarihinin 01/01/2017 olup bir yıl süreli olduğunu, Bursa 24. Noterliği’nin 27/09/2017 tarihli ihtarnamesi ile sözleşme süresinin sonunda aktin sona ereceği ve enerji temininin sağlanmayacağının davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirketçe toplamda 418.094,48 TL tüketim fatura bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirketçe takibin dayanağı fatura içeriklerine ve sözleşmedeki imzaya itiraz edilmediğini, ancak sözleşmede yer alan ceza-i şart hükümleri çerçevesinde tazminat hakları olduğu bu nedenle de söz konusu tazminat haklarına mahsuben fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle takibe itiraz edildiğinin bildirildiğini, ortada ceza-i şart tazminatını gerektiren bir durumun bulunmadığını belirterek, davalının Gölbaşı İcra Müdürlüğü’nün 2018/295 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın dava konusu yapılan 418.094.48 TL alacak aslı bakımından iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine ve davalı aleyhinde % 20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı şirketin ülke genelindeki tesislerinin elektrik ihtiyacının davacı şirket ile imzalanan 02/12/2016 tarihli sözleşme ile EPDK tarifesi üzerinden % 19,62 indirimli şekilde davacı şirket tarafından karşılandığını, 1 yıl süreli sözleşmede, davalı şirkete sözleşme süresini uzatma hakkı tanıyan hükümlere yer verildiğini ve bu kapsamda sözleşmenin uzatıldığının Ankara 16. Noterliği’nin 01/12/2017 tarihli ve… sayılı ihtarnamesi ile davacı şirkete bildirildiği halde davacı şirketin 31/01/2018 tarihinden itibaren yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmedeki ceza-i şart hükümlerinin uygulanabilir hale geldiğini, ceza-i şart bedelinin davacı şirketin hakedişlerinden ve sözleşmenin başlangıcı esnasında alınan teminattan mahsup edileceğinin davacı şirkete bildirildiğini belirterek, sözleşme hükümlerine aykırı haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/287 E. sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde davacı vekili, asıl dava dilekçesindeki hususları belirterek, davalı tarafça tüketilen Aralık 2017 dönemine ait 451.018,86 TL tüketim bedelinin tahsili için başlatılan Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2018/276 E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/287 E. sayılı dosyasındaki cevap dilekçesinde davalı vekili, asıl davaya cevap dilekçesindeki hususları yineleyerek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/512 E. sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde davacı/karşı davalı vekili, davalı şirkete verilen 100.000,00 TL bedelli teminat mektubunun paraya çevrilerek davalıya ödenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, 100.000,00 TL teminat mektubu bedelinin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/512 E. sayılı dosyasındaki cevap dilekçesinde davalı/karşı davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmede, davalı şirketin uygun görmesi halinde sözleşme süresinin bir yıl uzatılabileceğinin düzenlenmiş olduğunu ancak davacı şirketin süresi uzatılan sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ayrıca sözleşmede ceza-i şart hükümlerinin de yer aldığını ve bu kapsamda düzenlenen faturaları davacı/karşı davalının kabul etmediğini belirterek, karşı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile sözleşmeden kaynaklı 805.949,23 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, 2018/261 E. sayılı dosyadaki asıl davada davacının davasının kısmen kabulü ile Gölbaşı İcra Müdürlüğü’nün 2018/295 E. sayılı dosyasında davalı tarafından ödeme emrine yapılan itirazın 417.984,24 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 83.596,84 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/287 E. sayılı dosyasındaki davada davacının davasının kısmen kabulü ile Gölbaşı İcra Müdürlüğü’nün 2018/276 E. sayılı dosyasında davalı tarafından ödeme emrine yapılan itirazın 448.128,04 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 89.625,60 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/512 E. sayılı dosyadaki asıl davada davacının davasının kabulü ile 100.000,00 TL alacağın 02/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karşı davada davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı/birleşen davada karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacı/birleşen davada karşı davalının sözleşme hükümlerini bilerek ve isteyerek sözleşmeyi imzaladığını, bu nedenle davacı/birleşen davada karşı davalının sözleşme süresinin uzatılmasına yönelik itirazının haksız, mesnetsiz, hukuka ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak asıl ve birleşen davaların reddi ile, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/512 E. sayılı dosyasındaki sözleşmede yer alan ceza-i şart hükülerinden kaynaklanan alacağa ilişkin karşı davanın kabulü ile davacı/birleşen davada karşı davalıdan fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 805.949,23 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Asıl ve Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/287 E. sayılı birleşen davaları faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, diğer birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/512 E. sayılı davası, istirdat ve karşı dava, taraflar arasındaki sözleşmede yer alan ceza-i şart hükümlerinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Dosya kapsamından