Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/71 E. 2022/490 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2020
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 13/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 13/04/2022
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, elektrik abonesi olan akaryakıt istasyonu işleten davacı şirketin ani voltaj değişikliği nedeniyle bazı cihazlarının bozulduğunu, bir takım cihazların tamir edildiğini, bir kısmının ise yenileri ile değiştirildiğini, zarar gördüğünü, olay nedeniyle çalışamadığı için gelir kaybına uğradığını, meydana gelen zarar bedelinin davalıdan talep edilmesine rağmen zararın giderilmediğini ileri sürerek toplam 11.712,00 TL zarar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının belirttiği tarih ve adreste davalı şebekesinden kaynaklı, cihaz hasarına neden olabilecek herhangi bir şebeke arızası , kesinti, voltaj dalgalanmasına rastlanılmadığını, davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini ve talebin haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:
Mahkemece, davacı şirketin arızanın voltaj dalgalanmasından dolayı meydana geldiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalının sorumluluğunun kusursuz (objektif) sorumluluk olduğunu, kusursuz sorumluluğun yasalarda düzenlendiğini, TBK.’nun 69-71.maddeleri gereğince davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, davalı şirketin ani voltaj değişikliği nedeniyle cihazların zarar gördüğünü, buna dair davalının tutanağının olduğunu, 6446 sayılı Yasanın 1.maddesine göre davalının elektriğin kalitesinden ve kusurundan doğan zararlardan sorumlu olduğunu,… İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin 4. maddesi, 5/1.maddesi ve 21/1.maddelerine göre kesintisiz ve kaliteli elektrik karşılama kapasitesinden sorumlu olduğunu, teknik kalitenin unsurlarının mevzuatta tanımlandığını, olaya ilişkin gazetede haber kayıtlarının olduğunu, tanığı …’ın dinlenmediğini, ve eksik inceleme ile hukuka aykırı karar verildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, elektrik abonesi olan davacının ani voltaj dalgalanması nedeniyle meydana geldiğini iddia ettiği zararın tazmini talep edilmektedir.
Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayrıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayrıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz (G.Antalya B.Hukuku Genel Hükümler C.1.2012.İst.sh.533.535.).
Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği TBK.’nun 69. maddesi gereğince “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir.
Belirtilen yasal düzenlemeler gereğince, davalı, zararlandırıcı sonucun doğmasına yol açan bina ya da yapı eserinin yapım ve bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlardan sorumludur. Sorumluluktan kurtulmanın olumsuz koşulu ise zarar ile yapım bozukluğu ve bakım eksikliği arasındaki nedensellik bağının kesilmiş olmasıdır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ” Davaya konu hasarın davalıya ait ve işletilen dağıtım şebekesinden kaynaklanan aşırı gerilim dalgalanmalarına bağlı çıktığına dair bir bulgu olmadığını, hasarın davacının işyerinde yeterli koruma tedbirlerini almamasına bağlı olarak iç tesisattan kaynaklanan gerilim dalgalanması nedenleriyle meydana geldiği, hasarda davacının %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği” görülmüştür.
Raporun, ihtilafı çözücü, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Eksik alınan 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.