Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2021
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : TARAF VEKİLLERİ
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 30/09/2021
Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında araç bakım ve onarımıyla ilgili ticari ilişkinin bulunduğunu, araç tamirinden kaynaklanan faturaların davalı tarafından ödenmemesi üzerine Ankara 20.İcra Müdürlüğü’nün ….sayılı dosyasında 22.119,68 TL asıl alacak ve 177,26 TL işlemiş faiz toplamı olan 22.296,94 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın 22.119,68 TL üzerinden iptaline ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının arabuluculuk toplantısına usulüne uygun şekilde çağrılmaması ve bu toplantının davalının gıyabında sonuçlandırılmış olması nedeni ile öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden ise taraflar arasında fatura tarihlerinden önce ticari ilişkinin kurulduğunu ve bazı araçların tamirinin yapıldığını, ancak bu hizmetlere ilişkin borcun ödendiğini, bu nedenle davacı yükleniciye herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın reddine ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, teklif işleri ile dava konusu faturaların birbirleriyle örtüşmediğini, davacı tarafından dosyaya sunulan deliller değerlendirilmeden karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise istinaf dilekçesinde, kötü niyet tazminatının reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, diğer yandan davalının arabuluculuk toplantısına usulüne uygun olarak davet edilmediği halde yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsil edilmesi ve davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Davada, taraflar arasında düzenlenen araç tamir (eser) sözleşmesinden kaynaklanan tamir bedelinin davalı iş sahibinden tahsili talep edilmektedir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında araç tamirine ilişkin cari hesap ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, tamir bedelinin davalı iş sahibi tarafından ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
HMK’nun 266.maddesi gereğince; mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.
Hükme esas alınan16/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda;”Tarafların aralarındaki ticari ilişkinin tartışmasız olduğu, uyuşmazlığın kaynağının tarafların 2018 yılında ticari kayıtlara yansımayan kayıt dışı ticari ilişkilerden kaynaklandığı, 2018 yılında davacı şirket adına servis fişleri ile hizmet verdiği, karşılığında tahsilatlarını şirket hesabından değil, şahsi hesabından tahsil ettiği halde, sonradan bu fişlere dayanarak fatura düzenlediği ve alacak için takibe başladığı,defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde, davacı ile davalı arasında alacak/borc mahsuplaşması yapılması halinde, davacının fatura düzenlemeden davalıdan KDV hariç 19.830,00 TL. mal/hizmetleri karşılığı para aldığı, davacı geçmiş dönem servis fişlerini konu ederek düzenlediği 2 adet faturada KDV hariç talep ettiği tutarın 18.746,00 TL olduğu, davalının davacının takipte talep ettiği KDV hariç tutardan 1.084,00 TL fazla ödemesinin bulunduğu, davacının düzenlediği faturaların davalı kayıtlarına konu edilmediği birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan talep edebileceği bakiye alacak tutarının olmadığıTarafların aralarındaki ticari ilişkinin tartışmasız olduğu, uyuşmazlığın kaynağının tarafların 2018 yılında ticari kayıtlara yansımayan kayıt dışı ticari ilişkilerden kaynaklandığı, 2018 yılında davacı şirket adına servis fişleri ile hizmet verdiği, karşılığında tahsilatlarını şirket hesabından değil, şahsi hesabından tahsil ettiği halde, sonradan bu fişlere dayanarak fatura düzenlediği ve alacak için takibe başladığı,defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde, davacı ile davalı arasında alacak/borc mahsuplaşması yapılması halinde, davacının fatura düzenlemeden davalıdan KDV hariç 19.830,00 TL. mal/hizmetleri karşılığı para aldığı, davacı geçmiş dönem servis fişlerini konu ederek düzenlediği 2 adet faturada KDV hariç talep ettiği tutarın 18.746,00 TL olduğu, davalının davacının takipte talep ettiği KDV hariç tutardan 1.084,00 TL fazla ödemesinin bulunduğu, davacının düzenlediği faturaların davalı kayıtlarına konu edilmediği birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan talep edebileceği bakiye alacak tutarının olmadığı” bildirilmiştir.
Raporun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili istinaf talebinde, arabuluculuk toplantısına usulüne uygun şekilde çağrılmaması ve gıyabında toplantının sona erdirilmesi nedeni ile lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiş ise de; davalının bu hususu ispat edemediğinin anlaşılması karşısında, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11 nolu fıkrası gereğince lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden bu yöne ilişkin istinaf itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından taraf vekillerince HMK.’nun 353/1/b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK.’nun 353/1/b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Taraflardan alınması gereken istinaf karar ve ilam harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
…
e-imzalıdır
Üye
…
e-imzalıdır
Üye
…
e-imzalıdır
Katip
…
e-imzalıdır
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.