Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/626 E. 2022/1447 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/626
KARAR NO : 2022/1447

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2021
NUMARASI : 2019/567 E.- 2021/84 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 12/12/2022
Mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı kurum tarafından davacı şirkete elektrik kullanım bedeli, kaçak kullanım bedeli, gecikme zammı ve KDV olmak üzere toplam 6.171,31 TL fatura bedelinin tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığını, elektrik kesileceği tehdidi ile borcun ihtirazi kayıtla Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2017/14984 E.sayılı dosyasına 9.069,23 TL’nin haricen ödendiğini, davalının itirazın iptaline ilişkin dava açmadığını, davacının kaçak elektrik kullanmadığını, iddianın davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini belirterek, ödenen 9.069,23’TL’nın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının kaçak elektrik kullanması nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davacının borcu ödeyerek icra dosyasını kapattığını, icra dosyasına yapılan itirazın davalıya tebliğ edilmediğini, suç duyurusunda bulunulmamış olmasının kaçak usulsüz elektrik kullanılıp kullanılmadığı ile ilgisinin olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:
Mahkemece,… nolu sözleşme hesabına ait enerji bedeli için davalının kaçak tüketim bedelini tahsil ettiğini, davacının kaçak elektrik enerjisi kullanıldığını davalının ispat etmesi gerektiğini, kaçak kullanım tutanaklarının usule aykırı düzenlendiğini, kaçak kullanıldığı iddia edilen dönemde sayaç alındığını ve fatura düzenlendiğini, endekslerin birbirini takip ettiği nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, yetersiz ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, ancak mahkemece gözetilmediğini, EPDK Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42/1.maddesine göre kesilen elektriğin mücbir sebep dışında açılmasının kaçak kullanımdan dolayı olduğunu, davacı şirketin 26/10/2016 öncesinde o adreste abonelik öncesinde sorumlu olduğunu, 04/12/2015 tarihinde Kaçak Elektrik Tespit Tutanağında açılan sayacın mühürlendiğinin belirtilmekte olduğunu, davacının sonradan mührü kırdığını, enerji kullandığını, … şirket ortağı payını 19/12/2012 tarihinde…’e devrettiğini, 06/09/2016 tarihinden öncesi için elektriğin davacı şirket için kullanıldığını, abonelik ise ortaklar arasında el değiştirdiğini, bu durumun davacı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, kaçak kullanılırken fatura düzenlenmesinin elektrik tüketimi anlamına geldiğini, faturanın sonra kaçak tutanağına göre düzenlendiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, kaçak kullanıldığı iddia olunan ve tahsil edilen elektrik enerji bedelinin davacıya iadesi talep edilmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “Davalı şirketin uymakla yükümlü olduğu E.P.Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26. maddesi çerçevesinde yaptığı tespitlerin doğru bulgu ve belgelere dayalı olması gerektiği, davacı tarafından sunulan kaçak tutanağında kaçak kullanımına ilişkin bir tespit ve bulgu bulunmadığı, davacının mevcut tüketim ekstresine göre 26.10.2016 tarihinden itibaren elektrik abonesi gözüktüğü, abone olarak gözüktüğü 26.10.1016 tarihi itibariyle önceden abonelik tahliyesi yapılarak sayaç endeksleri alınarak sayacın mühürlendiğine dair bir belge bulunmadığından 26.10.2016 tarihinde kaçak tutanağı düzenlenmesinin yerinde görülmediği, dava konusu 26.10.2016 tarihli kaçak tutanağının meri mevzuata aykırı olduğu, davacının dava kapsamında 18/10/2018 tarihinde ödediği 9,069,23 TL bedeli talep hakkı olacağı, faiz tarihi ve nevi ile ilgili taktirin Sayın Mahkemeye ait olduğunun” tespit edildiği görülmüştür.
Raporun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 619,52 TL harçtan peşin alınan 185,00 TL’nın mahsubu ile geriye kalan 434,52 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.