taraflar arasında 02/12/2016 tarihli elektrik enerjisi alım sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme süresinin 1 yıl olarak kararlaştırıldığı, bu haliyle sözleşmenin 01/01/2017 ile 01/01/2018 tarihleri arasındaki dönemi kapsadığı, davacı/birleşen davada karşı davalı tarafından, sözleşme süresini kapsayan dönemde, davalı/birleşen davada karşı davacıya EPDK tarifesi üzerinden % 19,62 oranında indirimli şekilde elektrik enerjisi temininin, davalı/birleşen davada karşı davacı tarafından ise temin edilen elektrik enerjisi bedelinin sözleşmede belirlenen birim fiyatı üzerinden ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmış olup, taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık taraflar arasındaki elektrik enerjisi alım sözleşmesindeki, sözleşmenin süresinin uzatılması ve ceza-i şarta ilişkin hükümlerden kaynaklanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 31/08/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; “Davacının 18/01/2018 tarihinde davalı aleyhinde Ankara/Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2018/295 E. sayılı dosyasında başlattığı icra takibine konu alacağına dayanak kıldığı raporun ilgili kısmında detayları verilen davacının davalı adına tanzim ettiği KDV dâhil toplam tutarı 418.094,51 TL olan 32 adet faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, detayları raporun ilgili kısmında sunulduğu üzere davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 417.984,24 TL alacaklı olduğu ancak, davacının huzurdaki asıl davadaki asıl alacak talebinin ise 418.094,51 TL olduğu, birleşen davaya konu, davacının 22/02/2018 tarihinde davalı aleyhinde Ankara/Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2018/276 E. sayılı dosyası kapsamında başlattığı icra takibine konu alacağına dayanak kıldığı raporun ilgili kısmında detayları verilen davacının davalı adına tanzim ettiği KDV dâhil toplam tutarı 453.486,82 TL olan 37 adet faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, detayları raporun ilgili kısmında sunulduğu üzere davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 448.128,04 TL alacaklı olduğu, davacınınbirleşen davadaki asıl alacak talebinin ise 451.018,86 TL olduğu, davacının gerek asıl davaya konu icra takip dosyası gerekse birleşen davaya konu icra takip dosyası kapsamında huzurdaki asıl davada ve birleşen davada davalıdan 869.113,37 TL asıl alacak talebinde bulunurken, davacının davalıdan 866.112,28 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, hal böyle olunca davacının hem asıl hem de birleşen dava kapsamında davalıdan (869.113,37-866.112,28-) 3.001,09 TL tutarında fazladan alacak talebinde bulunduğunun anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 01/01/2018 tarihi itibariyle sona erip ermediği, sözleşmenin … tarafından tek taraflı olarak uzatılıp uzatılmayacağı, davacının sözleşmeye aykırı davranışının olup olmadığı, sözleşmenin 18. maddesi gereğince davacının ceza-i şart alacağının doğup doğmadığı hususlarının değerlendirilmesi, hukuki niteleme ve takdirinin mahkemeye ait olduğu” açıklamalarına yer verilmiştir.
Raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 01/01/2017 ile 01/01/2018 tarihleri arasındaki dönemi kapsayacak şekilde 1 yıl süreli olarak imzalandığı, sözleşmenin 9. maddesinde her ne kadar “… tarafından uygun görülmesi halinde sözleşme süresi 1 (bir) yıl daha uzatılabilir.” hükmüne yer verilmiş ise de, “… tarafından uygun görülmesinin” emredici nitelikte değil ön şart niteliğinde bir düzenleme olup, sözleşme süresinin uzatılmasının bu ön şartın gerçekleşmiş olması halinde dahi tarafların ihtiyarında olduğu, ancak davacı/birleşen davada karşı davalının sözleşme süresinin sona erme tarihi olan 01/01/2018 tarihinden önce Bursa 24. Noterliği’nden gönderdiği 27/09/2017 tarihli ihtarname ile sözleşme süresinin sonunda aktin sona ereceği ve enerji temininin sağlanmayacağını davalı/birleşen davada karşı davacı şirkete bildirmiş olması ve bu meyanda ceza-i şartın uygulanma imkanının bulunmaması karşısında, asıl ve birleşen itirazın iptali ve istirdat davalarının haklı, birleşen istirdat davasındaki ceza-i şart hükümlerinden kaynaklanan alacağa ilişkin karşı davanın haksız olduğu anlaşıldığından, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisinde isabetsizlik görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davalı/birleşen davada karşı davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
A-Davalı/birleşen davada karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
1-Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/261 E. sayılı dosyadaki asıl davada,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 28.552,50 TL harçtan davalı/birleşen davada karşı davacı tarafça yatırılan 7.138,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 21.414,38 TL nispi karar ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
2-Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/287 E. sayılı dosyasındaki davada,
b-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 30.611,64 TL harçtan davalı/birleşen davada karşı davacı tarafça yatırılan 7.652,91 TL nin mahsubu ile bakiye 22.958,73 TL nispi karar ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/512 esas sayılı dosyadaki karşı davada,
c- Eksik alınan 120,60 TL istinaf harcının davalı/birleşen davada karşı davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.