Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2021/612 E. 2022/1007 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/612
KARAR NO : 2022/1007

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI : 2020/432 E. 2020/828 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 27/09/2022

Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının … Ltd. Şti.’nin, davalının ise… Ltd. Şti.’nin ortağı ve temsilcisi olduğunu, her iki firma arasında yapılan ortak girişim ve adi ortaklık kapsamında 2010-2016 yılları arasında muhtelif iş ve ticari faaliyetlerde bulunulduğunu, 31/12/2016 tarihi itibariyle taraflar arasında yapılan bir protokol ile elde edilen gelir-gider dökümü konusunda yapılan mutabakata rağmen davalının protokolde miktarı ve vadesi belirlenmiş alacaklarını ödemediğini belirterek, alacağın tahsili amacıyla Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13036 E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davaya ve icra takibine dayanak tek delil olan protokol incelendiğinde, uyuşmazlığın dava dışı … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. arasında olduğunu, her iki tarafında ticari şirket olması ve uyuşmazlık sebebinin de ticari iş ve işlemlerden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, husumet ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, arabuluculuk başvuru şartının yerine getirilmediğini, esas bakımından ise davalı şirketin ve davalının davacı tarafa borcu bulunmadığını, temerrüt oluşmadığını, inkâr tazminatı istenemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:
Mahkemece, Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2.maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını, arabuluculuğun dava şartı olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verdiğini, 21/08/2020’de Arabuluculuk başvurusu yapıldığını eksikliğin giderildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.
Arabuluculuk, gerçek ve tüzel kişiler arasındaki hukuk uyuşmazlıklarının yargı safhasına geçilerek dava açılmadan önce çözülmesini sağlayan alternatif bir çözüm yoludur.
Kural olarak, dava açmadan önce arabulucu başvurusu ve bu şekilde de anlaşamamış olmak bir dava şartı değildir. Ancak, bazı davalar bakımından arabulucuya başvurmak zorunludur. Hangi uyuşmazlıklar bakımından arabulucu başvurusu zorunlu olduğu mevzuatta ayrıntılarıyla düzenlenmiştir. Buna göre; “6102 s. TTK uyarınca, ticari uyuşmazlıklar bakımından, 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca işçi-işveren uyuşmazlıkları bakımından, 6502 sayılı TKHK m. 73/A.maddesi uyarınca Tüketici Mahkemelerinde açılacak davalar bakımından “dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur.
Dosya kapsamından, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2020/121 E., 2020/126 K.sayılı dosyası ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verildiği, kararın 09/09/2020 tarihinde kesinleştiği ve 21/08/2020 tarihli arabuluculuk tutanağının düzenlendiği anlaşılmıştır.
21/08/2020 tarihli Arabuluculuk Tutanağı ile arabuluculuk başvurusunun yapıldığı ve anlaşmanın sağlanamadığı görülmüştür.
Bu durumda, arabuluculuk işlemlerinin yapıldığı ve dava şartlarının bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece; yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; davanın esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,4 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 26/11/2020 tarih, 2020/432 E., 2020/828 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-) Davacı tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.