Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/67 E. 2022/674 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2020
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 06/06/2022

Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin turizm işletme teşvik belgesinin bulunduğunu, davalı kurum tarafından yapılan abone sözleşmesi ve fatura incelemelerinde, yüksek tarife üzerinden hesaplama yapıldığının tespit edildiğini, 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun 16.maddesinde; “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödeneceği” hususunda düzenleme bulunduğunu, emsal nitelikteki kararların Yargıtay tarafından onandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıdan fazladan tahsil edilen su faturası bedellerinden kaynaklanan şimdilik 1.000,00 TL alacağın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 15/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile bu talebini 512.355,77 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacı şirketten talep edilen bedellerin mevzuata uygun olduğunu, 4736 sayılı “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun”un 1. maddesi ile “Kamu kurum ve kuruluşları tarafından üretilen mal ve hizmetlerde her hangi bir indirimin yapılamayacağı” düzenlemesinin getirildiğini, bu nedenle davacının bu bedelleri ödemekle yükümlü olduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın ıslah da dikkate alınarak kabulü ile 1.000,00 TL alacağın 03/09/2019 dava tarihinden itibaren ve 511.355,77 TL’nin ise ıslah tarihi olan 15/06/2020 tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf talebinde, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, davanın idari yargının görev alanına girdiğini ve bu sebeple görev itirazında bulunduklarını, 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun 16. maddesi gereği turizm teşvik belgesi bulunan işletmelerin indirimli tarifeden yararlanacaklarına ilişkin uygulamaya 4736 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile son verildiğini, davalı şirket tarafından ödenmesi talep edilen bedellerin mevzuata uygun olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklanan ve davacı abone tarafından fazla ödendiği iddia edilen su bedellerinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, turizm teşvik belgeli davacı işletmeye ait su tüketim bedellerinin o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden tahsil edilip edilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre de dava konusu dönemlerde su bedelinin, en düşük tarife yerine işyeri tarifesi üzerinden tahakkuk ve tahsil edilmiş olması nedeniyle, her iki tarife arasındaki fark bedellerin davalı taraftan talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21/04/2022 tarih, 2021/9170 E-2022/3934 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 ncı maddesi; “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler.” hükmünü içermektedir.
Ne var ki, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde; “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tabi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz. Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hizmetlerinde malul, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler.
24/02/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası …. Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 03/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir.” yönünde düzenleme yapılarak 31/12/2001 tarihinden itibaren Kanunda sayılan istisnalar hariç indirimli tarife uygulamalarına son verilmiş ve muafiyetler konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
Bunun üzerine, 23/05/2002 tarihli ve 24763 sayılı … Gazetede yayımlanan 12/04/2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurul Kararı ile “Elektrik abonesi bazı kişi ve kuruluşların 08/01/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf tutulması ve uygulama esaslarının düzenlenmesine ilişkin ekli Karar’ın yürürlüğe konulması” kararlaştırılmış, adı geçen Karar’ın 2 nci maddesinde, 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinden muaf tutulacak kurum ve kuruluşlar belirtilmiş, (b) bendinde ise 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 ncı maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmıştır.
Bu kapsamda daha evvel, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeden yararlanacakları kararlaştırılmış iken, 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile turizm işletmeleri hakkındaki indirimli tarife uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır.
Somut olayda davacı, 2006 yılından beri davalı şirket ile aralarında abonelik ilişkisinin bulunduğunu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu 16 ncı maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödemesi gerektiğini ileri sürerek, davalı tarafından belirtilen Kanun hükmüne aykırı şekilde yüksek tarife üzerinden fazladan tahsil edilen miktarın istirdadı talebiyle eldeki davayı açmıştır.
O halde ilk derece mahkemesince; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm teşvik belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeye yönelik muafiyeti, 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ve Bakanlar Kurulu Kararı ile de Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm teşvik belgeli yatırım ve işletmelerin sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı hususunun kararlaştırılmış olduğu gözetilerek davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, HMK 353/1-b.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin “Davanın Kabulüne,” ilişkin kararının kaldırılarak “Davanın Reddine” ilişkin YENİDEN ESAS HAKKINDA karar verilmesi gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A)-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin, 03/11/2020 tarih, 2019/469 E.- 2020/592 K. sayılı kararının kaldırılmasına,
Bu itibarla HMK.nun 353/1-b.3 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurmak gerektiğinden,
1)-Davanın REDDİNE,
2)-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 8.749,76 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 8.669,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3)-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4)-Kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 42.666,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5)-Taraflarca yatırılangider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
II-B)-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1)-İstinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuran davalıya iadesine,
2)-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı tarafından yapılan 105,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK.’nun 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere 01/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….. İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.