Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/647 E. 2021/1030 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2021
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 05/10/2021
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının … …. nolu kartından, davalı şirket tarafından 17/11/2018 tarihinde 20.000,00 TL’lik tahsilat yapıldığını, davacının yapılan tahsilatın abisi tarafından davalı şirkete olan borcunun tahsilatı olarak yapılmış olabileceğini düşündüğünü ancak sonrasında abisi ile yaptığı görüşmede davacının kartından davalıya ödeme yapılmadığını ve herhangi bir sipariş verilmediğini öğrenmesi üzerine, ihtarname düzenleyerek alacağı talep ettiğini, davalının cevabi ihtarında tahsilatına dava dışı …. …. tarafından yapıldığını beyan etmesi üzerine, kartlardan çekilen toplam 30.000,00 TL’nin iadesi için Ankara 1.As. Tic. Mah’nin ……sayılı dosyasında dava açtığını, davalının davaya vermiş olduğu cevap dilekçesinde, ihtarname içeriğinden farklı olarak 20.000,00 TL ile ilgilerinin bulunmadığını beyan ettiğini ileri sürerek, 20.000,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme tarihi olan 17/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, görev ve husumet itirazında bulunmuş, davalıya karşı açılan davanın husumetinin doğru tüzel kişiye yöneltilmemiş olduğunu belirterek, davanın öncelikle usulden, aksi kanaat hasıl olması halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun yerine getirilmediği gerekçesiyle TTK’nın 5/A maddesi ve 6325 sayılı Yasanın 18/A-2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı süresinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, alacağın tahsili için icra takibi başlattığını, itiraz üzerine durduğunu. Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın açılıp mahkeme ve esası belli olduktan sonra dilekçe ile arabuluculuk görüşme son tutanağı aslının dosyaya sunulduğunu, arabuluculuk tutanağının aslının dosyaya sunulmuş olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, davalı tarafından haksız yere tahsil edildiği iddia edilen alacağın iadesi talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede altı bent halinde sayılan davalar, ticari dava sayılır. Taraflardan biri, tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK.’nun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, re’sen incelenir.
Dosya kapsamından, davacının tacir olmadığı gibi uyuşmazlığın ticari işletmesinden de kaynaklanmadığı, davalı şirket aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağının tahsili için icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.
Bu durumda, uyuşmazlığın; çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece; görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, TTK’nın 5/A maddesi ve 6325 sayılı Yasanın 18/A-2. maddesi gereğince davanın usulden reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun (esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin) kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA karar verilmesi gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 04/03/2021 tarih….
sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacı vekilince yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde iadesine,
4-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a,3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.